Terörle savaşa yeni tanım


Obama'nın terörle savaşı yeniden tanımlaması gerekiyor. Guantanamo kapatılmalı, ancak Kaide üzerindeki baskı da sürdürümeli

Obama yönetiminin göreve başlamasının ardından 'teröre karşı savaş' devam edecek mi? Yanıt bir anlamda kolay: Barack Obama seçim kampanyasında, Kaide ve diğer aşırılıkçı gruplardan gelen tehdidi ciddiye aldığını açıkça dile getirdi. Afganistan için daha fazla askerin yanı sıra Pakistan'da Kaide'yi hedef alan saldırılar önerirken, bir şahin gibi davrandı. Teröristlerin kitle imha silahı elde etmesine dair en kötü senaryoyu önlemeye daha fazla kaynak ayırma sözü verdi.
George W. Bush'un 11 Eylül 2001'den sonra başlattığı kampanya -hatalarına rağmen ABD topraklarında yeni bir saldırıyı önleyen bir çabaydı bu- hızını kaybediyor. Washington Post ve ABC'nin seçim öncesi anketlerinden birinde, seçmenin sadece yüzde 5'i terörün en önemli endişeleri olduğunu söyledi. Washington Post muhabiri Craig Whitlock'un geçen pazar yayımlanan haberinde, Kaide ve diğer terör gruplarının finansörlerini kara listeye almak için oluşturulan küresel sistemin, mahkeme sorunları ve hükümetlerin azalan bağlılığı nedeniyle 'çökme riski' altında bulunduğunu ortaya koydu. Avrupa liderleri Afganistan'a daha fazla asker göndermeye de gönülsüz.
Kongre'deki Demokratlar, yabancı esirlerin Guantanamo'da tutulması meselesinden başlamak üzere, Bush'un terör karşıtı önlemlerinden bazılarını tersine çevirme taleplerinde bastırıyor. Bu desteklediğimiz bir adım olsa da, hâlâ Guantanamo'da bulunan 250'den fazla 'düşman savaşçı'yla ne yapılacağı ve gelecekte yurtdışında yakalanan Kaide üyelerinin nasıl ve nerede tutulacağıyla ilgili soruları yanıtsız bırakıyor. Eski ulusal güvenlik danışmanı Zbigniew Brzezinski gibi Obama'ya nasihat veren bazıları, 'teröre karşı bir savaş'ın dayanak noktalarını sorguluyor.
Bunlar şu anlama geliyor: Obama terörizme karşı savaşın yönetimi için ne anlama geldiğini ve nasıl yürütüleceğini belirleme konusunda erken bir meydan okumayla karşılaşacak. 'Terörle savaş' terimini kullansa da kullanmasa da, Amerikalıları, partisini ve Amerikan müttefiklerini tehdidin hâlâ gerçek ve acil olduğuna ikna etmesi gerekecek; çünkü, Afganistan ve Pakistan'da yaşananları izleyen herkesin de bildiği gibi, gerçek bu. Fakat kampanyasını Bush'unkinden ayrıştırmak zorunda kalacak; Kaide üzerindeki baskıyı azaltmadan Bush'un kampanyasının fazlalıklarını törpülemeli.
Siyasi açıdan, bu görevin en zorlu kısmı Afganistan veya Pakistan değil, Guantanamo olabilir. Bush arkasında, buradaki 'düşman savaşçılar'ı gözaltında tutup yargılamak noktasında bozuk bir sistem bırakıyor; Guantanamo'nun  komisyon mahkemeleri çok az uluslararası inanılırlığa sahip. Fakat ABD'nin yasal sistemi, suç işlememiş olan ama ciddi güvenlik tehdidi yaratan şüphelileri gözaltına almak konusunda da yeterli esnekliği sağlamıyor.
Mantıklı çözüm şu: Kaide militanlarının ABD'de veya ABD'nin yurtdışında kontrol ettiği hapishanelerde tutulmasına izin verecek, aynı zamanda kötü muameleyi yasaklayıp, bağımsız yargıçlar tarafından düzenli ve tam bir gözden geçirmeye imkân tanıyan yeni bir yasa. Obama'nın Kongre'ye erkenden bu tür bir düzen önerisinde bulunması ve Guantanomo'nun kapatıldığının ilan edilmesi, Kaide'yle savaş konusunda ciddi davranacağının, ancak Bush'un hatalarından da kaçınacağının işaretini verir.

 

Kaynak: Radikal