İsrail ordusunun 1 Ekim’de uluslararası sularda müdahale ettiği Küresel Sumud Filosu teknelerinde bulunan 36’sı Türk, toplam 137 aktivist, İstanbul’a getirildi. Aktivistler sağlık kontrollerinin ardından bilgi sahibi sıfatıyla ifade verdi.
Filoya yönelik baskında yer alan yolcular, gözaltı sürecinde yaşadıklarını anlattı. Aktivistlerin aktardığına göre, İsveçli iklim eylemcisi Greta Thunberg, gözaltı süresince fiziksel ve psikolojik olarak kötü muameleye maruz bırakıldı.
THUNBERG: “TAHTAKURUSU DOLU HÜCREDE TUTULDUM”
22 yaşındaki Greta Thunberg, İsveçli yetkililere verdiği bilgide, gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edildiğini ve İsrail’deki süreçte sert muameleyle karşılaştığını bildirdi.
The Guardian gazetesinin haberine göre, İsveç Dışişleri Bakanlığı’nın Thunberg’e yakın kişilere gönderdiği bir elektronik postada, aktivistin tahtakuruları bulunan bir hücrede tutulduğu ve yetersiz yiyecek ile suya erişim sağlanamadığı belirtildi. Haberde, Thunberg’in sağlık durumunun olumsuz etkilendiği bilgisi paylaşıldı.
TANIK AKTİVİSTLER: “BAYRAK TUTMAYA ZORLANDI”
Filo yolcuları arasında bulunan İtalyan gazeteci Lorenzo Agostino, gözaltı sürecinde yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
“İki günden fazla süre boyunca temiz su vermediler. Her fırsatta hepimizi aşağıladılar. Greta Thunberg, sadece 22 yaşında cesur bir kadın. Aşağılanarak İsrail bayrağına sarıldı ve bir ödül gibi sergilendi.”
Gazeteci Ersin Çelik ise, Thunberg’in gözlerinin önünde kötü muameleye uğradığını ifade etti:
“Greta’ya çok ağır işkenceler yaptılar. Onu süründürdüler, İsrail bayrağını öptürdüler. Naziler ne yaptıysa aynısını yaptılar.”
Başka bir aktivist ise, gözaltı işlemi sırasında yaşananları şöyle aktardı:
“Sırada ondan üç kişi öndeydim; onu çok sert bir şekilde itip odaya soktular. Sonra İsrail’in Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir geldi ve onunla birlikte odaya girdi. Ona bir çöp parçasıymış gibi davrandılar.”
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yaşananlara ilişkin olarak “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması”, “nitelikli yağma”, “mala zarar verme” ve “eziyet” suçlarından soruşturma başlattı.
Soruşturma, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 15. maddesi ile Türk Ceza Kanunu’nun 12. ve 13. maddelerine dayanılarak yürütülüyor.