Mostar dergisi, üçüncü yaşına girerken okurlarının karşısına 'Maveraünnehir-Semerkand' özel sayısıyla çıkıyor.

Semerkand, Buhara, Taşkent, Hiva, Herat, Kaşgar... Anadolu coğrafyasındaki kalp hocalarının icazetlerini aldıkları, hepsinin köklerinin bir şekilde uzandığı şehirler. Ahmed Yesevî, Yusuf Hemedânî, Abdülhalık Gucduvânî, Farabî, İbni Sina, Zemahşerî, Bîrûnî, Uluğ Bey, hep bu topraklarda yetişmiş. "Anadolu'ya bilgelik bu ırmaklardan akmıştır. Maveraünnehir'e 'bereketin ötesi' de denir. Bereketin, aşkın kaynağı. Bereket, manevi feyzin nisan yağmurudur. Sedef Semerkad ve Buhara'dır; inci, Fergana. Bu rüzgar Yesi'nin dağlarından eser. Şems hızırdır, Mevlânâ sırdır, Yesevî sırların annesidir. Hemedânî, fütüvvetin aslıdır." diyor Sadık Yalsızuçanlar, 'Maveraünnehir Nereye Dökülür?' başlıklı yazısında. Recep Sarıhan ise Arap şairi Ebü'l-Feth el Busî'nin "İnsanların öbür dünyalarında cennet vardır. Bu dünyanın cenneti ise Semerkand'dır." sözünü hatırlatıyor. Maveraünnehir'in tarihini, kentlerini, bilginlerini, sanatçılarını tek tek başlıklar altında ele alan dergiye Ali Ayçil, Beşir Ayvazoğlu, Mustafa Armağan, Sadettin Ökten, Mustafa Kara, Ali Yurtgezen, Bekir Karlığa gibi pek çok usta kalem katkıda bulunmuş.

Kaynak: Zaman