Orada başlangıçta öncelikle modası geçmiş giysiler vardı. Batılı zenginlerin giyemez olduğu ya da firmaların modası geçtiği veya hatalı üretildiği için gözden çıkardığı, fakat büyük çoğunlukla ailelerin, ölülerinin arkasından yardım kuruluşlarına bağışlamış olabileceğini düşünebileceğimiz ikinci el giysilerdi, bunlar.
Pazarın adı Tenekora. Satışa sunulan giyim-kuşamın dezenfekte edilmesi nedeniyle ağır bir kokuyla çevrili olan bu pazar, Urumiye şehrinin güneyinde, Kasumlu bölgesine doğru uzayıp gidiyor. Bağış olarak kendilerine gönderildiği halde, muhacir yoksul Kürt ya da Afganlı kadınların giymek istemediği kamyonlar dolusu giysiyi tüccarlar toptan satın alarak bu pazarda şehir halkının alımına sunuyorlar. Urumiye Şahlık döneminde 'İran'ın İsviçre'si' olarak tanınırmış. Devrimden sonra büyük göç almış. Şehrin etrafında kurulan mahallelere yerleşen göçmenlerin büyük bölümünü Kürtler teşkil ediyor. Kürt nüfusu 80'li yıllarda geleneksel giysileriyle görünürdü şehrin caddelerinde. İçinde bulunduğumuz yıllarda Kürt kadınların caddelerde geleneksel giysileriyle dolaşmayı yeğlemez oldukları söylenilebilir.
Tenekora giysileri, yerli ya da göçmen olsun, şehrin genç nüfusunun beğenilerine hitap ediyor. Genç nüfusun alış veriş için Tenekora'ya yönelmesi, mağaza ve butik sahiplerini de bu bölgeye çektiği için, pazar bir hayli genişlemiş durumda. Tenekora'da kullanılmış ve modası geçmiş giysilerin yanında, yeni moda giysileri de bulmak olası.
Modanın sefaletini sergileyen bir pazar, Tenekora. Dünün hayranlık toplayan giyim malzemeleri, şimdiki zamanın değersizleştirdiği çizgi ve desenleriyle, modaya meydan okuyan alıcılarını bekliyor. Kadınlar mutlaka satın almaya değer bulacakları bir şeyler keşfediyorlar bu pazarda. Kimisi modaya aldırış etmediği, kimisi de alacağı giysiyi bir-iki müdahaleyle değiştirerek yenileştirme becerisine güvendiği için...
Tenekora adı, rastgele seçilmiş değil. 80'lerin ikinci yarısında İran televizyonunda çok tutulan "Evden Uzak Yıllar" isimli Japon dizisinin kahramanı Oşın'ın mağazasına atıfta bulunuluyor bu isimle. Oşın, mutsuz bir evliliğin ardından iş hayatına atılarak hayata yeniden başlama cesareti gösteren, bu cesaretiyle de İranlı kadınların hayranlığını kazanan bir dizi kahramanı. "Evden Uzak Yıllar"ın, İran'da kadınları ekran başına çeken ilk pembe dizi olduğu söylenebilir.
Oşın'ın kadınlar üzerine etkisi, şöyle bir örnekle de kendini gösteriyor. 1987 yılında, Kadınlar Günü olarak kutlanan Hazreti Fatıma'nın doğduğu tarihte, bir radyo muhabiri çarşıda pazarda dolaşarak kadınlarla Hazreti Fatma üzerine konuşmalar yapmaktadır. "Model aldığınız kadın kim?" sorusunu bir kadın, "Oşın", şeklinde cevaplandırır. "Niçin Hazreti Fatma değil de Oşın?", diye soran muhabire kadın, "Çünkü, Oşın günümüz dünyasında yaşıyor", şeklinde bir karşılık verir.1
Hakikatte 'Oşın' hadisesi İran'da devrimcilerin izledikleri kültürel politikaların etkilerini sorgulamaları için uyarıcı bir mesaj olarak okunabilirdi ki bu bir ölçüde gerçekleşmiştir de. Savaşın bitmesinin ve Ayetullah Humeyni'nin vefatının ardından gelen birkaç yılda, kültürel şablonların muhtevasına ilişkin tartışmalarda olsun, bu şablonların halk tarafından karşılanma biçimine yönelik değerlendirmelerde olsun, devrimciler arasındaki görüş farklılıklarının ciddi içerikler kazanarak tartışılması sürmektedir.
Yanlış bir karşılaştırma yapılan, orası öyle. Hazreti Fatma gökyüzünden sürekli ışığını gönderen bir yıldız. Oşın dizisi ise çoktan tüketilmiş pembe diziler tarihine karıştı. Mağazasının ismini Urumiyelilere hatıra bırakarak elbet.
Tenekora'nın Batı'dan gönderilmiş bağışlarla ilgili olmayan bölümleri de var. Yeni giysiler sergileniyor buralarda; belki Çin pazarından akmış ünlü markaların takliti giysiler, çantalar. Bir çocuk çantasına rastlarsınız, üzeri Barbie resimlidir; ama başı örtülü bir Barbie'dir bu.
Tokyo'da, Louis Vuitton, Gucci gibi markaların ürünlerinin satıldığı mağazalar açıldığında, kadınların geceden kuyruğa girdiğini okumuştum bir gazete haberinde. Sabah saatlerinde kepenkler açıldığında ise çığlık çığlığa, saç saça baş başa birbirlerine giriyormuş, kuyruktaki kadınlar.