'Donmuş ihtilaflar'da hep olduğu gibi, Hindistan'la Pakistan arasında altkıtanın bölünmesinden beri var olan şiddetli husumet tehlikeli bir kaynama potansiyeli taşır. Pakistan Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari'nin bu haftasonu Hindistan'a yaptığı ve nükleer silahların ilk kullanımını reddettiği, ayrıca Hindistan'la ekonomik bir birlik çağrısı yaptığı ziyaret bu yüzden çarpıcı ve memnuniyet verici.
Ziyaret Zerdari'nin geçen ayki açıklamalarının ardından geldi. Zerdari, İslamabad'ın 20 yıldır desteklediği Keşmirli isyancılardan 'terörist' diye söz etti.
Pakistan'ın yeni sivil devlet başkanı bu ifadeyle muazzam önem taşıyan politika değişikliğinin sinyalini veriyor olabilir. Fakat Hintliler (şaşkın Pakistanlıları saymıyoruz bile) Zerdari'nin samimi olup olmadığını ve dediklerini hayata geçirip geçiremeyeceğini bilmek isteyecek.
Zerdari bir çeşit tesadüfi başkan, eşi Benazir Butto'nun öldürülmesinin ardından koltuğa oturdu ve ordu destekli Pervez Müşerref rejiminin enkazıyla yüz yüze. Hâlâ en güçlü kurum olan ordunun itimadına sahip olduğunu kanıtlayabilmiş değil.
Ancak askeri istihbaratın (ISI diye bilinen bu kurumun bazı unsurları Keşmir ve Afganistan'daki cihatçı şebekelerle suç ortaklığı yapıyor) siyasi kanadını lağvederek bu itimadın varlığını sınamaya çalışıyor gibi.
Yıpranan federasyon ve kanunsuz sınırlarda kontrolü tekrar tesis etme çabasında yeni genelkurmay başkanı ve eski ISI başkanının desteğine sahip görünüyor. Belki de İslamabad, Pakistan ve Afganistan'ın tek savaş alanına dönüştüğü ortamda, Taliban ve Kaideci müttefiklerini Yeni Delhi'den daha büyük tehdit olarak algılıyor. Ancak birçok Pakistanlı yetkili ve casus Hindistan'a karşı (Afganistan'daki ittifaklar ve birkaç bin isyancının bulunduğu Keşmir Vadisi'nde 20 Hint bölüğünü tutma yeteneği üzerinden) stratejik derinliği hayati addediyor.
Dolayısıyla Hindistan Zerdari'nin açılımlarına çabuk cevap vermeli. Dışişleri bakanları bu hafta 'karma diyaloğu' gözden geçirmek için buluşuyor. Diyalog ticaretten daha açık sınırlara ve iki tarafın Afganistan'da sergilediği husumetin azaltılmasına kadar bir dizi konuyu kapsayabilir. Ne var ki, nihai uzlaşma Keşmir'i de içermeli. Zerdari bölgenin geleceğinin Keşmirlilerin meselesi olduğunu kabul ediyor. Hindistan'sa bu sonuca ulaştığına dair işaret vermiyor.
Kaynak: Radikal