Yeni hükümet, seçim sonrası Ankara bilmecelerinin sonuncusuydu. Artık o da çözüldü. Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görevi devralmasından sonra vakit kaybetmeden bakanlar kurulu listesiyle Çankaya'ya çıktı.
Uzun görüşmenin ardından yeni hükümet belli oldu. Kabinede büyük çaplı değişiklik yok. İstikrar, hükümetin isimlendirmesine de yansıdı. Bakanların büyük bölümü kabinede kaldı. Bunların bir kısmı yerlerini korudu, bir kısmı da kaydırıldı.
Başbakan, politika ile futbol oyunu arasında ilişki kurar ve siyasi olayları futbol terimleriyle anlatır. Eski Cumhurbaşkanı Sezer'e sunacağı kabine listesinden söz ederken 'Takımı ben kurarım, hangi oyuncunun nerede oynayacağını ben daha iyi bilirim' demişti. Yeni hükümet belli olunca futbolda çok kullanılan, 'Kazanan takımın yapısı değiştirilmez, oyuncuların yerleriyle oynanmaz' şeklindeki beylik sözü hatırladım. Yeni isimleri belirlerken takımın ruhuna uygun, takım oyununa ayak uyduracak özelliklere dikkat ettiği anlaşılıyor.
Bir önceki hükümet birçok alanda başarı sağladı. Eğitim ve sağlık gibi problemli bakanlıklarda köklü reformlar yapıldı. Ekonomide istikrar sağlandı. Başarı 22 Temmuz seçimlerine de yansıdı. İktidarların yıpranma özelliği vardır. Ancak dört buçuk yıl boyunca içeride ve dışarıda ağır sorunlarla boğuşan AK Parti hükümeti sandıktan oylarını artırarak çıktı. Bunda bakanların performansı ve icraatların payı büyük... Başbakan Erdoğan da yeni kabineyi isimlendirirken kazanan takımın omurgasıyla pek oynamadı, kısmi değişikliklere gitmekle yetindi. Seçim meydanlarında tekrarlanan 'Durmak yok, yola devam' sloganı da bir bakıma karşılığını buldu.
Hükümet yeni takviyelerle kaldığı yerden yola aynen devam ediyor. Yeni kabineyi eskisinin revizyonu olarak yorumlamak bile mümkün. Yeni bakanlar arasında büyük hayretle karşılanacak düzeyde sürpriz yok. AK Parti saflarına seçimler sırasında katılan Ertuğrul Günay, Zafer Çağlayan ve Mehmet Şimşek'in kamuoyunda bakan koltuğuna oturacağına ilişkin beklentiler yüksekti. Gerçekleşti. Genel merkezden hükümete iki üç ismin kaydırılacağı tahmin ediliyordu. Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı ve Nazım Ekren hükümete girmeyi başardı.
Ekonomi politikalarında etkin olması beklenen Ekren, uzun süredir kendisini bu role hazırlıyordu. Teorik ve pratik olarak ekonomiyi iyi bilen bir isim. Ekren, Mehmet Şimşek'le birlikte yeni dönemin ekonomisine yön verecek. Başkentte Beşir Atalay'ın İçişleri Bakanlığı'na kaydırılmasını şaşırtıcı bulanlar çok. Hatta kulislerde son anda Cumhurbaşkanı Gül'ün müdahalesiyle yer değiştirerek bu bakanlığa kaydırıldığı söylentileri yayıldı. Ancak bu doğru değil. Atalay, İçişleri'ne yakıştırılan favori isimlerden biri değildi.
Başbakan Erdoğan'ın en çok güvendiği isimlerin başında geldiğine kuşku yok. Hükümet ve parti çalışmalarında sürekli, hemen yanında bulunan bakanlardan biriydi. Beş yıllık süreçteki konumuyla 'sakin güç' nitelemesine en uygun düşen isim. Erdoğan'ın, İçişleri gibi sorumluluğu ve yükü ağır bir bakanlığa çok güvendiği Beşir Atalay'ı kaydırmasını normal karşılamak lazım. Atalay, siyasi tecrübesi, sakin duruşu ve sağduyusuyla sorunların üstesinden gelmeyi bilecektir. Siyasi ortamın sakin seyretmesinde Emniyet'in her yere sızan çetelerle mücadelede gösterdiği üstün başarının payı büyük. Şüphesiz burada siyasi iradenin kararlılığı çok önemli. Yeni Bakan Atalay'ın 'çetelerle mücadeleyi' daha da güçlendirecek kararlılık sergileyeceğine hiç kuşku yok. Erdoğan'ın Atalay'ı İçişleri Bakanlığı'na oturtması yeni dönemde bu bakanlığın hassas roller oynayacağının işareti.
Türkiye'de hükümetlerin ve bakanların siyasi ömrü çok kısadır. Hükümette yerlerini koruyan bakanlar eğer görevlerini dönem sonuna kadar sürdürürse 'aynı koltukta en uzun süre oturan bakan' rekoru kırmaları mümkün. Siyasi istikrarın böyle bir sonucu da var.
Kaynak: Zaman