Donald Trump, 13-16 Mayıs tarihlerinde Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan Orta Doğu turunda İsrail’e yer vermemişti. Bu gelişme, Trump yönetiminin İsrail ile ilişkilerinde yeni bir döneme girdiği yönünde değerlendirmelere neden olmuştu.

İsrail basını, Trump ile Beniyamin Netanyahu arasında yaşanan gelişmelerin, iki liderin temaslarını kesme noktasına geldiği iddialarına yol açtığını aktarmıştı.

WASHINGTON’DAN İSRAİL’E MESAFELİ DURUŞ

Trump yönetimi, son dönemde İran ile nükleer müzakerelere yeniden başlamış, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’ı görevden almış ve Yemen’deki Husilerle ateşkese varmıştı. Bu adımlar, ABD-İsrail ilişkilerindeki gerilimin işareti olarak yorumlanmıştı.

Öte yandan, Hamas ile ABD arasında yapılan doğrudan görüşmeler neticesinde, çifte vatandaş Idan Alexander’ın serbest bırakılması, İsrail’in bu gelişmeden sonradan haberdar olmasıyla dikkat çekmişti.

Ehud Barak'tan ayaklanma çağrısı Ehud Barak'tan ayaklanma çağrısı

YAPTIRIMLAR VE TEPKİLER

Trump, Suudi Arabistan’da yaptığı açıklamada, Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma kararı aldığını duyurmuş, bu konuda İsrail’e danışmadığını ifade etmişti. Trump’ın şu sözleri öne çıkmıştı:
“Bunu onlara sormadım, yapılacak en doğru şeyin bu olduğunu düşündüm.”

Tüm bu gelişmeler, ABD yönetiminin İsrail’i Orta Doğu’daki diplomatik adımlarda dışarıda bırakma eğilimine girdiği şeklinde değerlendiriliyor.