Geçenlerde kamuoyuna açıklanan iki önemli rapor böyle diyor ve milletlerarası camia ve NATO'yu uyarıyor.
Bu raporlardan ilki Amerikan Atlantik Konseyi, diğeri ise Afganistan Çalışma Grubu tarafından hazırlanmış. Atlantik Konseyi raporu, emekli General James Jones'un başkanlığını yaptığı bir uzmanlar heyeti tarafından kaleme alınmış. 2006 yılı yazına kadar NATO Avrupa Kuvvetleri Komutanı olan Jones aynı zamanda Afganistan Çalışma Grubu raporunun da eşbaşkanı. Diğer başkan ise emekli Büyükelçi Thomas Pickering. Hem Jones ve hem Pickering itibarlı, sözleri yönetim ve kamuoyu nezdinde dinlenen çok önemli şahsiyetler. Bu bakımdan onların Afganistan konusunda söylediklerini dikkate almak gerekiyor.
"Taliban'ın nüfusu az olan bölgelerdeki kontrolünü genişletmesi ve merkezi hükümetin hayati reformlar ve yeniden imar faaliyetlerinde başarısız olmasının ışığında Afganistan'daki NATO kuvvetleri bugün bir stratejik pata durumu ile karşı karşıyadır." ana tespitini yapıyor Atlantik Konseyi raporu ve bu durumun düzeltilmesi için şu önerilerde bulunuyor: "Kaybedilen momentum yeniden kazanılmalıdır. Güvenlik ve yeniden imar faaliyetleri kapsamlı bir plan çerçevesinde bütünleştirilmelidir. Milletlerarası camianın çabalarının koordinasyonu bakımından bir BM Afganistan Yüksek Temsilcisi atanmalıdır. Ve Pakistan, İran gibi komşu ülkelerin de dahil edileceği konferanslar çerçevesinde Afganistan'ı istikrarlı hale getirmek için yeni bir bölgesel yaklaşım benimsenmelidir."
Diğer rapor ise Afganistan'ın yeniden canlanan şiddet, zayıflayan milletlerarası kararlılık, artan bölgesel tehditler ve Afgan halkının ülkelerinin gelecekteki yönü konusunda duydukları güvenin azalması sonucu NATO'nun bu ülkedeki mücadelesini kaybetmekte olduğu sonucuna varıyor ve şu önemli eleştiriyi yapıyor: "Amerika ve milletlerarası camia Afganistan'daki mücadeleyi çok az askerî kuvvet ve yetersiz ekonomik yardım ile kazanmaya çalışıyorlar. Bu durum da kendisini en çok Kabil dışında yaşanan otorite boşluğu, Taliban ve El Kaide kuvvetlerine karşı koymada yetersiz kalınması ve afyon ekonomisi ve yoksulluğa çözüm bulma gibi hayati konularda gösteriyor.
Raporların tespit ve sonuçları böyle. Zaten bu raporlar olmasa da Afganistan'da durumun çok ciddi olduğu yaşananlardan, yapılan ve yapılmayanlardan belli sayılır. Nitekim bu yüzden hem Amerika, hem NATO ve hem de milletlerarası camia bugünlerde Afganistan ile ilgili çabalarına yeniden göz atma gereğini hissetmiş bulunuyorlar.
Bu yüzden Amerika Dışişleri Bakanı Rice, Londra'yı ziyaret ediyor, müttefiki İngiltere ile son durumu görüşüyor. Diğer yandan NATO da kendi içinde önemli değerlendirmeler yapıyor ve konuyu önümüzdeki hafta Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta yapılacak savunma bakanları toplantısında ele almaya hazırlanıyor. Yeri gelmişken söyleyelim, bu toplantının en önemli maddesi Afganistan'a ek muharip 7 bin 500 asker gönderilmesi olacak. Zaten işler de çoktandır konuşulan ama NATO üyelerinin sıcak bakmadığı bu konu yüzünden oldukça karışmış hatta zaman zaman üyeler arasında tartışmaya da yol açmış bulunuyor. Buna son örnek de Amerika ve Almanya arasında yaşanan son gerginlik. Amerika, Almanya'nın Afganistan'ın nispeten sakin, olaysız kuzeyinde görev yapan 3 bin kadar askerinden bir kısmını Taliban faaliyetinin en yoğun olduğu güneye muharip kuvvet olarak göndermesini istiyor; ama Almanya bunu kabul etmiyor. Diğer yandan güneyde savaşan Kanada ise ek kuvvet ve malzeme gelmediği takdirde bir takvim içinde kuvvetlerini geri çekeceğini ilan etmiş bulunuyor. Aynı durum Hollanda için de söz konusu. Bu ülke de Kanada gibi düşünüyor.
Türkiye'nin 1219 askerle bulunduğu Afganistan'da işler gerçekten iyiye gitmiyor.
Kaynak Zaman