Mumbai saldırılarını 'Dekkan Mücahitleri'nin üstlenmesi hiçbir şeye açıklık getirmiyor. Yeni Delhi aşırı tepki verirse teröristlerin istediği olur

Terörizm sivilleri hedef alan, gelişigüzel ve çoğalarak artan etkiye sahip olması için tasarlanmış bir şiddet eylemiyse, Mumbai'deki saldırganlar formülü iyi öğrenmiş demektir.
Sadece iki yıl önce, banliyödeki tren sisteminin bombalanmasının ardından Mumbai'de bu saldırılardan daha fazla insan hayatını kaybetmişti, fakat kent kendini toparlayıp hayata devam etmişti. Bu kez, iki lüks ve simgesel önemi bulunan otelin -Tac ve Oberoi- hedef alınması, Amerikalıların, Britanyalıların ve Yahudilerin açıkça seçilmesi, teröristlere uluslararası bir 'çarpan' sağladı. 10 ayrı yeri hedef alan saldırılar, Hindistan açısından felaket geçen bir yılda yaşanan bir dizi saldırının en yıkıcılarıydı ve arkasında kimin bulunduğu da açık olmaktan çok uzak. Daha önceden tanınmayan Dekkan Mücahitleri'nin ortaya çıkışı kesinlikle hiçbir şeye açıklık getirmiyor.
Hindistan'ın normal refleks olarak yaptığı şey, üç büyük savaş yaşadığı ve Müslüman çoğunluklu Keşmir (buradaki Pakistan destekli isyancılar Hindistan ordusunun neredeyse yarısını bağlamış durumda) üzerine mücadele ettiği ezeli düşmanı Pakistan'ı suçlamak.
Başbakan sükunet ve uyum çağrısı yaptı. Fakat kendisi şimdiden saldırıların ülke dışından kaynaklandığını belirtiyor. Singh, "Ülkemize karşı saldırı başlatmak için topraklarının kullanılamayacağı konusunda komşularımızla konuşacağız" deyip, kararlı davranmazlarsa ödenecek bir 'bedel' olacağı uyarısanda bulundu. Bununla birlikte, söz konusu vaka olağandışı biçimde karanlık.
Hem İslamcı hem de Hintli aşırılıkçılar, özellikle de gelecek yılki genel seçimin öncesinde kamuoyunu kutuplaştırmak için ülke çapında saldırılar düzenliyor. Bunlardan bazıları, mücahit kılığına girmiş ama Hintli üstünlüğünü savunanların düzenledikleri de dahil, 'sahte'. İslamcı olduğu varsayılan Mumbai saldırganlarından birisi, kutsal bir Hindu bileziği takarken görüntülendi.
Barış girişimine misilleme mi?
Bazı güvenlik güçleri, Pakistan'da üslenmiş tehlikeli bir Keşmirli mücahit grup olan Leşker-i Tayyibe'yi suçluyor. Şu da aynı derecede muhtemel: Bu saldırılar, Pakistan'ın Hindistan'la yakınlaşmasına ve cihadı desteklemekten geri adım atmasına karşı yapılan misillemelerin parçası olabilir. İslamabad'daki Marriott Oteli de kısa süre önce mücahitlerin saldırısına uğradı.
Hindistan'ın çoğulculuğunu ve bölgesel yumuşamayı hedef alan saldırıların köklerini ortaya çıkarmak ne
kadar zaman alırsa alsın, şu an asıl önemli olan Yeni Delhi'nin aşırı tepki göstermemesi. Ayrım gözetmeksizin yürütülecek bir operasyonun cazibesine kapılınmamalı. Aksi taktirde saldırganların uyguladıkları terör formulü doğrulanır.

 

Kaynak: Radikal