Türkiye müthiş bir arabulucu

Haziran 2006’da, Hamas’ın genç bir İsrailli askeri kaçırmasından günler sonra, İsrail’in Türkiye elçisi bir geceyarısı Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ziyaret etti. Gilad Şalit’in ağır hasta, belki de ölmüş olmasından korkuluyordu. Türkiye yardım edebilir miydi?

Telefonlar açıldı ve bilgi rica edildi. Şalit’in sağ olduğu anlaşıldı ve onu elinde tutanlar Türklere ona iyi davranacakları konusunda söz verdi.

Türkiye’nin vaktiyle müttefiki olan İsrail’le son dönemde kötüye giden ilişkileri mayısta, İsrail komandolarının Gazze’ye insani yardım taşıyan bir Türk gemisine baskın düzenleyip dokuz Türk vatandaşını öldürmesiyle yeni bir darbe aldı. Fakat Türkiye, Şalit’in bırakılması için Hamas’a lobi yapmaya devam ediyor.

Türkiye’nin İsrail’le bozuşması Batı’da, ılımlı İslamcı AKP yönetiminde Doğu’ya kaydığına dair hararetli bir yorum furyasına yol açtı. Kuşkulu nükleer faaliyetini durdurmayı reddetmesine rağmen İran’la kurulan sıcak ilişkilere dair endişeler de yüksek. Ancak kimse Türkiye’nin 2007’de İran’ın ele geçirdiği 15 Britanya donanması mensubunun bırakılmasına arabulucuk yapmasından şikâyet etmedi. Fransa da, İran’da casusluk suçlamasıyla alıkonulan Fransız öğretmen Clotilde Reiss’ın, Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun kişisel müdahalesi sayesinde mayıs ortasında bırakılmasından gayet memnundu.

Türkiye, İran, Irak, Afganistan ve Orta Asya’dan gelen binlerce siyasi mülteci için ilk durak. Bunlar arasında, İran’da zina iddiasıyla taşlanarak öldürülme ihtimali olan Sakine Aştiyani’nin davasını üstlenen avukat Muhammed Mustafai de var. Mustafai, ölüm tehditleri almasının ardından ay başında Türkiye’ye kaçtı (kısa süre önce de Norveç’e gitti). Şimdi Türkiye sağduyuyla Aştiyani’nin davasını üstlendi (İran Brezilya’nın Aştiyani’ye sığınma tanıma önerisini geri çevirmiş olsa da). Ayrıca İran’ın, bir yıl önce Irak sınırında ‘casusluk yaptıkları’ kuşkusuyla tutuklanan ve o zamandan beri Tahran’daki kötü şöhretli Evin hapishanesinde çürüyen üç Amerikalı gezgini bırakması için de baskı yapıyor.

Türkiye’nin arabulucuk becerileri Afrika’da bile heyecan yaratıyor. Davutoğlu geçenlerde Botswana’nın Namibya’yla bir toprak ihtilafını çözmek için yardımını istediğini açık etti. Ancak bundan dolayı övünçlü olduğu görülse de, Davutoğlu bu kez afalladığını itiraf etmeden duramadı. (19 Ağustos 2010)

Kaynak: Radikal