Merhum düşünür ve yazar Akif Emre, vefatının sekizinci yılında Mavera Eğitim ve Sağlık Vakfı’nda düzenlenen “Akif Emre’ye Saygı” başlıklı programla anıldı. Program, Çarşamba Sohbetleri kapsamında gerçekleştirildi

Katılımcılar arasında yer alan Düşünen Şehir Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Yerli, Emre’nin özellikle şehir ve medeniyet konularındaki fikirlerine dikkat çekti. Yerli, Emre’nin yazılarını slogandan uzak, yaşanmışlık ve pratiklik temelli kaleme aldığını belirterek
“Akif Emre, İslam medeniyetini yaşanabilir bir hafıza olarak görürdü. Mimariyi ve şehri birlikte okur ve değerlendirirdi” dedi

Yerli, ayrıca Emre’nin hayata bakışını simgelemek için erguvan çiçeğini ön plana çıkardığını belirtti
“Erguvan, geçiciliği, mütevazılığı ve ölümlülüğü hatırlatan bir çiçektir. Akif Emre, bize anlatmak istediklerini erguvan üzerinden anlatmıştır. Bu onun hayattaki duruşunun bir yansımasıdır” ifadelerini kullandı

“BİLGİSİNİ HİSSETTİRMEYEN BİR AKRAN GİBİYDİ”

Yazar Suavi Kemal Yazgıç, Emre ile 2000’li yılların ortasında tanıştığını, ilk izleniminin aksine sakin ve yapıcı bir insan olduğunu belirtti. Emre ile her hafta çarşamba akşamları bir araya geldiklerini anlatan Yazgıç, şu ifadeleri kullandı
“Bu toplantıları özel kılan Akif Emre’ymiş. Vefatından sonra bir daha hiç buluşmadık. O, sahip olduğu bilgi ve ustalık farkını bize hiç hissettirmedi. Bize bir akran gibi davranırdı ve bu da ondan öğrenmeyi kolaylaştırırdı”

Yazgıç, Emre’nin ölümünden sonra daha fazla anıldığını belirterek, bu durumun kendisini üzdüğünü dile getirdi

“HABERCİLİĞİ, GÖRÜLMEYENİ GÖRMEK OLARAK TANIMLARDI”

Gazeteci Çiğdem Aktı, birlikte çalıştığı Emre’nin haber diline ve gündem tercihlerine gösterdiği titizliği anlattı. Emre’nin sadece bilgi vermeyi değil, haberle bir duruş sergilemeyi amaçladığını söyleyen Aktı
“Onun kendine ait bir gündemi vardı. Müslüman dünyaya dair bir haber yoksa bunu gündemimize almamızı isterdi. Arakan, Mora gibi yerlerin önemini hep ondan öğrendim” dedi

Aktı, Emre’nin habercilik anlayışının kendilerine haberin yalnızca içeriğiyle değil, kaynağı ve amacıyla da ilgilenmeyi öğrettiğini belirtti
“Haberin kimin tarafından yazıldığına dikkat etmeyi biz ondan öğrendik. Onun gibi biri bugün etrafımda yok ve kendisini çok özlüyorum” ifadelerini kullandı

“ENTELLEKTÜEL ARKA PLANI OLMADAN ANLAŞILAMAZ”

Muş Alparslan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi İzzet Gülaçar, Emre’nin yazılarını anlamak için onun entelektüel arka planının iyi bilinmesi gerektiğini vurguladı. Emre’nin, dönemin kültürel ve sosyal kaygılarına yazılarıyla katkı sunduğunu söyleyen Gülaçar
“Ne yazdığı kadar, niçin yazdığı da önemlidir. Yazılarını kaleme aldığı zamanın bağlamına bakmak gerekir” dedi

Gülaçar, Emre’nin Aliya İzzetbegoviç için kullandığı “yüzünde gölgesi olmayan bilge” ifadesinin Akif Emre için de geçerli olduğunu dile getirdi
“Müslümanca duruşa sahip bir entelektüeldi. Bu çağda yaşayan, talihine mağlubiyet düşmüş bir Müslüman olarak İslam medeniyetinin geçmişi ve geleceğine dair sorular sormuştur”

Rusya'da taksicilik için yerli araç şartı Rusya'da taksicilik için yerli araç şartı

Gülaçar, Emre’nin yazılarının hala güncelliğini koruduğunu ve bu diriliğin kaynağının, entelektüel düzeyinin yanı sıra Hakk'ın hatırını gözetmesi olduğunu belirtti

PROGRAM SORU-CEVAPLA SONA ERDİ

Yoğun ilgi gören anma programı, katılımcıların sorularının yanıtlanmasıyla sona erdi. Programda Akif Emre’nin düşünce dünyasına duyulan saygı, konuşmalarda sıkça vurgulandı. Katılımcılar, Emre’nin fikirlerinin ve duruşunun gelecek nesillere aktarılması gerektiğini ifade etti.