Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşmesi iki ülkeye de büyük bölgesel yarar sağlar. Bu yolda ilk olarak Dağlık Karabağ sorunu çözülmeli
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, geçen cumartesi günü Ermeni ve Türk milli takımları arasında oynanan futbol maçına gitmesi için Ermenistan'dan gelen daveti kabul etme kararı, bu tarihsel olarak düşman iki ulusun ilişkilerinde yeni ve memnuniyetle karşılanacak bir dönemi başlatabilir. Türkiye açısından, Ermenistan'la daha normalleşmiş ilişkiler, Ankara'nın Rusya-Gürcistan ihtilafı nedeniyle huzuru kaçmış bir bölgeye istikrar getirme çabalarını olsa olsa güçlendirir. Ermenistan açısındansa, kendisinden büyük bu batı komşusuyla daha iyi bağlantılar, bu karayla kuşatılmış eski Sovyet cumhuriyetinin kasvetli ekonomik şartlarını iyileştirebilir.
Gül'ün Erivan'dan gelen daveti kabul etmesi, hükümetinin, bölgede ekonomik ve stratejik önemine yakışan bir diplomatik rolü üstlenmek noktasında kendine güvendiğininin göstergesi. Türk yetkililer İsrail ve Suriye arasındaki görüşmelerde de bir süredir arabulucuk yapmakta.
Ermenistan'ın Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ adlı çoğunlukla Ermenilerin yaşadığı bir bölgesini işgal ettiği 1993'ten bu yana, Türkiye ve Ermenistan normal diplomatik ilişkiler kurmuyor. Bir diğer tutukluk yaratan noktaysa Ermenistan'ın, 1. Dünya Savaşı'nda Türkiye'nin yaklaşık 1.5 milyon Ermeni sakininin soykırıma uğradığının Türkiye tarafından
kabul edilmesindeki ısrarı. Türkiye bu sayıya karşı çıkıyor ve Ermeni ölümlerinin bu koşullar altında gerçekleşmediğini savunuyor.
Tahmin edileceği gibi, Türkiye'deki muhalefet partileri, özellikle de milliyetçi partiler Gül'ün kararını eleştirdi. Fakat görüşmeler Dağlık Karabağ çıkmazı konusunda bir çözüme yol açarsa, Gül'ün muhalifleri ve ılımlı İslami partisinin bakış açılarını yumuşatmaları gerekecek. Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan'a göre, Azerbacan'ın Gül ve Ermenistan
Devlet Başkanı Serj Sarkisyan arasında gerçekleşen görüşmeyle ilgili bir sorunu yok. Futbolun gerçek galipleri, yerkürenin bu hassas bölgesinde uzlaşmanın savunucularına
dönüşebilir.
Kaynak: Radikal