WikiLeaks hayal kırıklığını belgeledi

Ebu Garib’de işkence gören tutsakların resimleri Irak işgaline karşı bir tiksinti dalgasına yol açmıştı. ABD’nin Afganistan’la ilgili askeri belgelerinin geniş arşivinin açılması belki aynı bomba etkisini göstermeyecektir, fakat binlerce sansürsüz rapor çatışmanın korkunçluğunu büyük bir canlılıkla gösteriyor. ‘Afgan Dosyaları’, ABD’nin son 9 yılda 300 milyar dolara 28 bin Taliban üyesiyle savaşmak için 90 bin asker göndermesine rağmen Kabil’in neden gitgide zayıfladığını açıklıyor. Dahası bu dosyalar, ABD ve Britanya’nın yolsuzluktan içi çürümüş ve kendi halkını ölseler bile umursamayan bir Afgan hükümetini korumak için neden savaştıklarını açıklamayı daha da zorlaştıracak.

Resmi kaynakların belgelediklerinin çoğu zaten gazetecilerce gün ışığına çıkarılmıştı.
Fakat sızdırılan 91 bin belge, günümüz Afganistan’ında hayatın gerçekleri hakkında şimdiye dek olmadığı kadar ayrıntılı bir resim çiziyor. Ebu Garib’deki gibi, üst düzey Amerikalı yetkililerinin tasvir ettiği gerçekler de, en az medyanın anlattığı kadar kötü.

Taliban’ın niye güçlendiği açık
Beyaz Saray ve Pentagon açıklamaları inkâr ederek bunların düşmana yardım ve rahatlık sağladığını savundu. Oysa gerçekte sadece birkaç sır açığa çıktı. Afganlar ölüm taburlarının Taliban mensubu olduğundan şüphelendikleri kişileri keyfi olarak vurduklarını, bu arada yollarına çıkan herkesi rastgele öldürdüklerini maalesef gayet iyi biliyor. Kontrol noktalarında vurulan veya kötü nişanlanmış hava saldırılarında öldürülen Afgan sivillerin sayısının resmen kabul edilen rakamdan daha fazla olduğu gerçeği, koalisyonun ateş gücünü bizzat yaşayan Afganlar için sürpriz olmayacak.
Şimdiye dek ‘gaddarlık’ veya ‘yolsuzluk’ gibi kavramların Afgan bağlamında ne anlama geldiğini açıklamakta zorlanıyorduk. Fakat bazı olaylar, neden bu kadar çok sayıda Afgan’ın Taliban’a sığınmak zorunda kaldığını açıklıyor. Sözgelimi Balk eyaletinde, 11 Ekim 2009 tarihli bir raporda askerlerin ve polisin bir aramada işbirliğini reddeden halka kötü muamelesi anlatılıyor. Komiser 16 yaşındaki bir kıza tecavüz etmiş. Bir sivil karşı çıkınca, komiser korumasına onu vurmasını söylemiş. Koruma reddedince kendisi komiser tarafından vurularak öldürülmüş.

Yolsuzluk öylesine yaygın ki, yoksul köylülerin gelirlerinin ciddi bölümü rüşvete gidiyor. Yeni bir kamuoyu araştırması, Afganların yerel yolsuzluğu, güvensizlik ortamından daha büyük tehdit olarak gördüğünü ortaya koydu. Herkes hedef olabilir. Amerikalı bir müfettiş, Paktia bölgesinde yedi polisi kendi kontrol noktalarından geçen sürücülerden haraç kesiyorlar diye tutuk-lamıştı.  Polisler, elektrik için jeneratör- lerine yakıt almak zorunda olduklarından böyle yaptıklarını söylemişti.

Yabancı güçlerin varlığı ve bunların hassas tedarik hatları, haraca giden yolu açıyor. Sözgelimi Kandahar’dan Oruzgan’a giden bir yakıt konvoyunu durduran 100 direnişçi geçiş için kamyon başına 2 bin dolar istemiş. Direnişçilerin, NATO konvoylarını koruması için İçişleri Bakanlığı’nca para ödenen hükümet yanlısı ve ABD destekli Oruzganlı savaş ağası Matiullah Han için çalıştığı ortaya çıkmıştı.

Sahadan gelen bu raporların değerinin bir kısmı da, üst düzey yetkililerce düzeltilmemiş ve sansürlenmemiş olmalarından kaynaklanıyor. Afganların ABD liderliğindeki koalisyon hakkında gerçekte ne düşündüğünü dürüstçe anlatıyorlar.

Taliban yeniden güçlenmeye 2006’da başladı, 2007’de tam güçle döndü. Eylül 2007’de Gardez’de il genel meclisi yetkilileri işlerin gidişatı hakkında ne düşündüklerini Amerikalı bir yetkiliye açıkça anlatmışlar: “Halk yolsuz hükümet yetkililerinin sayısının çok fazla olması nedeniyle hükümete güvenlerini kaybediyor. Afganlar şu anda genel olarak, mevcut hükümetin Taliban’dan beter olduğunu düşünüyor.” ABD yetkilisi kayıt düşmüş: “Halk koalisyon karşıtı güçleri destekleyecek ve güvenlik durumu kötüye gidecek.”

Kâbil’in zayıflığını yeni anladılar
Bu raporlar ne derece doğru? Amerikalı yetkililerce kaleme alınanlar kendi algılarını yansıtırken, Afganların Pakistan’ın Taliban’a desteğine dair raporları şüpheli. Fakat Pakistan istihbaratının Taliban üzerinde etkisinin bulunduğu, ama tam kontrolünün olmadığı da gerçek. Taliban’ın Pakistan’daki sığınakları tam anlamıyla güvenli değil ve Taliban üyelerinin, Pakistan’da genel olarak faaliyet gösterebilmelerine rağmen ne zaman tutuklanacaklarını bilmediklerini söyledikleri biliniyor.

Wikileaks dosyası Amerikan askeri makinesinin savaşta bocaladığı ve Kabil’in felç edici zayıflığını daha yeni yeni anlamaya başladığı izlenimini veriyor. Savaş alanındaki bazıları, bizzat yabancı güçlerin varlığının Taliban’a üye kazandıran ana sebep olduğunu anlıyor. Herşeyden önemlisi bu belgeler, ABD ordusunun bunca çabaya rağmen neden bu kadar az iş başardığına dair hayal kırıklığını ortaya koyuyor. (27 Temmuz 2010)

Kaynak: Radikal