Türkiye kaynama noktasında

Laik-İslamcı çekişmesi ve artan PKK saldırıları bu yaz Türkiye'yi iyice karıştırabilir; Kerkük'ün Kürt yönetimine katılmasıysa, bir askeri harekâtı tetikleyebilir. Türkiye üzerindeki etkisini giderek kaybeden ABD, PKK'nın sınır ötesi saldırılarına karşı acilen daha sert önlemler almalı

Bu yaz Türkiye'yi karıştırma tehlikesi bulunan iki yakıcı sorun, hiç olmadığı kadar büyük uluslararası sonuçlar da doğurabilir. Birincisi İslam diniyle Atatürk'ün 1923'te kurduğu ve o zamandan beri laik niteliğini ordunun koruduğu devlet arasındaki ilişki. İkincisiyse, Irak sınırı boyunca üslenen Kürt azınlığa mensup teröristlerin Türk birliklerine yönelik saldırıları.
Mevcut siyasi kriz, Başbakan Erdoğan'ın laiklik yanlısı Cumhurbaşkanı Sezer'in koltuğunu devralmaya istekli olduğunun sinyalini vermesiyle patlak verdi. Sert muhalefet gelince Erdoğan koltuğu, kendisi gibi dindar bir Müslüman olan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e teslim etmeye çalıştı.

En çok kadınlar korkuyor

Bu ihtimal, makamlar arasındaki denge sağlayıcı dağılımın ortadan kalkmasının devletin, mevcut AKP liderliği tarafından olmasa bile partideki daha ateşli halefler tarafından İslamileştirilmesine yol açabileceği korkularını gündeme getirdi.

50 yıla dört darbe sığdıran ordu Gül'ün adaylığına karşı uyarıda bulundu. Bunun üzerine Erdoğan orduyu kınadı, genel seçimleri sonbahardan 22 Temmuz'a çekti ve cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesini önerdi.

Erdoğan'ın atak tavrına yönelik en dramatik tepki, barışçı fakat devasa sokak gösterileri biçiminde gelişti; bazı gösterilere katılanların sayısı 1 milyonu aştı.

Erdoğan'ın dört yıllık hükümet sicili, zinanın suç haline getirilmesi yönündeki başarısız girişime benzer birkaç istisna dışında, dikkat çekici bir ılımlılık üzerinden ilerledi. Bu hükümet, ekonomik büyümeyi patlatan mali ve yapısal reformları hayata geçirdi.

Ve Türkiye'nin AB üyeliği başvurusunu güçlendirmek amacıyla sivil hakları geliştirdi, ceza yasalarında değişikliklere gitti. Kısacası Erdoğan ve AKP on yıllardan bu yana en etkili ve ehil hükümet olarak öne çıktı. Öyleyse ordunun uyarısıyla beklenmedik boyutta ve çeşitlilikteki gösterileri tetikleyen bu korkular nasıl izah edilebilir?

Tepkinin bir kısmı, Türkiye'nin geleneksel sosyal ve ekonomik seçkinlerinin radikal laikliğine atfedilebilir. Erdoğan ılımlı bir tavır sergilese de, bazı radikal laikler, AKP'nin bir kez iktidarı tekeline aldığında Türk toplumuna katı İslami sınırlamaları dayatmayı amaçlayan 'gizli bir gündemi' bulunduğunu iddia ediyor.

Fakat gösterdikleri tepkinin toplumun çok geniş kesimlerini protestoya sevk edecek kadar etkili olduğunu söylemek de zor.
Daha önemlisi, kadınların gösterilerde kilit bir rol oynaması.

Türk kadınlarının, İslam dünyasının en özgürleşmiş kadınları olarak kaybedecek çok şeyi var. Kamusal hayatta İslam'ın ağırlığının artması Türk kadınları için, vaktiyle kozmopolit, ancak bugün teokratik olan komşu İran'a benzemek anlamına geliyor.

Kürt terörizminin dirilmesine gelince, ordu kapalı kapılar ardında, PKK'nın Kuzey Irak'taki kamplarını kimse kapatmazsa bu işi kendi başına yapacağı uyarısında bulunuyor.

Ordu, Irak'taki Bölgesel Kürt Yönetimi'ni ve Amerikan işgal güçlerini, sınırı geçip saldırılar düzenleyen PKK'lıları bastırmamakla suçluyor. Bu yılın sonunda düzenlenmesi planlanan referandum petrol zengini Kerkük kentinin özerk bölgesel yönetimin kontrolüne geçmesine yol açabilir.

Bu da, hemen yakında kurulacak bağımsız bir Kürdistan'ın Türkiye'deki Kürtleri de etkilemesinden korkan Türk ordusunun harekete geçmesini tetikleyebilir.
Türkiye'nin jeopolitik önemi arttı; zira çevresindeki ülkeler geriye giderken, Türkiye daha güçlü ve istikrarlı hale geliyor.

Türkiye Avrupa'yla Asya arasında bir köprü, İslam ve demokrasinin uyumlu hale getirilmesine bir örnek ve Irak'ın geleceği açısından kilit önemde bir unsur. Ancak bu kritik kavşakta ABD ve Avrupa, Türkiye üzerindeki etkilerinin dikkat çekici bir biçimde yok olduğuna tanıklık ediyor. ABD'nin Irak işgali ve Avrupa'nın Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik açıkça görülen gönülsüzlüğü, Amerika ve Avrupa'ya yönelik öfkeyi artırıyor.

Zaman daralıyor

ABD Türkiye'deki kördüğüme askeri değil siyasi çözüm bulunmasını desteklediğini belirterek doğru bir tavır sergiledi.

ABD, geçen yılın başından beri 600 insanın ölümüne yol açan PKK'nın sınır aşırı saldırılarına karşı daha sert önlemler almalı. İki kritik sorunun da çözümü için zaman daralıyor ve yaz ayları, aleni felaketleri engellemek açısından belki de hayati önem taşıyor.