CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e yaptığı ziyaret, bir hayırlı olsun ziyaretinin çok ötesinde anlam taşıyordu ve amacına da ulaşmış görünüyor.
Kılıçdaroğlu, ziyaret sonrasında Çiçek’in tutuklu vekiller sorununa katkı vereceğini ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün sorması üzerine yaptığı öneriye, yani grup başkanvekillerinin toplanarak çözüm araması önerisine sıcak baktığını söylediğini aktardı. Kılıçdaroğlu’na göre, böyle bir girişim, CHP’nin yemin etme kararı alma sürecini hızlandıracaktı.
Çiçek, Kılıçdaroğlu’nun sözlerini makam odasındaki televizyonundan, muhabirlerin zekice hazırlanmış tuzak sorularına düşmeyecek kadar dikkatle izlemişti ve duyduklarının aralarında vardığı mutabakata uygunluğundan memnun olduğu anlaşılıyordu. Meclis Başkanı seçildiğinde Genel Kurul’a hitabında Türkiye’nin öncelikli sorunları olarak demokratik anayasa ve Kürt sorununu sıralayan Çiçek’in dün iki BDP milletvekili ile de çözüm amaçlı görüşme yapması önemliydi.
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da kapalı oturumda AK Parti milletvekillerine CHP’nin yemin etmesi ve Meclis çalışmalarına katılması gerektiğini söylediği kulise yansıdı. Erdoğan, krizin ilk günlerinde CHP gelse de gelmese de Meclis çalışmalarını yürüteceğini söylüyordu.
Aslında krizin dönüm noktası da Erdoğan’ın çarşamba günü, daha önce Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın 15 Temmuz’u yemin için son tarih ilan ettiği ve devamsızlıktan atılma, yani ara seçim tehdidinde bulunduğu açıklamasını ‘dil sürçmesi’ olarak düzeltmesi oldu.
Aslına bakarsanız, Erdoğan da, Kılıçdaroğlu da bu oyundan ikisinin de galip olarak çıkmayacağını, ama bu oyunun geride ikisi dışında da pek çok mağlup bırakacağını anladılar. Dolayısıyla CHP için aranan ‘haysiyet kırıcı olmayan çözüm kapısı’, aslında AK Parti’ye de çıkış sağlayacak.
O kapıyı Meclis Başkanı Çiçek aralamış görünüyor. Erdoğan’ın, böyle bir dönemde Çiçek’i Meclis Başkanı olarak seçtirmesinin isabeti en azından bu ilk sınavda görülüyor.
Kaynak: Radikal