Kazakistan’ın Aktau şehrinde yaşayan çevreci ve ekolog Adilbek Kozybakov, Hazar Denizi'nin kıyıdan yaklaşık 100 metre geri çekildiğini söyledi. Kozybakov, çocukluğunda kıyıya çok daha yakın olan denizin artık gözle görülür biçimde uzaklaştığını belirtti. “Denizin küçüldüğünü anlamak için artık bilimsel araştırmaya gerek yok. Bu çıplak gözle görülebiliyor” dedi.
BİLİMSEL ÇALIŞMALAR YÜZDE 34'LÜK KAYBI GÖSTERİYOR
Nisan 2025’te Nature dergisinde yayımlanan bir araştırma, Hazar Denizi'nin su seviyesinin bu yüzyılın sonuna kadar 18 metreye kadar düşebileceğini ve yüzey alanının yüzde 34 oranında azalabileceğini ortaya koydu. Araştırmada, sadece 5 ila 10 metrelik bir düşüşün bile foklar ve mersin balıkları gibi türler için büyük tehdit oluşturacağı belirtildi.
EKOSİSTEM VE BALIKÇILIK TEHLİKE ALTINDA
Hazar Denizi kıyısında yaşayan halk için mersin balığı, geçmişte günlük hayatın bir parçasıydı. Ancak Kozybakov, bugün Aktau’da doğal havyarın bulunmadığını, mersin balığının neslinin tükenme noktasında olduğunu ifade etti. Uzmanlara göre bu durumun temel nedenleri aşırı avlanma ve yaşam alanlarının petrol kirliliğiyle yok edilmesi.
SU KAYBININ TEK NEDENİ İKLİM DEĞİL
Hazar Denizi'ne su sağlayan başlıca kaynak olan Volga Nehri, denize ulaşan suyun yaklaşık yüzde 80-85'ini oluşturuyor. Ancak Rusya’da inşa edilen barajlar ve tarım ile sanayideki su kullanımı, denize akan suyu önemli ölçüde azaltmış durumda. Kozybakov, “Yüz yıl önce devasa mersin balıkları yaşardı. Şimdi hem türler yok oldu hem de deniz kirletildi” dedi.
PETROL ANLAŞMALARI GİZLİ, SORUMLULUK BELİRSİZ
Kazak çevre hukukçusu Vadim Ni, hükümetin uluslararası enerji şirketleriyle imzaladığı petrol ve doğalgaz anlaşmalarının çevresel etkilerinin kamuoyuna açıklanmadığını belirterek, Şubat ayında devlete karşı dava açtı. Ni, sözleşmelerin gizli tutulmasının, şirketlerin çevresel etkilerinin bağımsız şekilde değerlendirilememesine yol açtığını savundu.
Ni, “Petrol şirketleri genellikle kendi finansmanlarıyla çevresel etki raporları hazırlatıyor. Ancak bu çalışmaların tarafsızlığı sorgulanmalı” dedi.
HİDROJEN YATIRIMLARINA DA ELEŞTİRİ
Ni ayrıca Almanya’nın Hazar Denizi çevresinde yaptığı hidrojen yatırımlarına da dikkat çekti. Bu yatırımların Avrupa'nın enerji ihtiyacını karşılamaya yönelik olduğunu söyleyen Ni, “Yeşil enerji Avrupa için üretilecek ama atıkları ve çevresel yükü biz üstleneceğiz” ifadesini kullandı.
YEREL HALK MÜCADELE EDİYOR
Aktau’da Kozybakov, yerel yönetim, sivil toplum kuruluşları ve halkla birlikte Hazar Denizi’ni korumaya yönelik farkındalık çalışmaları yürütüyor. Kozybakov, “Sadece ekologlar değil, burada büyüyen ve çocuklarının geleceğinden endişe eden sıradan insanlar da bu sürecin bir parçası” diyerek ulusal ölçekte önlem alınması çağrısında bulundu.