Zimbabwe halkı, seçimi zorla 'kazanan' Mugabe'nin pençesinde son nefesini veriyor. Afrikalı liderler derhal harekete geçip seçimlerin yenilenmesi için baskı yapmalı
Robert Mugabe Zimbabwe devlet başkanlığına yeniden oturmasını sağlayan seçimi yüzsüzce ve gaddarca çaldı. Uzun zamandır olan bitenlere seyirci kalan Afrikalı liderler artık ne yapacaklarına karar vermeli. Siyasi kinizmleri veya tirana dönüşen eski bir özgürlük lideriyle sergiledikleri temelsiz dayanışmayla, Mugabe'ye göz yummayı sürdürebilirler. Veya Afrika özgürleşmesinin yaşayan simgesi olan ve geçen hafta Zimbabwe liderliğinin 'trajik başarısızlığını' kınayan Nelson Mandela'nın bilge örneğini takip edebilirler.
Geçen pazartesi başlayan Afrika Birliği zirvesinin açılış oturumundaki sinyaller (ki Mugabe de kendinden memnun bir edayla oradaydı) hiç cesaret verici değildi. Afrikalı gözlemciler oylamayı doğru bir tutumla kınasa da, konuşanların pek azı sessiz dolaylı eleştirinin ötesine geçti. Gerçeği söylemekten daha büyük bir sorun söz konusu. Zimbabwe ve halkı Mugabe'nin pençesinde son nefesini veriyor -çöken bir ekonomi, tavana vuran enflasyon, insan yapımı kıtlık ve görünürdeki tek işlevi diktatörün işbirlikçilerini ve yardakçılarını ödüllendirip tenkitçilerini dövmek ve öldürmek olan bir hükümet yüzünden harap oluyor.
Zimbabwe'nin, seçimin ilk turundan muhalefet adayı Morgan Tsvangirai'nin esaslı bir zaferle çıkmasını sağlayan seçmenlerin gerçek iradesini yansıtan bir geçiş hükümetine ihtiyacı var. Ve seçimlerin adil bir biçimde yenilenmesi gerekiyor.
Zimbabwe'yi bölgeyi daha da istikrarsızlaştırmaktan alıkoymak en başta Afrikalı liderlerin elinde. Mugabe'nin seçim hırsızlığını tanımayı reddedip, işbirlikçilere vize vermeyerek, banka hesaplarını dondurarak ve dünyanın kalanına da aynısını yapma çağrısında bulunarak bu görevi yerine getirebilirler. Çok sayıda Afrikalı lider bu sorumluluğu reddetse de, ABD ve diğer Batılı ülkeler önderliği ele aldı. ABD Başkanı Bush Zimbabweli
yetkililere yönelik tek taraflı yaptırımları genişletti. ABD BM Güvenlik Konseyi'nde silah ambargosu ve Mugabe'nin yardakçılarına kısıtlamalar uygulanması için bastırıyor. Ne yazık ki Rusya, Çin ve Güney Afrika bu tür adımları önlemeye kararlı görünüyor. Afrikalı liderlerin önderliği ele almak zorunda olmasının bir nedeni de bu. Mugabe ve Zimbabwe'ye yaşatılan acılar hakkında gerçeği söylemeli, sözlerini yaptırımlarla desteklemeli ve Güvenlik Konseyi'ni aynısını yapmaya çağırmalılar.
Kaynak: Radikal