Yine Gazze, yine çatışma

Filistinliler ile İsrail arasındaki sorunlar, bir yandan her bir toplumun giderek daha zor koşullarda yaşamasına yol açıyor, öte yandan yaşanan acılardan biriken nefret nedeniyle sürekli çözümsüzlük üretiyor.

ABD Başkanı Obama, geçtiğimiz günlerde önce İsrail başbakanı ardından da Filistin Yönetimi'ni temsil eden El-Fetih lideri Abbas ile görüştü. Kapalı kapılar arkasında tam olarak neler konuşulduğu bilinemese de, Obama'nın Filistin devleti kurulması yolunda İsrail'i uyaran bir irade ortaya koyduğu anlaşıldı. Obama'nın Filistin devleti kurulması konusundaki istekli tutumu, Abbas yönetiminden de talepler içerdi, bu talepler özellikle Gazze'de yerleşmiş radikal İslami kuruluşlarla mücadele edilmesini içeriyordu. Kısacası ABD, Hamas'ın şiddet politikasını bitirmesi gereken oyuncu olarak Abbas'ı işaret ederken İsrail'e de Abbas'ın işini zorlaştıracak ataklar yapmaması uyarısında bulundu.

İsrail'deki koalisyon hükümetinin yapısı, Obama tavsiyelerini tutmaya eğilimli gözükmüyor. Bazı bakanlar, Filistin meselesine çözüm bulmanın imkansız olduğunu ve bu nedenle bütün Filistinlilerin başka yere, mesela Ürdün'e gönderilmesini önerebiliyor. Ürdün Kralı sabahlara kadar uyumuyordur muhtemelen. Taraflar arasındaki sorunlar gerçekten çok çetrefilli. Toprak paylaşımından su kaynaklarının kullanımına, göç etmiş Filistinlilerin geri dönmelerinden nüfus dağılımına, hava sahası kullanımı ve tarafların askeri yapılanmasından Kudüs'ün statüsüne kadar iç içe geçmiş ve kronikleşmiş çok sorun var. Tüm bunlara ek olarak her iki tarafta da varlığını sorundan beslenerek koruyan, düşmanlıktan güç alan siyasi bir gelenek de var. Dolayısıyla, mesele hem somut sorunları hem de zihni engelleri kapsıyor.

İki taraf arasındaki sorunların bir diğer ayağı ise, özellikle Filistinlilerin 'iki Filistin' biçiminde ayrışmış olmalarına dayanıyor. Biri 'Batı' ve İsrail tarafından muhatap kabul edilen El-Fetih, diğeri ise kimsenin ne yapacağını bilemediği ama varlığını fazlasıyla hissettiren Hamas. Biri, İsrail ile uzlaşma yanlısı, diğeri uzlaşma koşullarını tavizkar buluyor; biri Batı Şeria'da diğeri Gazze'de, biri yukarıdan aşağı devlet kurma derdinde, diğeri aşağıdan yukarı; biri Arap olmayı önemsiyor, diğeri Müslüman olmayı. Bu iki Filistin uzun süre çatıştıktan sonra, çatışmayı İsrail üstlenmiş ve mesele Hamas-İsrail meselesine dönüşmüştü. Böyle bir mesele var, ancak bir de iki Filistin meselesi var ve geçtiğimiz hafta sonu sorun yeniden açığa çıktı.

El-Fetih'e bağlı polis güçleri, Gazze'de Hamas militanlarının bulunduğu varsayılan bir ev çevresinde operasyon yaptı ve altı kişinin öldüğü şiddetli olaylar yaşandı. Ölü sayısı büyük bir katliam izlenimi vermeyebilir, ama bundan sonrası için katliam işaretleri taşıdığı için önemsenmeli. Anlaşılan o ki Abbas, Obama'nın nasihatlerini dinlemiş ve Filistin devletinin kurulması için Hamas karşısında iradesini ortaya koymaya karar vermiş. Abbas'ın bu iradesi, İsrail'e de adım attıracak bir girişim. Kısacası önce El-Fetih Hamas'la mücadelede rüştünü ispat edecek, bu ispat oranında da İsrail 'yapıcı' davranacak.

Sorun şu ki, Hamas bir kitle partisi ve bir kadro partisi görüntüsündeki El-Fetih'e güvenmeyen kişilerden kurulu. Dolayısıyla Hamas, üzerine gelen baskının arkasında İsrail ve ABD olduğunu düşünerek direnişini artırabilir. Olaylar nasıl gelişir bilinmez ama Hamas-El-Fetih gerginliği Filistin devleti kurulmasını ertelemeye yol açacak her tür çatışmaya zemin hazırlar nitelikte.

Üstelik bu uygulamaya devam edilirse, bir değil iki Filistin'den söz edilmesi giderek daha muhtemel olabilir.

Kaynak: Star