Washington, Çin'e karşı derin bir oyun mu oynuyor?

F. William Engdahl

Doğu Türkistan'da 15 Temmuz'da yaşanan acıklı olaylardan sonra şimdi de Amerikan yönetiminin "bağımsız" sivil toplum kuruluşu National Endowment for Democracy'nin (NED) oynadığı gerçek role daha yakından bakma faydalı olacaktır. Tüm göstergeler, ABD yönetiminin "özel" sivil toplum, kuruluşu, NED vâsıtasıyla bir kez daha Çin'in içişlerine müdahil olduğuna işaret ediyor.

Washington'ın Sincan meselelerine müdahil olmasının nedenleri arasında Pekin otoritelerinin Sincan'da işlediği insan hakları ihlallelerine yönelik kaygılarla bir ilgisi yok. Doğu Türkistan'ın Avrasya kara parçası üzerindeki stratejik jeopolitik mevkisi ve Çin'in Rusya, Kazakistan ve ŞİÖ'nün diğer Orta Asya devletleriyle gelecekteki ekonomik ve enerji işbirlikleri adına sahip olduğu stratejik önemiyle ilgili duruyor.

Çin Büyükelçiliklerinin önünde protesto çağrıları yapan ana örgüt, Washington merkezli Dünya Uygur Kongresi. Mâli giderlerini karşılayacağı kadrosu olan DUK'un ingilizce hazırlanmış hoş bir web sitesi ve ABD Kongresinden para yardımı alan NED ile yakın bir ilişkisi var. NED tarafından yayınlanan raporlara göre Dünya Uygur Kongresi, insan hakları araştırmaları ve insan haklarını savunma projeleri giderleri için NED'den yıllık 215.000 dolar para yardımı alıyor. DUK başkanı ise sürgünde yaşayan ve kendisini "milyoner olan çamaşırcı" şeklinde tanımlayan, aynı zamanda Washington merkezli Uygur-Amerikan Derneği'nin de başkanı olan Rabia Kadir. Uygur-Amerikan Derneği de bir diğer insan hakları örgütü ve National Endowment for Democracy aracılığıyla Amerikan hükümetinden mâli destek alıyor.


NED, 2008 Mart'ında Tibet Özerk Bölgesi'nin başkenti Lhasa'daki "Crimson Devriminin" arkasındaki çeşitli örgütlere, Burma/Myanmar'daki Safran Devrimine, Sırbıstan, Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan'daki rejim değişiklilerine ve son cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında Tahran rejiminin istikrarsızlaştırılmasına samimi bir destek vermiştir.


NED'in kurulması için yasa teklifi sunan Allen Weinstein, 1991'de kendisiyle yapılan söyleşide şunları söylerken bütünüyle samimidir: "Bugün yapmakta olduğumuz şeylerin pek çoğu bundan 25 yıl evvel CIA tarafından yapılıyordu."


NED, özel, devlet dışı, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olarak varsayılıyor fakat uluslararası faaliyetleri için Kongre'den her yıl ödenek alıyor. NED'in parası dört ana mecradan sevkediliyor: Obama'nın Demokrat Partisiyle ilişkili National Democratic Institute for International Affairs, Cumhuriyetçi Parti ile ilişkili International Republican Institute, AFL-CIO - Amerikan işçi Federasyonu ve Dışişleri Bakanlığıyla ilişkili American Center for International Labor Solidarity ve Amerikan Ticaret Odası ile ilişkili Center for International Private Enterprise.


En dikkat çekici soru, NED ne yaptı da Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde huzursuzluk çıkarmayı yüreklendirdi? Ve Obama yönetiminin, Washington'ın baskı uygulanacak hedef olarak addettiği egemen devletlere NED destekli müdahalelere yaklaşımı nedir? Destek mi veriyor yoksa tenkit mi ediyor? (...) Uygur ayaklanmasının Şangay İşbirliği Örgütü'nün tarihi toplantısından sonra gerçekleşmesi sadece bir rastlantı mıdır?

Uygur örgütleri, Çin ve Jeopolitika

DUK'nin resmi web sitesine göre 18 Mayıs 2009 tarihinde ABD yönetimi "kurum içi", "özel", kâr amacı gütmeyen NED, Temsil Olunmayan Uluslar ve Halklar Teşkilatı (UNPO) adlı meraklı bir sivil toplum örgütüyle birlikte "Doğu Türkistan: Komünist Çin Hâkimiyeti altında geçen 60 yıl" başlıklı, ufuk açıcı bir insan hakları konferansına ev sahipliği yapmış.

UNPO'nun kurucusu ve onursal başkanı, sürgündeki Uygur Erkin Alptekin. US Information Agency'nin resmi propaganda örgütü Radio Free Europe/Radio Liberty'de Uluslar Servisinin yardımcı müdürü ve Uygur Bölümü'nün müdürü olarak çalışırken UNPO'yu kurmuş.

US Information Agency'de çalışırken 1991 yılında Dünya Uygur Kongresi'nin kuran yine Alptekin. Alptekin 1991'de Dünya Uygur Kongresi'ni kurduğunda USIA'nın resmi görevi "[Amerikan] ulusal çıkarlarının idamesi için yabancı kamuoylarını anlamak, bilgilendirmek ve etkilemek..."Alptekin Dünya Uygur Kongresi'nin ilk başkanı, kendi resmi sitesindeki bilgilere göre "Dalai Lama'nın yakın arkadaşı olan " Alptekin.

UNPO'ya yakından bakıldığında bu örgütün bir Amerikalı jeo-stratejist'in rüyası olduğu görülür. 1991'de, Sovyetler Birliği çökerken ve Avrasya kara parçasının büyük bir kesimi iktisâdi ve siyasi kargaşa içindeyken kuruldu. Avusturya Arşidükü Karl von Habsburg (Avusturya ve Macaristan'ın tanımadığı Avusturya İmparatorluğu Prensi ve Macaristan Veliaht Prensi ünvanlarını kullanmaktadır) 2002 yılında bu teşkilatın başına geçti. UNPO ilkeleri arasında resmi üye olarak kabul edilmiş, kendi bayrakları olan, toplam nüfusu 150 milyonu bulan 57 farklı nüfus grubu için self-determinasyon / kendi kaderini tâyin hakkı da var. Merkez karargâhları Hollanda'daki Hague.

UNPO üyeleri arasında 1991'de henüz Yugoslavya'nın parçası iken bu teşkilata katılan Kosova; Kosova ile birlikte kurucu üyeler arasında anılan Avustralya Aborjinleri; Kuzey Kanada yerlileri Buffalo River Dene Ulusu var.

Tibet, UNPO'nun seçkin üyeleri arasında "kurucu üye" olarak anılıyor. Diğer patlayıcı Jeopolitik alanlardan da üyeleri var: Kırım Tatarları, Romanya'daki Yunan azınlık, İçkerya Çeçen Cumhuriyeti, Burma Demokratik Hareketi, Condi Rice'ın eski firması Chevron Oil'e kiralanan dünyanın en büyük açık deniz petrol yataklarının haklarını elinde tutan, Angola ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ne bitişik körfez enklavı. UNPO'nun seçkin tanınma bahşettiği diğer sıcak jeopolitik noktalar arasında Güney Azerbaycan olarak geçen Kuzey İran'ın büyük bir bölümü ve kendisini İran Kürdistan'ı olarak adlandıran bir şey de var.

UNPO web sitesinde yer alan bilgilere göre, ABD Kongresi destekli NED, 2008 Nisan ayında Dünya Ugur Kongresi ve Temsil Olunmayan Uluslar ve Halklar Teşkilatı için "liderlik semineri" düzenledi. 50 Uygur, önde gelen çeşitli akademisyenler, hükümet temsilcileri ve sivil toplum üyeleri, "Uluslararası Hukuk'ta Kendi Kaderini Tâyin" konusunu müzakere etmek üzere Berlin'de bir araya geldiler. Başbaşa neyi müzakere ettikleri bilinmiyor. Açılış konuşmasını yapan kişi Rabia Kadir.

Sincan Olaylarının Şüphe Çekici Zamanlaması

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'deki ayaklanmalar mahalli saate göre 5 Temmuz'da patlak verdi.

Dünya Uygur Kongresi web sitesine göre ayaklanmaların "tetikleyicisi", 26 Haziran'da Çin'in güneydeki Guandong Eyaleti'nde bir oyuncak fabrikasında Han Çinli işçilerin, fabrikada çalışan iki Han Çinli kadın işçiye tecavüz ettikleri veya cinsel tacizde bulundukları iddiasıyla iki Uygur işçiye saldırması ve döverek öldürmesi. DUK'un Münih kolu, 1 Temmuz'da, olayın ayrıntılarının doğrulanmadığını, iddialar ve şüpheli haberlerle dolu olduğunu kabul etmelerine rağmen, iddia olunan Guandong saldırısı yüzünden Çin elçilikleri ve konsoloslukları önünde protesto gösterileri yapılması için dünya genelinde eylem çağrısı yaptı.

Yayınladıkları basın bildirine göre, DUK'nin dünya genelinde eylem çağrısı yapmalarının gerekçesi iddia edilen 26 Haziran saldırısıydı.

5 Temmuz Sincan'da bir pazar gününe denk gelirken Washington halen Amerikan Bağımsızlık Günü olan 4 Temmuz'dadır. Washington'daki DUK, 5 Temmuz'da, Han Çin ordusu askerlerinin sokakta buldukları her bir Uygur'un ensesine yapıştığını ve resmi Çin haberlerine göre, Urumçi sokaklarında ayaklanmaların patlak verdiğini, araçların yakıldığını, müteakip üç gün içerisinde 140 kişinin ölümüyle sonuçlandığını ileri sürdü.

Çin'in resmi haber ajansı Xinhua, müslüman Uygur etnik azınlıktan oluşan protestocuların etnik Han yayalara saldırdıkları, araçları ateşe verdikleri, taş ve sopalarla otobüslere saldırdıklarını söyledi; bir görgü tanığının "ellerinde bıçaklar, sopalar, tuğla ve taşlarla sokaklara çıktıklarını" söylediği haberi vardı. Fransız AFP haber ajansının Washington'daki Uygur Amerikan Derneği genel sekreteri Alim Seytoff'a atfettiği haberde, polisin protestocu kalabalığa "ayrım gözetmeksizin" ateş açmaya başladığı yer alıyordu.

Aynı olayın iki farklı versiyonu: Çin hükümeti ve ayaklanma fotoğrafları, ölüm ve yıkıma yol açanın Uygur ayaklanması ve Han Çinlisi sâkinlere yapılan saldırılar olduğuna işaret ediyor. Fransız resmi haberleri suçu "ayrım gözetmeksizin ateş açan" Çin polisinin üzerine atıyor. Mânidardır, Fransız AFP haber ajansı bilgi kaynağı olarak Rabia Kadir'in NED destekli Uygur Amerikan Derneği'ne dayanmaktadır. AFP haberinin altındaki saikin, bir Amerikan jeopolitik gündemi, Çin'in ekonomik geleceğine yönelik Obama'nın derin bir oyunu olup olmadığını okuyucu değerlendirmelidir.

Uygur örgütlerin Sincan'daki ayaklanmalarının, Ahmedinejad'ın temsil ettiği İran'ın gözlemci olarak katıldığı Şangay İşbirliği Örgütü üye ülkelerin Rusya'nın Yakaterinburg şehrinde toplanmasından günler sonra gerçekleşmesi sadece bir rastlantı mıdır?

Gitgide hasımlaşan ve hesaplanamayan Amerikan dış politikası karşısında, son birkaç yıldır Avrasya'nın büyük devletleri – Çin, Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan - ekonomik ve de güvenlik alanlarında doğrudan ve etkili işbirliği yollarını arıyorlar. İlave olarak, İran, Pakistan, Hindistan ve Moğolistan'a ŞİÖ resmi gözlemci statüsü verildi. NATO ve Amerikan ordusu bölge boyunca kışkırtıcı bir şekilde alabildiğince genişlerken, ŞİÖ Savunma Bakanları, karşılıklı savunma ihtiyaçları konusunda düzenli ve gittikçe artan istişareler yapıyorlar.

Sincan'ın Avrasya'nın Enerji Altyapısındaki Stratejik Önemi

Çin'in Sincan bölgesinde barış ve istikrarın olmasında ŞİÖ uluslarının hayati bir güvenlik çıkarı var. Çin'in en önemli petrol ve gaz boruhattı güzergâhı Sincan eyâleti üzerinde geçmektedir. Kazakistan ve Çin arasındaki enerji ilişkileri her iki ülke için de büyük stratejik önemi haizdir ve Amerika ile ilişkilerin kötüleşmesi durumunda musluğu kapanacak petrol arz kaynaklarına Çin'in daha az bağımlı olmasına imkan vermektedir.

Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev 2009 Nisan'ında Pekin'i ziyaret etti. Görüşmeler, ekonomik işbirliğinin derinleştirilmesi ve en çok da, Kazakistan'ın dev petrol ve muhtemelen dev doğalgaz rezervlerinin olduğu, enerji sahası üzerinde yapıldı. Pekin'de yapılan görüşmelerden sonra Çin medyası "Kazakistan petrolü Çin boru hatlarını dolduracak" gibi başlıkların olduğu makaleler yayınladı.

İnşası 2009 yılında tamamlanacak olan Atasu-Alaşankou boru hattı, Sincan üzerinden Çin'e doğalgaz sevkedecek. Çin enerji şirketleri Kazakistan'da Zhanazholskiy doğalgaz işleme tesisi, pavlodar elektroliz işleme tesisi ve Moynakskaya hidroelektrik santralinin inşasına katıldılar.

 
Dünya'nın beşinci, Ortadoğu'nun ise en büyük petrol yatakları ABD Enerj Enformasyon İdâresine göre Kazakistan'ın Hazar Denizi'nin kuzey kıyısında, Atyrau şehrine yakın Kaşagan bölgesinde bulunuyor. Çin, Kazakistan'ın kuzeybatısı'ndaki Atasu'dan Sincan bölgesiyle sınır Alaşankou'ya 613 mil uzunluğunda, Hazar petrolünü Çin'e ihraç eden boruhattını inşa etti
Ham petrolün Çin tarafındaki alıcısı, PetroChina'nın ChinaOil'i. Boruhattı, CNPC ve Kazakistan'a ait Kaztransoil'in ortak girişimi. 2007 yılında boru hattından geçen ham petrolün miktarı 85.000 bbl/d . Çin'in CNPC'si Kazakistan'daki diğer büyük projelere de katılıyor. Hepsi de Sincan'dan geçiyor.


CNPC, Türkmenistan-Özbekistan-Kazakistan güzergâhından geçecek bir doğalgaz boruhattı için 2 milyar dolardan daha fazla yatırım yaptı 2007 yılında. Bu hat, Türkmenistan ve Özbekistan sınırındaki Gedaim'den başlayacak ve Özbekistan-Kazakistan üzerinden Sincan bölgesindeki Korgos'a uzanacak. Türkmenistan ve Çin, bu hattı dolduracak doğalgaz arzı için 30 yıllık anlaşma yaptılar. CNPC, Türkmen projesine nezaret etmek ve Sincan bölgesinden geçerek Çin'in güneydoğu bölgesine uzanacak 7 milyar dolarlık ikinci bir boru hattını geliştirmek üzere iki şirket kurdu.

Rusya ve Çin, Doğu Sibirya'dan Sincan'a uzanacak bir doğalgaz boru hattı üzerinde müzakere ediyorlar. Doğu Sibirya, 135 trilyon metreküp ispatlanmış doğalgaz rezervine sahip. Kovykta doğalgaz yatağı, on yıl sonra, önerilen boruhattı üzerinden Çin'e doğalgaz verebilecek.

Mevcut küresel kriz süresince, Kazakistan Çin'den 10 milyar dolar kredi aldı ki bunun yarısı petrol ve gaz sektörü için. Atasu-Alaşankou petrol boru hattı ve Çin - Orta Asya doğalgaz boru hattı, Orta Asya ülkelerini Çin ekonomisine bağlamanın stratejik aracıdır. Orta Asya üzerinden geçerek Rusya ve Çin'e uzanan bu Avrasya bağlantısı, Washington'ın en çok korktuğu bir jeopolitik bütünlüktür. Asla böyle bir şey demeyecekleri bir yana, Sincan'da artan istikrarsızlık, ŞİÖ'ne üye ulusların artan uyumunu zayıflatmanın Washington için ideal bir yoludur


Dünya Bülteni için çeviren: M.Alpaslan Balcı