Türkiye'yle nükleer işbirliği neo-con'lar için mi?


 
Bush'un Türkiye'yle nükleer işbirliği için Kongre onayı istemesi, FBI ifşacısı Edmonds'ın açıkladığı sırları geriye dönük olarak aklamayı amaçlıyor. Edmonds'ın ifşa ettiği nükleer sır kaçakçılığı halkasında, Grossman, Wolfowitz ve Feith gibi eski yetkililerin adı geçiyor

FBI'ın sırlarını ifşa eden Sibel Edmonds'a göre nükleer alanında geniş bir karaborsa var ve belli ABD yetkilileri Türk ve İsrailli çıkar çevrelerine kendi kanalları üzerinden hassas nükleer teknoloji bilgisi verdi. Bu ilk olarak iki hafta önce Times gazetesinde yayımlanan sert bir iddiaydı ve Edmonds'ın iddiasında haklı çıkmasına az kaldı gibi duruyor. Bush yönetimi 22 Ocak'ta sessiz sedasız, başkanın nükleer sırların Türkiye'ye satışı için Kongre'den onay istediğini açıkladı. Bu şiddetteki her hikâyede olduğu gibi, ABD medyası yine gözlerini kapatmayı seçti; ne Edmonds'un öyküsü ne de Bush'un son duyurusu haber yapıldı.

Zamanlama fazlasıyla şüpheli...

Beyaz Saray'ın basın açıklaması, anlaşmanın ta 2000'de Clinton tarafından imzalandığını savunuyor: "Gelgelelim imzadan hemen sonra ABD kurumları, gereken Nükleer Silahların Yayılmasını Değerlendirme Beyanı'ndan (NSDB) ve gizli ekten çıkarılan sonuçların sorgulanmasına yol açan, bazı Türk özel varlıklarının nükleer silahlanmayla doğrudan ilişkili faaliyetlere karıştığı yönünde bilgiler aldı. Anlaşma Kongre'ye sunulmadı ve yönetim NSDB'yi gözden geçirdi."

Basın bülteninde hangi 'özel varlıklara' değinildiği açık değil, ancak Times'daki haberde belirtilen 'varlık' olarak Amerikan Türk Konseyi bunlardan biri olabilir.

Bush yanlıları kendi açıklarını kapatmaya çalışır gibi görünüyor, zira Bush'un nükleer sırları Türkiye'ye satma çağrısının zamanlaması şüpheli, hatta fazla aleni. Beyaz Saray Edmonds'tan korkmuş gibi duruyor ve nükleer teknolojinin Türk özel 'varlıklarına' yasadışı satışına karıştığı iddia edilen ABD yetkililerini temize çıkarmayı umuyor. Bu yetkililerden biri de muhtemelen Clinton döneminde ABD'nin Türkiye büyükelçisi olan ve 2001-2005 arası dışişlerinde çalışmış olan Marc Grossman. Edmonds'ın söylediklerine bakılırsa Grossman, Pakistan, İsrail ve Türkiye'nin istihbarat servislerinin ABD'de dokunulmazlık altında operasyon yapabilmesine izin vermiş nükleer sır kaçakçılığı halkasına doğrudan karışmış. Nükleer ticaretinde tümüyle suç ortağı olan ABD yönetimi Edmonds'a göre, bu yabancı ülkelerin ABD'deki varlığının uyuşturucu trafiği, casusluk ve karapara aklama gibi her türlü yasadışı faaliyeti kapsayan geniş çaplı suçlardan haberdardı.

Edmonds 'yönetimin birçok kolu olaylara siper oldu' diyor. Bunlar arasında Washington'da Türklerin çıkarlarını temsil ederek kâr sağlamış yeni muhafazakârlarla ilişkili bir ulusal güvenlik teşkilatı var. Justin Raimondo geçenlerde Antiwar.com'daki yazısında şunları belirtiyordu: "Bu grupta Grossman'ın yanı sıra şu isimler de var: Irak savaşının başta gelen beyni, eski Dünya Bankası başkanı Paul Wolfowitz, savunma bakanlığının politikadan sorumlu eski yardımcılarından Douglas J. Feith, Feith'in halefi Eric Edelman ve vurgunculukla savaş tellallığını birleştirmekteki eşsiz mahareti nedeniyle yönetimdeki kilit danışmanlık görevinden istifa etmek zorunda kalan iflah olmaz yeni muhafazakâr Richard Perle. Edmonds Türk, Pakistanlı ve İsrailli ajanlardan menkul üç taraflı bir ittifaktan dem vuruyor. Eski FBI çalışanına bakılırsa, Pakistanlı bilim adamı A. K. Han'ın kurduğu nükleer karaborsa şebekesine istihbarat akışını sağlayarak ABD'nin nükleer sırlarını ve teknolojisini sızdırma çabaları, bu ajanlarca koordine ediliyordu. Derken mültimilyoner Pakistanlı nükleer uzman çark etti ve elindeki nükleer bilgileri Kuzey Kore, Libya ve İran'a sattı."

Bush yönetimi Türkiye'nin ABD'den nükleer sır almasına izin verilmesi talebiyle bu 'yetkilileri' aklamaya mı çalışıyor? Edmonds'un para için nükleer yeraltı hikâyesine Grossman'dan başka kimler karıştı? ABD'li yetkililerin Türkiye'ye nükleer teknoloji verdiği haberi sızmaya başladıkça, Bush ekibi bu karanlık operasyonu yasallaştırmak için harekete geçermiş görünüyor.
Kongre Bush'un Türkiye'yle nükleer işbirliği tasarısını 90 gün içinde engellemez veya değiştirmezse, tasarı otomatikman yasalaşacak ve muhtemelen Grossman ve yeni muhafazakâr nükleer tüccarı dostlarının işlediği iddia edilen suçları geriye dönük olarak temizleyecek.

Kaynak: Radikal