Geçenlerde Güney doğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Zirvesi için liderler İstanbul'da bir araya geldiğinde dikkat çekmek istediğim bir hususu yazmak için ilginç bir benzetme vesile oldu.. Bu arada Güneydoğu Avrupa ülkelerinden kasıt Balkan ülkeleri olduğunu hatırlatmakta yarar var. Osmanlıdan kalma bu coğrafi olduğu kadar siyasi kavrama sahip çıkamadığımız için kaç yıldır "Balkan Zirvesi" olmaktan çıkmış "Güneydoğu Avrupa Ülkeleri"ne dönüşmüş bulunuyor. İsmin ne önemi var denilebilir. Her kavram onu doğuran medeniyetin değer yargılarından bağımsız olmadığı gibi bu tür isimlendirmeler, kavramsallaştırmalar da arkasındaki siyasetten bağımsız değildir.
'Balkanlar'a sahip çıkamayan Türkiye'nin İstanbul'da bir araya gelen Balkan liderlerine ne türden mesajlar verdiği de bir o kadar önemli. Dışarıdan bakınca Balkanları yüzlerce yıl yönetmiş bir imparatorluğun başkentinde, İstanbul'da bu ülkelerin liderlerini toplamanın sembolik anlamı büyük olabilir. Ne var ki yeni Balkan tanımlamasıyla örtüşen Güneydoğu Avrupa İşbirliği Zirvesine katılan ülkelerin liderlerine Cumhurbaşkanı Gül'ün çizdiği ufuk da bu resme hayli uygun düşüyordu: "Bizler, paylaşılan değerler temelinde geliştirmekte kararlı olduğumuz bu ortaklığı, AB üyeliğiyle taçlandırmak hususunda azimliyiz. AB'yi bir değerler manzumesi ve bir medeniyet projesi olarak görüyoruz. Hepimizin yolu AB şemsiyesi altında kesişecektir."
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN