Türkiye, İsrail için hâlâ önemli. Yangın diplomasisiyle gelen barışma fırsatını kaçırmak hata olur. İsrail filo kurbanlarına tazminat ödemeli.
İsrail’e Karmel yangını konusunda destek verilmesi konusunda önceki gün Türk basınında yer alan düzinelerce okuyucu yorumunda aynı mesaj iletiliyordu: İsrail bir dost ve ihtiyaç duyduğunda Türkiye’ye yardım etti. Hatta bu yorumcular, Türkiye’nin niçin sadece iki uçak gönderdiğini de yüksek sesle sorguluyordu. 76 yaşındaki bir yorumcu atmosferi belirliyordu: “Türkiye’nin İsrail’e yardım etmesinden gurur duyuyorum; bizler kalplerimizde kardeşiz.”
Şimdiki soru şu: Türkiye’nin iki yangın söndürme uçağı gönderdiği ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İsrail’e taziye dileklerini iletmesine yol açan Karmel yangını, iki ülkenin 18 aydır bozuk olan ilişkilerini düzeltecek mi?
Geçmişte örneği var
‘Felaket diplomasisi’, uluslararası ilişkilerde ABD- Çin ilişkilerinde buzları eriten ‘pinpon diplomasisi’ veya Türkiye’yle Ermenistan arasında anlaşmalar imzalanmasını sağlayan ‘futbol diplomasisi’ kadar tanıdık bir kavram.
Türkiye, İsrail ve Yunanistan 1999’da, Türkiye’yi yerle bir eden depremin ardından ‘deprem diplomasisi’ne girişmişti; Yunanistan’la Ankara arasındaki ilişkiler ciddi oranda iyileşmiş ve İsrailli işçilerin göz açıp kapayıncaya kadar deprem mağdurları için bir tesis inşa etmesinin ardından İsrail ‘Türkiye’nin en yakın dostu’ olarak övgüye mazhar olmuştu.
Tazminat felaket getirmez
Deprem ve İsrail’in ‘insani borcu’ hafızalardan kolay kolay silinmeyecektir. Fakat bunun iki ülkenin gergin diplomatik ilişkileriyle pek alakası yok. Erdoğan, İsrail’le Türkiye arasındaki ilişkilerin İsrail Gazze filosu olayı için özür dilemeden ve kurbanlar için tazminat ödemeden tamamen tamir edilemeyeceğini belirterek taşı gediğine koydu.
Fakat İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun sözleri, İsrail’in Türklerle uzlaşma niyetine işaret ediyor gibi görünüyordu. Netanyahu Erdoğan’a, “Bu olayın iki ülke arasında daha iyi ilişkiler için bir fırsat sunacağından eminim” dedi; Başbakan, İsrail’in minnettarlığını ifade etmenin bir yolunu bulacağını da ekledi. İsrail pişmanlık beyan ederse ve Mavi Marmara’da Türk sivillerin öldürülmesinden dolayı özür dilerse yer yerinden oynamayacaktır.
İnsani bir jest
Zira barış eylemcileri kötücü niyetler besliyor olsa bile, İsrail ölümle sonuçlanmayacak türden daha titiz bir operasyon düzenleyebilirdi. Baskında öldürülen Türklerin ailelerine ödenecek tazminatsa, sorumluluğun kabulü anlamına gelmeyecektir. Tazminat, insani bir jest olarak görülebilir.
Filo olayının ardından kin ortadan kalkamamış olsa bile, İsrail açısından Türkiye’nin stratejik önemi azalmış değil ve Türkiye’nin Suriye, Lübnan ve İran’la güçlü ilişkileri, olsa olsa Ankara’yla Kudüs arasındaki sağlam ilişkilerin ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor.
Bir fırsat penceresinin açılması için korkunç bir felakete ihtiyaç duymuş olmamız üzücü bir durum, fakat İsrail’in bu fırsatı harcaması büyük bir diplomatik hata olur. (İsrail gazetesi, 5 Aralık 2010)
Kaynak: Radikal