Uzun zamandır kıtanın göbeğinde, eski muhalif Leonide Pliouchtch’in ifadesiyle “Avrupa’nın hayaleti” gibi duran Ukrayna’nın devam eden kriz durumundan ne tür dersler çıkarılabilir?
2008’de genç devlet başkanı Dimitri Medvedev batılılara Avrupa’da doğrudan doğruya Brejnev döneminin tozlu raflarından indirilmiş olan ortak bir güvenlik anlaşması önererek göreve başlamıştı. Bu anlaşma metni, herhangi bir Avrupa ülkesini başka bir ittifaka veya uluslararası bir oluşuma katılmaktan men ediyordu. O zamandan beri bu tercih başka bir Avrupa devletinin çıkarlarını zedeliyor. Vladimir Putin’in postallı revizyonizmi bugün Avrupalılar için en temel mesele haline gelmekte.
Obama’nın 2013 Eylül başı itibariyle kimyasal silahlara ilişkin “kırmızı çigi”sini savunmaktan giderek vazgeçmesini derhal istismar eden Moskova, bu tutumu galiba korkaklık olarak okudu.
Bu olaylar zincirinin Vladimir Putin üzerindeki etkisi yeterince analiz edildi mi? Altı ay sonra, Kırım’da güç dengesi. Barack Obama, Amerikan kongresi senatörü olarak tecrübesini fazlasıyla indirgenmiş Rus imgesine hapsetmişti. Başkan olmadan önce bu ülkeye nükleer maddelerin stoklandığı alanları ziyaret etmek için bir seyahat yapmış ve tesislerin berbat durumundan müteessir olarak geri dönmüştü. Obama, son yıllarda çok sayıda zor meselenin muhatabı olduğunu bilmekle birlikte Rusya’yı mutlak bir tehdit olarak görmedi.
İki saatlik Paris uçuşunda, soydaşlarını veya Rusça konuşan nüfusu korumak adına başka bir devletin egemenliğine karşı güç kullanacak olan Rusya’nın devlet kapasitesi yeniden keşfedildi. CIA, SSCB’nin parçalanmasından itibaren 1994’e kadar Rusya ve Ukrayna arasında, elbette Kırım merkezli bir silahlı çatışma riski bulunduğunu enine boyuna hesaplamaktaydı. Giderek salt kurgu gibi görülen bu senaryonun gerçeğe dönüşmesi kuvvetli oldu.
Her yönüyle diriltilmiş Rus istihbaratına aşina olan batılılar, son dönemde, ne Putin’in Ukrayna’ya ilişkin tutumunu tam olarak anlama, ne de Putin’in bu meseleye dair takıntısına iştirak etme konusunda çare üretebildiler. Angela Merkel, yakın bir tarihte, Putin’i “gerçeklerden kopmuş” olarak betimleyecekti.
Avrupa, uzun vadeli sorunların hiçbirine çözüm olmayan bir arabuluculuğun ardından aceleyle Gürcistan’ın 2008’de kısmi işgali sayfasını çevirerek belleğini yitirmiş bir hale gelmişti ayrıca. Putin’in kibri, söz konusu müdahale esnasında, itibarını yitiren Batıya, bacaklar açık olarak koltuğuna yayılmış vaziyette vizyonunu bildirirken görünür hale geldi. Şimdi akla yatkın bir Avrupa ilişkisinin enstrümanlarının neler olabileceğini belirlemek ve pervasızlığı göz ardı edilemeyecek bir Rusya ile bunu inşa etmek gerekiyor.
Kaynak: Le Monde
Dünya Bülteni için tercüme eden: Muhsin Korkut