“Türkiye'nin stratejik derinliği” işte bu!

İran'la doğal gaz anlaşması : “Türkiye'nin stratejik derinliği” işte bu!

Haberi Hürriyet yazarı Erdal Sağlam'ın imzasıyla okuyalım:

Türkiye ile İran önceki gece çok kritik bir enerji anlaşması imzaladı ve Avrupa’yla enerji pazarlığında büyük koz sağladı.

Bu anlaşmayla Nabucco Projesi’nin gaz talebi karşılandı ve Avrupa’nın doğalgaz ihtiyacını Türkiye’den alması kesinleşti. Anlaşmaya göre ayrıca, Türkiye kendi doğalgaz ihtiyacının yarısını da İran’da üç sahada kendisi çıkarıp alacak.

ANKARA’da, önceki gece yarısı dünya enerji sektöründe büyük ses getiren, Türkiye’yi küresel enerji oyununda en kritik aktörlerden biri yapan, tarihi bir anlaşmaya, sessiz sedasız imza atıldı. İmzalanan anlaşma ile İran, mevcut doğalgaz ihtiyacının yarısını karşılayacak büyüklükte, 3 doğal gaz sahasını Türkiye’ye ihalesiz verdi. Bu anlaşma ile Türkiye doğalgaz ihtiyacı yani enerji arz güvenliği açısından çok önemli bir güvence elde ederken, aynı zamanda Avrupa’ya doğalgaz sağlayacak Nabucco projesinin hayata geçirilmesi de kesinleşmiş oldu.

İran ile Türkiye arasında önceki gece imzalanan sadece İran’dan kendi çıkaracağımız doğalgazı almamızı sağlamıyor aynı zamanda Türkmenistan gazının İran üzerinden Türkiye’ye gelmesine izin veren maddeler de içeriyor. Avrupa Birliği’nin enerji yetkilileri uzun zamandır "enerjide arz güvenliği" için kendilerini Rusya’ya bağımlı olmaktan çıkaracak Nabucco projesinin hayata geçirilmesinin şart olduğunu söylüyorlardı. Yapılan bu anlaşma ile Türkiye’nin yanısıra Avrupa’nın arz güvenliği de büyük ölçüde sağlanmış olacak.

Anlaşmaya imza koyan isimlerden biri İran Petrol bakanı Kazım Veziri Hamaneh idi. Bir gün önce yani Perşembe günü İran teknik heyeti Ankara’ya geldi ve Enerji Bakanlığı’nda görüşmelere başladı. Hamaneh ise , dün sabah gizlice Ankara’ya gelerek Enerji Bakanı Hilmi Güler ile birlikte, saatlerce süren toplantılara bizzat katıldı. 48 saat aralıksız devam eden müzakereler sonucunda, önceki gece yarısı saat 24.00’ü geçtikten sonra nihayet imzalar atıldı. Gece yarısına kadar süren müzakerelerin sonunda kapsamlı bir enerji anlaşmasına imza atıldı. Bu anlaşmaya göre İran, Türkiye’ye, şu anda rezervi teyit edilmiş, dünyanın en büyük doğalgaz sahalarından biri olan off-shore olarak adlandırılan denizdeki, Güney Pars Sahası’nda doğalgaz üretim hakkı verdi. Bu üretimi Türkiye adına Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) yapacak. Toplam 26 fazlı sahanın, 22., 23. ve 24. fazları, yani üç fazı Türkiye tarafından işletilecek.

İran’daki bu doğalgaz sahasında daha önce işletmeye alınmış fazlar da bulunuyor. Bu fazlarda Petronas, Shell ve Total gibi dünyanın uluslar arası enerji devleri üretim yapıyor. Dolayısıyla TPAO da, şimdiye kadar ki aldığı en büyük iş olan, bu fazlardaki üretimi ile uluslar arası enerji devlerinin arasına katılmış olacak. Bu sahadan günlük 56 milyon metreküplük yani yıllık 20 milyar metreküplük doğalgazı Türkiye çıkaracak ve boru hattı yoluyla Türkiye’ye getirecek.

TÜRKİYE ile İran’ın yeni anlaşmasının en çok da Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin’in son dönemde Türkiye’yi enerjide by pass etme girişimine karşı zafer oldu. Anlaşma dün sabah uluslar arası haber ajansı Reuters tarafından da tüm dünyaya duyuruldu. Sürpriz anlaşma, en çok da Rusya Devlet Başkanı Putin için şok oldu. Çünkü yaklaşık iki hafta önce İstanbul’daki Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ) zirvesinde Putin, Gazprom ile İtalya’nın ENİ şirketi arasında imzalanan anlaşma ile "Karadeniz altından Avrupa’ya Güney Akım hattı kurarak, Rus gazını Avrupa’ya taşıyacağını" açıklamıştı. Bu açıklama "Türkiye’nin bölgesel ve küresel enerji oyunundan dışlandığı" biçiminde yorumlanmıştı.

TÜRKİYE ve İran arasında 2 bin kilometrelik doğalgaz boru hattı kurulacak. İran’ın Asuliye Bölgesi’nden başlayacak hat Türk sınırına kadar gelecek ve varolan boru hattı ağına bağlanacak. Bu hattan sadece Türkiye’nin İran’dan alacağı gaz değil aynı zamanda Avrupa’nın İran’dan alacağı gaz da geçecek. Ancak bunun yanısıra Türkmenistan gazının geçişi için de ayrı bir boru hattı yapılacak. Yani İran’ın, uzun yıllardır karşı çıktığı "Türkmenistan gazının kendi üzerinden geçip Türkiye ve Avrupa’ya ulaşması" konusundaki direnci de kırılmış oldu.”

ABD’nin bu gelişmeden sonra Enerji Bakanlığı’ndan bilgi almak üzere harekete geçtiği öğrenildi. Türkiye-İran yakınlaşmasını kaygıyla izleyen ABD yönetimi, yakın zamanda Türkiye’ye bu yönde uyarılarını iletmişti.”


***

Haber bu.

Bu haber neyi ortaya koyuyor?

Öncelikle Türkiye'nin bu coğrafyadaki stratejik derinliğini... Türkmenistan'dan – İran – Türkiye... Kolayca elele tutuşabilen bir dünyanın aktörleri...

Bu el ele tutuşma zincirini çok daha zenginleştirmek mümkün...

Şimdi Kuzey Irak bölgenin bir sancılı odağı gibi geliştirilmek isteniyor. Oysa en tabii olan, bu bölgenin de İslam coğrafyası'nın genel yapısı içinde bir barış halkası olmasıdır.

Daha çok entegrasyon, daha çok barış, bölgedeki her toplum için daha çok zenginlik demek...

Ve bu coğrafyadaki barış iklimi, dünyanın öteki bölümleri için de barış ve huzur anlamına geliyor.

Amerika, Irak savaşı ile bölgeye ne kattı, ateşten, kandan,baruttan gayrı...

Kendisi ne kazandı, sıra sıra tabuttan gayrı?

Asya'dan Türkiye'ye uzanan ve İran'ın da barış halkası olarak eklemlendiği bir hat, enerji ihtiyacındaki Batı dünyası için de sorunsuz bir enerji ikmali demek...

Yeter ki bölgeye sömürge gibi bakılmasın...

Yeter ki bölgeye karşı yeniden sömürgeleştirme politikası uygulanmasın.

Irak savaşı olmasaydı, Türkiye'nin stratejik derinlik arayışı içindeki komşularla sıfır gerilim ve barışı büyütme, güven sağlama politikası dünya barışı için de bulunmaz bir imkan olacaktı.

Rüzgar ekildi, fırtına biçiliyor.

Pandora'nın Kutusu açıldı, kötülükler saçıldı.

Baş aktörümüz dünyanın süper gücü...

Ak Parti iktidarının sessiz sedasız gerçekleştirdiği bu gelişme, seçim malzemesi olur mu bilinmez ama, hem Türkiye için hem bölge için çok olumlu bir hamle olduğu muhakkak.