Canterbury Başpiskoposu'nun 'Britanya'da şeriatla uzlaşma' önerisine verilen tepkiler abartılı. Williams recmi veya el kesme cezasını savunmadı...
Britanya şu günlerde Anglikan Kilisesi Başpiskoposu Rowan Williams'ın, Britanya'da şeriatın yapılandırılmasının 'kaçınılmaz' olduğuna ve 'insanların şeriatla açılımcı bir akılla ilişki kurması gerektiğine' yönelik açıklamaları nedeniyle sıcak bir tartışmaya sahne oluyor. Britanya gazetelerinin çoğu köşe yazarı ve özellikle de halkçı yazarlar, Başpiskopos'a ağır eleştiriler yöneltti ve onu karmaşa hali yaratmak, Müslümanlara sevgi beslemek ve Britanya'da birden fazla hukuk sistemi çağrısı yapmakla suçladılar.
Bu kampanya zalimce olmasının yanı sıra, İslam ve Müslümanlara karşı sağcı eğilimlere sahip yazarların gizli faşist niyetlerini yansıtıyor. Bu kişiler, Britanya'da en yüksek dini mercii olan Başpiskopos'un açıklamalarını, İslam dinini ve 1,5 milyondan fazla Britanyalı Müslüman'ı karalamak için kullandı. Onlar şeriatta, kafa ve el kesmek veya zina yapanları öldürmek gibi cezalar dışında bir şey görmüyor.
Müslüman karşıtlarına yaradı
Williams aynı toplumun mensupları arasında barış ve kenetlenme sağlanmasının, şeriatın bazı veçhelerinin uygulanmasını gerektirdiğini ifade etti. Bu veçheler, evlilik, boşanma ve miras konularıyla ilgili. Başpiskopos sözlerinde tümüyle haklıydı ve özgürlüğün yanı sıra kültürel ve etnik çoğulculuğa inanan bir ülkede, bu tür basit ve zalimce saldırılara maruz kalmayı hak etmiyor.
Williams bir hırsızın elinin kesilmesini veya zina yapanlara recm cezası verilmesini istemedi. Aksine, bu cezaların uygulanmasına itirazını ortaya koydu.
Fakat bazı tutucu ve sağcı yazarlar Başpiskopos'un söylemediğini söyleyip,
yaptığı açıklamaları onu ve ülkedeki bütün Müslümanları karalamayı amaçlayan önyargılardan kaynaklanan bir bakış açısıyla değerlendirdiler.
Williams'ın açıklamaları önemli; Hıristiyan âleminde yetki sahibi birisinin, Britanya'da yaşayan diğer dinlerin mensuplarına hoşgörülü yüzünü ortaya çıkarıyor. Ancak Williams kasıtlı olmasa da Müslümanları karaladı. Zira açıklamaları, İslam'a kin besleyenlere, 'İslamofobi' olgusunun ve İslam ve Müslümanlarla ilgili her şeye karşı yoğun bir 'iğrenme' hissi oluşturmaya yönelik eylemlerin yükseldiği bir zamanda zehirlerini Müslümanlara boşaltmak ve faşist kışkırtma ortaya koymak için alan açtı.
Tepkiler faşizme dayanıyor
Britanya'da yaşayan Müslümanların ezici çoğunluğu ülkenin yasalarına saygılıdır. Ülkedeki bazı başka dinlerin mensupları bu tür bir hukuki bir özellikten beslendiği için kendilerine özel bir yasa talep etme hakları bulunsa bile, Müslümanlar bunu yapmadı.
Başpiskopos Williams'ın açıklamaları bazı faşist Britanyalı yazarların ima ettiği gibi Kaide'ye veya terörizme hizmet etmez. Aksine, Müslüman çevrelerdeki ılımlı eğilimleri destekleyecek ve aşırılık yanlısı eğilimleri azaltmak için harcanan çabalara da yarayacaktır. Aşırılık yanlılığına ve teröre asıl hizmet edense, Başpiskopos'a ve İslam'a yönelik akıl ve mantık dışı kampanyalar. Söz konusu kampanyalar İslam ve Müslümanlara yönelik faşist kini gözler önüne seriyor
Kaynak: Radikal