Necdet Sevil / Tarih Dosyası / Dünya Bülteni

Dünya tarihi ve coğrafyası içerisinde önemli bir yere sahip olan Çin, yaklaşık olarak 17. yüzyılın ortalarından itibaren kendini dış dünyaya kapatmıştı. Çin’in böyle bir politika gütmesinde hiç şüphesiz, ülkenin geniş yüzölçümü, zenginliği, kültür yönünden zengin bir mirasa sahip olması ve en önemlisi de kendi kendine yeterliliği düşüncesi gibi etkenler önemli rol oynamıştı.

Çin’in dışa açılan tek kapısı Canton Limanı’ydı ve bu liman üzerinden yaptığı ticarette en büyük pay ise İngiltere’ye aitti. Fakat İngiltere bu ticaretin daha da geliştirilmesinden ve Çin ile diplomatik düzeyde de ilişkiler kurulmasından yana bir tavır takınıyordu. Çin ise, bunu sürekli reddediyordu. Nihayet, İngiltere’nin bu çabalarına karşılık Çin’in aldığı bu reddedici tutum, İngiltere’yi oldukça sinirlendirmiş ve bu konuda zor kullanmaya itmişti. 1839 yılında cereyan eden Afyon sorunu ise, İngiltere’ye gerekli bahaneyi sağlamıştı.

Çin Hükümeti henüz, 1729 ile 1800 yıllarında, halkın sağlığı bakımından afyon kullanımını ve ithalini yasaklamıştı. Buna rağmen İngiltere, İran ve Hindistan’dan hatta Osmanlı Devleti’nden ithal ettiği afyonu kaçak yollardan Çin’e satmakta ve bundan oldukça büyük bir kâr elde etmekteydi. Öyleki, afyonun ticaretinden elde edilen yüksek gelir, Çinli tüccarlara da çok cazip gelmiş ve bizzat Çinli tüccarlar da bu ticarette aktif görevlerde bulunmuşlardı. Çinli tüccarların da bu kaçak afyon kervanına dâhil olmaları üzerine, Çin Hükümeti bu konudaki tutumunu daha da sertleştirmiş ve 1839 yılında yayınladığı bir kararla; Canton Limanı’ndaki bütün gemilerin ambarlarında mevcut olan afyonu teslim etmelerini istemişti Bütün yabancı gemiler Çin Hükümeti’nin bu kararına uyarken, İngiltere karara uymadığı gibi, Çin ile iyi münasebetler içinde olan Amerikan gemileriyle Canton’dan Çin’e afyon sokmaya çalışmıştı.

Çin Hükümeti’nin afyon ithalinin yasaklanması yönünde aldığı bu sert önlemler, İngiltere gibi burada ticaret yapan diğer devletleri de oldukça etkilemiş ve konuyla alakalı birkaç küçük çaplı olay baş göstermişti. Tabi Çin Hükümeti’nin aldığı bu kararlar neticesinden en fazla zararı gören İngiltere olmuştu ve bu durum üzerine, çıkan olayları da bahane ederek bu işi silah yoluyla çözmek için harekete geçmişti. Neticede, 1839 yılında İngiltere ile Çin arasında “Afyon Savaşı” başlamıştı ve iki yıl süren savaş, Çin’in yenilgiyi kabul etmesiyle sonuçlanmıştı. Afyon Savaşı sonucunda; Çin, iki yüzyıldan beri uygulamakta olduğu dış politikasını değiştirerek, kapılarını Batı’ya açmak zorunda kalmıştı.

İngiltere ile Çin arasında yaşanan Afyon Savaşı, Osmanlı Devleti’ni de oldukça etkilemişti. Nitekim, Çin Hükümeti’nin afyon ithalinin yasaklanması konusundaki tedbirlerini arttırdığı sıralarda, İngiltere ile Osmanlı Devleti arasında 1838 Balta Limanı Antlaşması yapılmış ve bu antlaşmayla birlikte de, afyon ekimi ve ihracı Türk topraklarında serbest bırakılmıştı. Anadolu topraklarında yetişen afyonun büyük bir bölümü de İngiliz tüccarlar tarafından Londra’ya oradan da Çin’e götürülüyordu. Ancak, 1839’daki Afyon Savaşı nedeniyle, Çin’e sokulabilen afyon miktarında ciddi düşüşler yaşanmış ve bu durumda Türkiye’nin afyon ihracına olumsuz bir etki yapmıştı. Üretilen afyonun ihraç edilememesi ve İngiltere-Çin arasında cereyan eden savaşın bitimine kadar da bu ihracın mümkün görünmemesi üzerine Osmanlı Hükümeti, haşhaş ekimini yasaklamış ve onun yerine hububat ekilmesine karar vermişti. Bu durum ise, hem üreticilerin hem de devlet hazinesinin zarara uğramasına yol açmıştı. Nihayet savaşın bitimiyle birlikte bir süre sonra 17 Ocak 1942’de alınan bir kararla Anadolu’da haşhaş ekimi ve afyon üretimi serbest bırakılmış, 1843 yılından itibaren de afyon ihracatı savaştan önceki düzeyine çıkmıştı.

 

Kaynaklar:

Rıfat Uçarol, Siyasi Tarih (1789-2001), İstanbul, 2006.

Fahir Armaoğlu, 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi (1789-1914), Ankara, 1997

Mübahat S. Kütükoğlu, Osmanlı-İngiliz İktisadi Münasebetleri c. II., (1838-1850), İstanbul 1976