Kutsal olanın görünürlüğü meselesi modernleşme tarihimizin en önemli sorunu olmuştur. Modern alanın kutsal olanın tezahürlerini kapsayacak şekilde genişletilmesi çabası insanların gerçekte neye inanmakta olduklarından daha önemli sayıldı. Bu nedenle kutsal ve kutsal dışı arasındaki ilişki çoğu kez yüzeysel bir görünürlülük meselesin indirgendiği bile söylenebilir. Bu indirgemecilik dini olanın sekürleştirilmesi olarak da tercüme edilebilir. Modern aklın olanca tepkiselliği ile radikal biçimde kutsal olanı reddetme tavrı bizde görüntüleri kurtarma mücadelesine dönüştü.

Görüntüyü kurtarma çabası bir çeşit 'ikircikli modernlik tipidir' aslında. Dini görünmez kılabildiğin oranda hayatın akışının sekülerleştirildiği, insanın daha rasyonel ve modern tipolojiye dönüştürüldüğü var sayıldı.

İkircikli modernliğin en bariz tezahürü bayramlarda kendini gösteriri. Ramazan bayramı sekülerleştirilerek şeker bayramına dönüştürülmüş, böylece dini muhtevasından kurtarılarak Eliade'nin kavramsallaştırdığı şekliyle ilkel dinlerdeki "rüya zamanları"na indirgendiği var sayılmıştır. Tıpkı Hıristiyani anlamından soyutlanan Noel'in yılbaşına dönüştürülmesi gibi.

Ne var ki Kurban Bayramı her ne kadar ilahi anlamından uzaklaştırılıp en fazla sosyal yardımlaşmaya indirgenmek istense de kurban düşüncesi kolay kolay silinmedi.

Tuhaf biçimde, en azından adlandırma düzeyinde Şeker Bayramı tekrar Ramazan Bayramı'na dönerken, Kurban Bayramı'nın görünür boyutu yeniden müdahaleye tabi tutularak adeta sterilize edilerek bir tür modern hayata adapte edilmeye çalışılması da yeni muhafazakar zamanların çelişkisi olarak ortaya çıkıyor.

Hayatı daha modern daha Avrupai (AB standardında) organize etmek dinin hayattan çekilmesi, bireyselleşmesi, bireyselleştiği ölçüde özgür kılınması ama bir o kadar da görünürlülüğünü yitirmesi anlamına geliyor. Artık şehirlerimizde "ilkel kurban görüntüleri" daha az rastlanmakta. Hayvanın boğazlanması ve kan üzerinden imal edilen vahşet imajını unutturmaya çalışıyoruz. Daha steril bayramlarla daha modernleşiyoruz.

İkircikli modernlik için bundan daha iyi örnek olamazdı herhalde. Kan görüntülerinin alabildiğine saklandığı, inancı gereği kurban kesenlerin bile kan ve boğazlanma işlemiyle muhatap olmadığı ama görünmeyen alanda hayvanların boğazlandığı, kanın akıtıldığı bir zamandayız. Daha sağlıklı ortamda kurban kesilmesi, hoş olmayan görüntülerden kurtulunması gerekçesiyle başlayan gittikçe kurbanla irtibatı kopan bir dini hayata doğru evrilmiyor muyuz?

Devamını okumak için tıklayınız...