Emre Gül / Dünya Bülteni / Tarih Dosyası


Mezar üzerinde “866 Said Halim Paşa 921” yazısı


Mehmed Said Halim Paşa kimdir?

Mehmed Said Halim Paşa, isyanı ile maruf Mısır valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın oğullarından, Halim Paşa’nın büyük oğluydu. 1863 yılında Kahire’de doğmuştu. Özel hocalardan Arapça, Farsça, Fransızca ve İngilizce öğrendi. İsviçre’de 5 yıl süren üniversite tahsilinden sonra İstanbul’a geldi.1888 yılında Şura-yı Devlet azalığına(Danıştay üyeliğine)  atandı ve kendisine 1900’de Rumeli Beylerbeyliği payesi verildi. Yalısında silah ve bazı zararlı evraklar bulunduğuna dair verilen jurnaller üzerine başlatılan arama ve takibat sebebiyle önce Mısır’a, oradan da Avrupa’ya gitti. Meşrutiyet’in ilanı için yapılan çalışmalara düşünsel ve parasal anlamda yardım etti. II. Meşrutiyet’in ilanı üzerine tekrar İstanbul’a döndü. 1908 yılında Şura-yı Devlet azalığından kadro darlığı olduğu çıkarıldı. Aynı yıl Belediye Genel Seçimleri’nde, Yeniköy Belediye Dairesi Başkanı oldu. Daha sonra Cemiyet-i Umumiye-i Belediye İkinci Başkanlığı’na seçildi. Bunlara ek olarak Meclisi Ayan üyeliğine atandı ve Şura-yı Devlet Reisliği kendisine verildi. Trablusgarp Savaşı sırasında İtalya ile barış görüşmeleri için Lozan’a gönderildi ise de neticeye ulaşılamadığından geri döndü. 1912’de bu görevinden çekildi ve İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Genel Sekreterliğine seçildi. Mahmud Şevket Paşa’nın sadrazamlığı sırasında ikinci defa olarak Şura-yı Devlet Reisliği ve Hariciye Nazırlığı görevlerinde bulundu. Mahmud Şevket Paşa’nın öldürülmesi üzerine 11 Haziran 1913’de önce sadaret kaymakamlığına daha sonra Sultan Mehmed Reşad’ın aynı tarihli Hatt-ı hümayunuyla 3 sene, 7 ay, 21 gün ifa edeceği sadrazamlık makamına getirildi. Kendi kurduğu kabinede Hariciye Nazırlığı görevini de üstlendi. Sadareti döneminde Bulgar işgaline uğramış olan Edirne,  II. Balkan Savaşı’ndan yararlanılarak ger alındı.  Barış anlaşmasının imzalanmasına hizmeti görüldü.

Sultan Vahidüddin için yapılan bir törende Said Halim Paşa(Beyaz eldivenli şahıs)

I.Dünya Savaşı başladığı sırada Almanya ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan ittifak anlaşmasında bulunduğu halde kendisi savaşa girmeye karşıydı. Fakat Aman zırhlıları Goben ve Breslav, sadece Enver Paşa’nın bilgisi dâhilinde boğazlardan geçtiği ve Karadeniz’de Rus limanlarını bombaladığı zaman bu hareketten padişah ve diğer kabine üyeleri gibi haberi yoktu. Baskılar üzerine 24 Ekim 1915’te Hariciye Nazırlığı görevini Şura-yı Devlet Reisi Halil Bey’e bıraktı. Yerine Talat Paşa’yı getirmek isteyen İttihatçıların faaliyetleri neticesinde sağlık sorunlarını gerekçe göstererek 3 Şubat 1917’de Sadrazamlıktan istifa etti ve Ayan üyeliği görevine döndü. İtilaf ve Hürriyet Cemiyeti’nin iktidara gelişinin ardından eski kabine üyelerinden bir kısmıyla beraber tutuklandı ve Malta’ya götürüldü ise de daha sonra serbest bırakıldı. Tahliye edildikten sonra Roma’ya gitti.  57- 58 yaşlarındayken 6 Aralık 1921 Salı günü, akşam saat 5’ te araba ile evinin önüne geldiği sırada bir Ermeni tarafından revolverle alnından vurularak öldürüldü. Cenazesi daha sonra İstanbul’a getirilerek 29 Ocak 1922’de Yeniköy’deki yalısından alındı ve büyük bir törenle Çemberlitaş’ta bulunan Sultan II.Mahmud Türbesi haziresine babasının yanına defnedildi.

Kuvvetli derecede kültüre sahip bir entelektüel olan Said Halim Paşa, dindar ve İslam’a hürmetkâr idi. Gerçek medeniyetin İslam dininde tecelli ettiği görüşünü taşırdı. “Meşrutiyet”, “Buhran-ı ictimaimiz”, “Buhran-ı siyasimiz”, “Buhran-ı fikrimiz”, “Mukallidliklerimiz”, “İnhita-ı İslam”, “İslamlaşmak”, “Taassub” adlı, önemli değerlendirme ve tespitleri içeren eserler kaleme aldı. Fransızca olarak yazdığı bu eserler Türkçe’ye tercüme edildi. Ölümünün ardından lehinde ve aleyhinde birçok yazılar yazıldı.

Kaynaklar:

DANİŞMEND, İsmail Hami, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, c. 5, İstanbul,2011.

İNAL, İbnülemin Mahmud Kemal, Osmanlı Devrinde Son Sadrazamlar, c. 3, İstanbul, 1965.