AKP tarzı yumuşak siyasi İslamcılığın merkez, radikallerin de çevre partiler kuracağı bir süreç başlayacak.
Ortadoğu’daki devrimci dönüşümü tetikleyen Tunus’ta seçimlerin gayri resmi sonuçları açıklandı. Yıllar sonra ülkesine dönen siyasi İslamcı Nahda’nın lideri Gannuşi zafer kazandı. Benzer zaferlerin Mısır ve Libya’da tekrarlanacağı kesin.
Nahda’nın karşısında seçime giren partilerin bir bölümü sosyalist ya da sosyal demokrat prensiplere sahip. Diğerleri, bizde olduğu gibi, korporatizm gibi aslında sağ ideolojilere aşılı oluşumlar. Tutmayan aşılar, laik partilerin sömürgecilerle ya da post-kolonyal elitle kurduğu yakın ilişkiler popülerliklerini de zedeliyor.
Nahda’nın karşısında beşe bölünmüş liberal, sol, laik, korporatist ve daha bir sürü eklektik fikirden oluşan partilerin en popüleri, Nahda’nın ancak üçte biri kadar oy aldı. Herkes gözünü Gannuşi’ye çevirmiş durumda. Faizin Kuran’da yasak olduğunu söyleyen, arkasından şeriatın özel hukukta geçerli olacağını duyuran İslamcılar, tepkiler karşısında seçimden sonra geri adım attı.
Piyasa ne olacak?
Kapitalist ilişkiler farklı kültürel kodlar ve siyasi yapılarla çalışır. Onların arıza çıkardıkları tek şey, piyasanın önünde durmaktır. Gannuşi bunu iyi anlıyor. Faiz artık İslamcılar için pek sorun teşkil etmiyor. Bir bölümü zaten bunu fazla takmıyor. Takanlar için de adı ‘kâr ortaklığı’ olan ve aslen faiz olan bir sistem aynen devam ediyor.
Esas mesele Tunus’un en önemli geliri olan turizm konusunda Nahda’nın tavrı. Gannuşi’nin kendisinden daha az ünlü olan iktisatçı oğlu Muaz bu konuda net. Borsa yetkilileriyle yaptığı toplantıda endeksin düşmemesi için elinden geleni yapacağını, babasının da bu konuda net olduğunu söyledi.
Ancak piyasalarda esas rahatlama, içkinin yasaklanmayacağı, turistlerin veya Tunusluların bikiniyle güneşlenme konusunda bir engellemeyle karşılaşmayacağı açıklamasından sonra geldi. Ne ironik. Bir uzaylı bunu duysa ne düşünürdü? Bikini piyasayı rahatlatıyor...
AKP’leşen siyasi İslam
Ortadoğu’da iki siyasi İslamcı gelenek yarışıyor. Biri, Hıristiyan demokrat bir Avrupa partisi gibi davranan AKP; diğeri, bir ayağı şeriatçılıkta olan Nahda gibi bir hareket.
Görünen o ki İslamcı hareketler gücün paylaştıkça büyüdüğünü fark ediyor. Gannuşi seçimden sonraki karışıklığı dün yaptığı açıklamalarla giderdi ve faizin yasaklanmayacağını açıklayarak, örnek olarak AKP’yi alacaklarını söyledi. AKP bir marka olarak Batı’da bir rahatlama sağlıyor.
Bu süreç, AKP için sınırötesi bir sorumluluk bilincinde olmayı gerektiriyor. Zaten parti organizasyonundaki mükemmeliyet nedeniyle bırakın İslamcıları, dünyadaki birçok laik siyaset bilimciyi ve partiyi meraklandıran bu kurum, aynı zamanda Ortadoğu’nun yeniden inşasında da merkezi rol oynayacak siyasi İslami gelenekten gelen partilere örnek oluyor.
Zamanında Sovyet Komünist Partisi diğer sol partiler için ne idiyse AKP de Ortadoğu’daki siyasi İslamcı partiler için o. Hem kötü hem iyi örnek olarak göz önünde olan tek kerteriz noktası.
Bu nedenle demokratikleşmeye dair Türkiye’de henüz teşekküre geçecek bir performans gösterememesinin Ortadoğu’daki sonuçları tahminimizden büyük olacak. Tunus’u “faizharamdır”dan “yiyenbilen”e dönüştüren AKP, ilginç bir şekilde şeriatı engellemesiyle gündemde.
Bunun sonucunda AKP tarzı yumuşak siyasi İslamcılığın merkez, radikallerin de çevre partiler kuracağı bir süreç başlayacak.
Komünistlerin sosyal demokrat partileri karşıdevrimci ilan etmesi gibi yakında siyasi İslamcılar AKP ve Ortadoğulu benzerlerini şeriatın önündeki en büyük engel olarak gösterecekler. Ortadoğu yine sakin sakin izlenemeyecek bir bölge olacak. Bir yüzyıl daha...