Bundan 28 yıl önce, 23 Ekim 1993'te Karun Hazineleri olarak bilinen paha biçilemez tarihi eserler, kaçırılışından yine 28 yıl sonra Türkiye'ye geri getirildi.

Milattan önce 560-546 yıllarında yaşayan Lidya Kralı Kroisos’a (Karun) ait olan ve aralarında daha önce iki kez çalınarak yurt dışına kaçırılan Kanatlı Denizatı Broşu’nun da yer aldığı 432 parça paha biçilemez eserden oluşan Karun Hazineleri baş döndüren bir serüvene konu oldu.

Uşak’ın Güre Köyü yakınlarındaki Toptepe, İkiztepe ve Aktepe tümülüslerinden tarihi eser kaçakçıları tarafından çıkarıldıktan sonra yurt dışına kaçırılan, New York’taki Metropolitan Müzesi'nde 1985 yılında sergilenmeye başlanan 432 parçalık Karun Hazineleri koleksiyonu, hukuk mücadelesinin ardından 1993 yılında Türkiye’ye getirildi.

İlk soygun 1965 yılında Toptepe tümülüsünde gerçekleşti. 5 kişilik grup tünel kazarak mezar odasına ulaştı ve burada buldukları eserleri dönemin parasıyla 65.000 TL’ye sattı.

Lidya döneminin en görkemli eserleri arasında yer alan bu hazine 1965-1966 ve 1968 yıllarında Türkiye’den kaçırıldı.

Daha sonra 1966’da, İkiztepe tümülüsü 11 kişi tarafından soyuldu ve oda içerisindeki 150 parça önce saklanıp daha sonra 160.000 TL’ye satıldı.

Güre’deki üçüncü soygun 1968 yılında Aktepe tümülüsünde yapıldı ve bulunan resim ve kabartmalar 40.000 TL’ye satıldı.

Hazinenin tamamı New York’taki Metropolitan Müzesi’nde 1985 yılında bir sergide gazeteci Özgen Acar tarafından görülmeleriyle bulundu.

Dönemin Kültür Bakanlığı'nın uyarılması sonucu müzenin depolarında saklanan eserleri almak için 1987’de dava açıldı ve yaklaşık 40 milyon dolarlık masrafa yol açan hukuki süreçler sonunda 1993’te Türkiye’ye geri getirildi.

İade, müze yetkililerinin eserlerin çalıntı olduğunu bildikleri halde satın aldıklarını kabul etmeleri ve 6 yıl süren davayı kaybedeceklerini anlamalarıyla gerçekleşti.

Hazinenin en değerli eserleri arasında yer alan Kanatlı Denizatı Broşu, 2005 yılında Uşak Arkeoloji Müzesi'nden sahtesi ile değiştirilerek yurt dışına götürüldü.

Daha sonra Almanya’dan iadesi sağlanan eser, Ankara’daki Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmeye başlandı, daha sonra da Uşak’a getirildi.