Türkiye'deki türban tartışmalarını bırakıp İngiltere'ye gelen biri için can sıkıcı sürpriz nedir? İngiltere'de peçe tartışmasıyla karşılaşmak... Dünkü Sunday Telegraph'ın birinci sayfasını açınca kendimi memlekette hissettim. Sayfada 3 din adamının fotoğrafları vardı ve başlıkta şu cümle yazılıydı: "Bölücü şeriat yasasına saldırıda birleştiler."
* * *
Bu çıkışın önemini anlamak için aylardır süren tartışmayı özetlemek gerekiyor. Londra'da 2005 yazındaki bombalamaları Müslüman İngilizlerin düzenlediği anlaşılınca ülkede yaşayan 1 milyon 700 bin Müslümana karşı tepki oluşmuştu.
2006 sonbaharında eski Dışişleri Bakanı Jack Straw, seçim bölgesinde peçeli kadınlara kendisiyle görüşürken "daha iyi iletişim kurabilmek için", "bir ayrımın sembolü olan" peçelerini çıkarmalarını istemiş ve tepkiyle karşılaşmıştı.
* * *
Ardından Ayşe Azmi krizi geldi.
Ortaokul öğretmeni Azmi, derslere peçeyle giriyordu. Öğrenciler kendisini anlamakta zorlandıklarını söylediler. Azmi'den derslerde peçesini çıkarması istendi. Azmi reddedince görevine son verildi.
Tartışma bir anda büyüdü. Avam Kamarası Irkların Eşitliği Komisyonu, ülkede yaşayan dini gruplar arasında kutuplaşma ve gerginliğin peçe tartışmasıyla hepten yükseldiğini söyleyip "sokakların yangın yerine dönebileceği" uyarısında bulundu. Kamusal alanda dini simgelerin yasaklanması istendi.
BBC'nin araştırmasına göre, İngilizlerin yüzde 33'ü Müslüman kadınlara kamusal alanda peçe yasağı istiyordu.
Ya haç?
O da...
İngiliz Hava Yolları, boynundaki haçı üniformasının fularıyla örtmeye yanaşmayan bir çalışanını görevden aldı.
* * *
Artık tartışılan peçe ya da haç değil, laiklikti.
İngilizler "Acaba din-siyaset ilişkisinde hata mı yaptık"ı düşünmeye başladılar.
Bilindiği gibi İngiltere Kraliçesi aynı zamanda İngiliz Anglikan Kilisesi'nin lideri... Lordlar Kamarası'ndaki 26 rahip, her konuda oy kullanıyor. Devlet, kiliseye bağlı 7 bin okulu finanse ediyor.
Bunları hatırlatan The Times gazetesi "Din işleriyle devlet işlerini ayırmanın zamanı gelmedi mi?" başlığıyla bir "laiklik dosyası" hazırladı.
Kimi akademisyenler her dine eşit yaklaşan laik bir yapıyı savunurken ilginç bir çağrı yaptılar:
"Türkiye ve Fransa gibi laik olalım."
* * *
Tam bu aşamada peçelilere umulmadık bir destek geldi:
77 milyon Anglikanın lideri, Canterbury Başpiskoposu Rowan Williams, Times'a yazdığı yazıda "din tartışmalarının İngiltere'de panik havası yarattığına" işaret etti:
"Şu anda Mars'tan bir ziyaretçi gelse, İngiliz toplumunun karşısındaki en büyük tehdidin, dini okulların beslediği, binlerce peçeli kadının ve Lordlar Kamarası'ndaki başpiskoposların tezahüratlarıyla körüklediği bir din savaşı olduğunu sanır" dedi ve ekledi:
"İngiltere'nin laik bir toplum olma zamanının gelip gelmediği soruluyor. Boyunlarda haçların takılmadığı, Yahudi zulüflerinin, türban ya da peçelerin görülmediği bir toplum, siyasi olarak tehlikeli bir yer olacaktır. Bu, Çin gibi bazı yerlerde sistematik olarak yapılmaya çalışılmış, ancak başarısız olunmuştur. Hükümet hangi dini sembollerin kabul edilebilir olduğu konusunda karar mercii olmamalıdır. Bu tip kısıtlamalar İngiliz toplumunu yanlış bir laiklik anlayışına sürükler."
* * *
İşte ülkenin diğer dini liderlerini isyan ettiren, bu demeç oldu.
Türkiye'yi de yakından ilgilendiren, İngiltere'de ve Batı dünyasında İslamın ve din-devlet ilişkilerinin geleceğini belirleyecek bu ilginç tartışmayı aktarmaya yarın devam edeceğim.

Kaynak: Milliyet