Yargıda yetki tartışması

 

Darbe girişiminde bulundukları iddia edilen muvazzaf veya emekli subayların hangi mahkemede yargılanacakları konusu tartışmalıydı.
Son olarak Ergenekon soruşturması sürecinde konu yeniden gündeme gelmişti. Ergenekon savcıları, darbe planlarının sonucunun askeri mahal dışında meydana gelecek nitelikte olması nedeniyle, askeri mahalde planlanmış olsalar bile sivil mahkemelerin bakacağı bir konu olduğunu savlamışlardı. Darbe planlayan veya azmettiren kişilerin general ya da muvazzaf asker olmalarının "askeri mahal" kavramı nedeniyle askeri yargı tarafından yargılanmaları sonucu doğurmayacağını öne sürmüşlerdi.
Önceki gece yarısında, AKP'nin verdiği bir önergenin TBMM'de kabul edilmesiyle, bu konu askeri yargının yetki alanından çıkarıldı. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinde yapılan bir değişiklikle, muvazzaf askerlerin savaş ve sıkıyönetim hali dışında, ağır cezalık suçlarına sivil mahkemelerde bakılacağı hükmü getirildi.

CHP'nin tutumu
AKP'nin gece yarısı verdiği önergeyle bu düzenlemeyi yapmasına ana muhalefet partisi CHP, "yöntem" açısından itiraz etti. CHP'nin Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'i suçladı. Ergin'in kendisini ziyaret ettiğini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Türkiye'nin en çok mahkûm edildiği konularda düzenleme yapacaklarını söylediğini, kendisinin de sakıncası olmadığı yanıtını verdiğini açıkladı.
Ancak yapılan düzenlemenin içeriği anlaşılınca Okay, dün AKP'yi "kapkaç yasa" çıkarmakla suçladı. Yöntemi eleştirdi.
Ancak, CHP'nin değişikliğin içeriğine ilişkin net bir tutumu yok. Okay, yasanın Anayasa'nın 145. maddesine aykırı olduğunu, bu nedenle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından geri çevrilebileceğini söyledi. Gül'ün geri çevirmemesi halinde ise Anayasa Mahkemesi'ne başvurma durumunu değerlendireceklerini ifade etmekle yetindi.

Anayasa hükmü
Anayasa'nın 145. maddesi askeri mahkemelerin yetki alanını şöyle belirliyor:
"Asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde yahut askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara bakmakla görevlidirler."
Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu, Anayasa'nın bu hükmünü tekrarlıyor. Ancak, "kanunlarda aksi yazılı olmadıkça" kaydını da koyuyor.

İki tartışma
Bu durumda ortaya iki tartışmalı konu çıkıyor:
1- Önceki gün yapılan düzenlemeyle "kanunda aksi yazılmış" oluyor. Bu noktada hangi kanunun uygulanacağı tartışması çıkıyor. Genel hukuk kuralı olarak son kanun mu uygulanacak yoksa özel kanun olan askeri mahkemelerle ilgili kanun mu uygulanacak?
2- Tartışılacak ikinci konuyu ise yapılan son düzenlemenin Anayasa'nın 145. maddesine aykırılık oluşturduğu tezi oluşturacak.

Gül'ün tavrı belirleyecek
Bu durumda önümüzdeki süreci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün tutumu belirleyecek. Eğer Cumhurbaşkanı Anayasa'ya aykırılık gerekçesiyle yasayı geri çevirirse, TBMM ya Anayasa'ya uygun bir düzenleme yapacak ya da Anayasa'nın bu hükmünü değiştirmeye çalışacak.
Gül, yasayı bu haliyle onaylarsa bu kez Anayasa'ya aykırılık gerekçesiyle söz konusu madde hükmü için Anayasa Mahkemesi'ne iptal davası açılabilecek. Bu da ana muhalefet veya yeterli imzayı toplamak koşuluyla diğer muhalefet partileri veya askeri mahkemeler yoluyla yapılabilecek.

Milliyet