Afrika ülkeleri deyince aklımıza hemen yoksul insanlar geliyor. Gerçekten de dünyanın en yoksul insanlarının büyük bir bölümü orda yaşıyor. Halkının sadece yüzde 5’inin sofradan doyarak kalktığı ve gelecek diye bir endişesinin olmadığını tüm araştırmalar belirtiyor.

Aslında Afrika insanının ne kadar yoksul olursa olsun hayatlarında yetinmeyi bilen tek ülkedir denilebilir. Yoksulluğun ekonomik boyutu var şüphesiz.

Fakat Afrika’daki yoksulluğu düşünürken sadece ekonomik değerlere takılıp kalınmamalı. Afrika insanı yoksulluk içinde yaşayan kültürel, sosyal ve dini inançlarına bağlı ve bu kavramaları zenginlik olarak gören insanlardır. Bu yüzden yoksulluğu dışlarında yaşarlarken, içlerinde yaşamazlar.

Olumsuzluklara mücadele etmek zorunda kalan Afrikalılar,
Bir kap suyu kendi aralarında paylaşınca bile mutlu oluyorlar.
Kültürel ve ekonomik açıdan bakıldığında; zengin yer altı kaynaklarına sahip ancak yoksul insanlar. Bu iki birbirine zıt cümleyi kendi bünyesinde barındıran tek dünyadaki ülke Afrika.

Afrika hakkında bildiklerimiz birkaç belgeselde gördüklerimizle sınırlı malum. Bu topraklarda yaşam süren kendilerine özgü geleneklere ve birbirinden ilginç yaşam tarzlarına sahip.

Afrika ülkelerinin büyük bir kısmı Müslümanlık dinine mensup çeşitli şehirlerde var olan müslümanlar bazı yerlerde sayıları ülke nüfusun yüzde 95’ini oluşturabiliyor.

Bazı kabileler kendi içlerinde kendi medeniyetlerini kursalarda hepsinin kendine özgü saygı ve sevgi kuralları ve yüzlerinde herkese dokunan samimiyetleri bulunuyor. Bizlerde sizler için Afrika’nın en yoksul ama geleneklerine ve dini inançlarına bağlı bölgeleri haberimizde sizler için derledik..

Nijerya;
Nijerya, Afrika'nın en kalabalık nüfusuna sahip olması, zengin doğal kaynakları, kıtanın en büyük iki ekonomisi arasında yer alması ve Afrika'daki en büyük Müslüman nüfusu barındırmasıyla öne çıkıyor. Nijerya tehlikeli bir bölgedir.

Tanıdığınız bir Nijeryalı olmadıkça keyif alabileceğiniz bir ülke değildir. Fakat genellikle Nijerya halkı sıcakkanlı ve arkadaş canlısı olarak bilinmektedir. Ülkeyi ziyaret eden turistlerin örf ve âdetlere dikkat etmesi gerekmektedir. Nijerya homoseksüelliğin yasal olmadığı bir ülkedir.

Boko Haram'ın bulunduğu kuzey bölgelerde şeriat bulunduğu için dikkatli olunması gerekmektedir. Gey ve lezbiyen insanlar Boko Haram tarafından asılmaktadır. Ülkede birbirini tanımayan kişilerin ya da tokalaşması kabalık olarak görülmektedir. Bacaklarını uzatan kişilerin bacaklarının üzerinden atlamak ya da geçmek ise uğursuzluk olarak görülmektedir. Ayrıca ülkede dükkan sahibi durumunuzun iyi olduğunu düşünerek yüksek fiyat söyleyebilmektedir. Normal fiyatlar ise ilk sorulan fiyatın yarısı kadardır.

Sudan;
Halkın geneli Müslüman olmakla birlikte, Sudan halkının bir kısmını Hristiyan ve animistler oluşturmaktadır. Müslümanların büyük bir çoğunluğu Sünni, Şafii ve bir kısmı Malikidir. Hristiyan halkın ise genelini Kıpti ve Ortodokslar oluşturuyor.

Sudan halkı yıllardan beri ülkede yaşanılan karşıklardan halk kolay kolay kimseye güvenmez. Sudanlılar ayrıca insanları inatçı, rahat ve telaşsızlıklarıyla bilinirler. Fotoğrafların çekilmelerinden hiç hoşlanmazlar. İzinsiz fotoğraf çekilmesi halinde ya para isterler ya da silinmesini isterler. Özellikle resmi binalar, havaalanları ve köprüler başta olmak üzere bir çok yerde fotoğraf çekmek yasaktır.

ÇAD;
Büyük kısmı Sahra Çölü ile kaplı ülkede, 12 milyon olarak hesaplanan nüfusun yüzde 85'i tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor. Asgari ücretin 120 dolar olduğu Çad'da halk, fakirlik ve yokluk içerisinde yaşıyor. Halka, özellikle insani yardım ve sağlık hizmetleri konusunda yardım kuruluşları el uzatmaya çalışıyor. Kuraklık, altyapı sisteminin yokluğu ve politik kargaşalar da Çad'ın ekonomik kalkınmasını olumsuz etkiliyor.

Resmi dili Fransızca ve Arapça olan ülkede eğitim imkanları da sınırlı. Okuryazar oranının yüzde 30'lar düzeyinde olduğu belirtilen Çad'da şehirlerin kenar semtleri ve köylerinde elektrik, su tesisatı ve kanalizasyon bulunmuyor. Kadınların çok etkin olmadığı ülkede, kız çocukları 14 yaşından itibaren evlendirilirken, erkekler de birden fazla kadınla evlenebiliyor. Nüfusun yüzde 60'ı Müslüman, yüzde 30'u Hristiyan ve yüzde 10'u da yerel Afrika dinlerine mensup ülkede, doğal kaynaklar olarak petrol, uranyum, natron ve kaolin bulunuyor.Ayrıca, Çad Gölü'nde yapılan balıkçılık da yöre halkının önemli geçim kaynaklarından birini oluşturuyor.Çad, zengin petrol rezervine sahip olmasına karşın çıkarılan petrol gelirinden ancak yüzde 15 pay alıyor.

Bagladeş;
Bangladeş'in baskın dini İslam, nüfusun %89'u bu inanca bağlı kalıyor. Bangladeşli Müslümanların yüzde 92'si Sünni, yüzde 2'si Şii ve yüzde 1'in küçük bir kısmı Kadıyani (kendisini müceddid; Hristiyanlara vadedilen mesih ve Müslümanlarda kıyamete yakın geleceğine inanılan mehdi olarak ilan etmiş Hindistanlı Mirza Gulam Ahmed tarafından başlatılan hareket) olduğunu belirtir.

Hindistan ve Myanmar ile komşu olan şehir Asya kültürünün tüm izlerini taşımaktadır. Yemeklerinden kıyafetlerine, inanışlarından yaşama biçimlerine kadar etnik ve geleneksel bir hayat süren Bangladeş halkı oldukça sıcak kanlıdır. Halkın %90'ı Müslüman olmakla beraber %9'luk kesimse Hindu inancına sahiptir. Geriye kalan %1'lik kısmı Budistler ve Hristiyanlar oluşturmaktadır ancak yok denecek kadar az bir insan farklı inanca sahiptir.

Gamiya;
Ülke nüfusunun %96'sı İslam inancına göre yaşamaktadır. Halkının tamamına yakını Müslüman olan Gambiya’da sömürge döneminden kalma baskıcı uygulamalar yüzünden bazı sıkıntılar mevcuttur. Dinler arası hoşgörü üst düzeydedir. Ülke genelinde Müslüman cemaatler imam önderliğinde, Hristiyan cemaat ise papaz önderliğinde halka açık ortamlarda toplu ibadet yapabilmektedirler.

Geleneksel dokusu ve yerel danslarıyla Afrika’nın ilgi çeken ülkelerinden biri olan Gambiya, etkileyici doğal güzellikleriyle de hayranlık uyandırıyor. Dünyanın en ekonomik tatil ülkeleri arasında kabul edilen Gambiya, Afrika kıtasının batısında yer alıyor. 11 bin 295 kilometrekarelik yüz ölçümüyle bulunduğu coğrafyanın en küçük ülkesi olarak da anılan Gambiya, yerel pazarları, müzeleri, ulusal parkları ve sıcakkanlı insanlarıyla bölgeye gelen turistleri cezbediyor.

Pakistan;
Pakistan halkının % 99’una yakın bir bölümü Müslümandır. Pakistan, Hindistan’da yaşamış ve zamanla güçlenmiş olan Müslümanların, Hindistan’dan ayrılarak kurdukları bir devlettir. Ülke hayâtına her bakımdan İslâmiyet hâkimdir.

Kardeş Müslüman ülke Pakistan’ın, çoğu adetleri Türk adetlerine benzemektedir. Halkın yediği yiyecekler ve pişirdiği yemekler hemen hemen Türkiye’dekinin aynısıdır. Giyim eşyâsı, ev eşyâları ve dînî günler gibi birçok özellikler Türkiye ile benzerlik arz eder. Eğitim ve öğretim oranı % 30 dolaylarındadır. 5-19 yaş arası gençlerin % 40’ından fazlası okula gitmektedir.

Gine;
Gine genelinde hâkim olan din, İslam’dır. Ülke nüfusunun %87'si İslam dinine mensuptur. Müslüman topluluğunun büyük bir kısmını da Sünni Müslümanlar oluşturmaktadır.
Çok çeşitli deniz ürünlerine ev sahipliği yapan ülke baş sırada balık ihracatı yapmaktadır.

Para birimi olarak Gine Frankı (GNF) kullanılan ülkede ithalat ve ihracat dolayısıyla Euro ve Dolar da büyük işlerde sıkça kullanılmaktadır.
Gine halkı ulaşımı için genel olarak şehir içi toplu taşıma araçlarını kullanmaktadır. Bu araçlar ucuzdur ancak çok kalabalıktır camlarda araç tavanlarında ve araç arkalarında giden insanları sıkça görebilirsiniz. Gine de taksi fiyatları da oldukça uygundur ancak taksi sayısı azdır.
Gine halkı saygıya da oldukça önem veren bir halktır. Alışverişte sağ el ile para alıp vermek, sağ el ile selamlaşmak ve yemeği sağ el ile yemek ülkede saygı göstergeleri içindedir. Ülke halkı dövmeye ve piercinge de çok sıcak bakmamaktadır.

Mali;
Mali'de ülkenin yüzde 90'ını Müslüman ve yüzde 5'lik kısmını ise Hristiyan nüfus oluşturur. Nüfusun geriye kalanı ise yerel dinlere ve animizm benzeri inançlara sahiptir.Afrika kıtasının “en zengin entonasyonlu müziği” olarak tanımlanan Mali müziği son yıllarda dünya çapında ilgi görüyor. Salif Keita, Kandia Kouyaté, Sidiki Diabaté ve Vieux Farka Touré gibi çok önemli sesleri yetiştiren Mali’de yüzyıllardır değişmeyen geleneksel enstrümanlar ve şarkı söyleme biçimi, günümüzün popüler müziğini de etkiliyor.

Mali’nin Kora isimli telli çalgısı artık dünya çapında müzisyenlerin şarkılarına eşlik ediyor. Mali’nin yerli halklarından Mande, Fula, Songhay, Tuareg ve Moroların muhteşem vokaller ve çok farklı enstrümanlarla söylenen şarkıları uluslararası müzik platformlarında “en çok dinlenenler” listelerine giriyor.
Afrika’nın kara talihine adeta gökkuşağı renkleriyle zenginlik kazandıran Mali müziği, bu coğrafyanın tarih, kültür ve sanat zenginliğini gözler önüne seriyor, keşfedenleri, kendisine hayran bırakıyor.

Bu nedenle; Mali’nin sadece sömürge ve darbe öyküleriyle değil, bu muazzam kültür mirasıyla da tanıma zamanı geldiğini, belirtmemiz gerekiyor.