Türkiye'nin Gazze tepkisi Araplara ders olsun!

Gazze'deki savaşına güçlü tepki vererek saygınlığın da ulusal bir çıkar olduğunu kanıtlayan Türkiye, sessiz kalan Araplara önemli bir ders verdi.

Türkiye ikinci kez müttefiklerle ilişkilerin nasıl yönetileceğine dair dersler vermekte başarılı oluyor. İlkinde ABD'nin eski yönetimi Irak'a karşı uluslararası meşruiyeti bulunmayan bir savaş kararı almış ve müttefikinden Irak'a kuzeyden geçiş için topraklarını kullanmasına onay istemişti. NATO üyeliğinin, topraklarında önemli Amerikan üsleri bulunmasının ve AB üyeliği için Amerikan desteğine ihtiyaç duymasının yanı sıra ABD'yle kapsamlı ekonomik ilişkileri, Türkiye'nin bu talebi reddedip baskılara cesaretle katlanmasını engellemedi. Türkiye ve hükümeti bu durumdan daha güçlü ve saygın çıktı. ABD'yle stratejik ilişkilerini kaybetmedi.

İkincisiyse Gazze'deki İsrail savaşına yönelik cesur kınamada yaşandı. Türkiye savaşı ve Amerikan sessizliğini kınamakla yetinmeyip, ABD ve İsrail medyasına meydan okudu, savaşın kendini savunma olarak görülmesini reddetti ve dünyaya bunu adil olmayan bir savaş olarak görmesi için seslendi. Ayrıca sorumluluğun Hamas'a yüklenmesine karşı çıktı, savaşın çıkarılması ve yıkımdaki İsrail sorumluluğuna vurgu yaptı. Ateşkes için etkin diplomasi yürüttü ve halkına saldırıları kınama olanağı tanıdı.

Başbakan Tayyip Erdoğan Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in sorumluluğu Hamas'a yükleyen yalanlarına yanıt vermek için söz alamaması sonrası oturumu terk ederek daha önemli bir mücadele gerçekleştirdi. Erdoğan'ın çekilmesi İsrail, Yahudi örgütlerde büyük şok yarattı. Bu öfkenin AKP hükümetini yakacağına, ABD'nin Türkiye'yi şefkatinden mahrum bırakacağına ve AB üyeliği, PKK, Ortadoğu'da arabuluculuk ve Yahudi karşıtlığı gibi bazı dosyaların açılmaya başladığına dair uyarılar, Türkiye'ye karşı öfke ve tehditler patlak verdi. Bazıları şu an uluslararası siyasetin çıkarlara dayalı olduğu ve saygınlık çıkarlarla çeliştiğinde çıkarların öncelikli olduğu söylemini pohpohluyor. 'Boş bir söylem olduğu için' saygınlık cehenneme gitsin diyorlar. Erdoğan ve Türk halkıysa, ulusal saygınlığı ulusal çıkarların zirvesinde görüyor.

Erdoğan Türkiye'nin saygınlığını tesis etme sınırında durmadı. İlişkileri ülkesinin saygınlığından ödün vermeden nasıl idare edeceğinin, İsrail ve ABD'nin Türkiye'yle ilişkileri kurban etmeyeceğinin farkındaydı. Arapların henüz alamadığı dersin teyidi bu. (Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, 9 Şubat 2009)

Kaynak: Radikal