İsrail'in Batı Şeria ve Gazze işgalinin ABD ve İsrail için kötü olup olmadığı sorusunu hiç sorduysanız, Türkiye'nin geçen haftasonu çokuluslu bir hava gücü tatbikatını askıya alma kararına dönüp bakmalısınız. Zira bu, 'büyük İsrail' hede-finin peşine düşmenin (yani Batı Şeria ve Gazze'nin kontrolünü elinde tutup gerçek bir iki devletli çözümü önlemenin), ABD ve İsrail çıkarlarına nasıl zarar verdiğinin başlıca örneklerinden biri.
Arkaplanı da şu: 10 yıldan uzun süredir Türkiye İsrail'in Müslüman dünyadaki en yakın müttefikiydi. İsrail savunma sanayinden yığınla silah aldı, İsrail Hava Kuvvetleri'nin Türk hava sahasında tatbikat yapmasına izin
verdi (İsrail'in küçüklüğü göz önüne alınırsa bilhassa değerli bir imkân bu) ve İsrail'le bazı hasımları arasında etkili bir arabulucuydu. Nerden bakarsanız bakın, çok değerli bir ilişkiydi.
Türkiye İsrail için çok önemli
Ne yazık ki İsrail'in aralık ve ocakta Gazze'ye saldırısı birçok Türk'ü şoka uğrattı ve İsrail, Suriye'yle Hamas arasında gizli görüşmeler yürütülmesine yardım eden Türk hükümetini zor durumda bıraktı.
Türklerin bu davranışa duyduğu öfke, Başbakan Tayyip Erdoğan'la İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres arasında Davos'ta yaşanan meşhur ağız dalaşına yol açtı ve planlanan tatbikata muhalefet son aylarda gittikçe büyümekteydi. Bilhassa muhalifler, Türkiye'nin silahlı kuvvetlerinin, geçen kış savunmasız Gazzelileri ezip geçen hava kuvvetiyle işbirliği yapmaması gerektiğini savunuyordu.
Geçen hafta sonu Türkiye planlanan tatbikata İsrail'in katılmasına izin vermeyeceğini açıkladı ve dışişleri açıkça Gazze'deki durumu gerekçe gösterdi. Bu açıklama İsrail'in her daim itaatkâr patronu ABD'nin de katılmayacağını bildirmesine yol açtı ve onu diğer NATO ülkeleri takip etti.
Böylece tatbikat 'ertelendi' ve ihtilafın çözülüp çözülmeyeceğini, tatbikatlar için yeni bir tarih belirlenip belirlenmeyeceğini zaman gösterecek. Bu arada Türkiye ve Suriye başarılı bir diplomatik toplantı gerçekleştirdi ve geniş bir alanı içeren bir dizi anlaşma imzalandığını açıkladı; kamuoyuna açıklanan hedef 'ortak bir gelecek inşa etmek'ti. Haaretz iki ülkenin yakın bir zamanda askeri tatbikatlar da düzenleyeceğini yazıyor.
Şimdi bir an durup bu noktaya nasıl geldiğimizi bir düşünelim. Türkiye'yle iyi ilişki İsrail için büyük bir zenginlik ve güçlü İsrail-Türkiye ilişkileri her iki ülkenin müttefiki olan ABD için hayırlı. ABD, Türkiye, İsrail ve diğer NATO ülkeleri ortak askeri tatbikatlardan fayda sağlıyor. Fakat İsrail Batı Şeria ve Gazze işgalini sürdürdüğü ve Filistinlilerin kendi devletine sahip olmasına geçit vermediği için, Hamas gibi grupların daimi direnişiyle karşılaşıyor (sözgelimi İsrail kasabalarına roketler atılıyor). Ve İsrail liderleri orantısız gücün direnişle başa çıkmanın tek yolu olduğuna inandığı için sonuç Dökme Kurşun Operasyonu oluyor; bu operasyonda İsrail Savunma Güçleri Gazze'yi yakıp yıkıyor ve çok sayıda masum sivili öldürüyor. Ve bu da Türkiye kamuoyunda (ve başka yerlerde) infial yaratıyor, böylece değerli bir stratejik ilişkiyi riske atıyor.
İsrail'in savunucuları sık sık İsrail'in ABD için büyük bir stratejik değer taşıdığını iddia ediyor, fakat İsrail'in bölgedeki parya statüsü stratejik değerini önemli ölçüde azaltıyor. Bu, İsrail'in Irak'la 1991 ve 2003 savaşlarına niye katılamadığını ve İsrail'in İran'la ilgili kaygılarını paylaşan Arap hükümetlerinin, bu konuyla başa çıkmak konusunda ABD veya İsrail'le işbirliği yapmasının neden zor olduğunu açıklıyor. Ve şundan kuşkunuz olmasın: 2007'deki Arap Birliği barış planının da belirttiği üzere, bugün İsrail'in bölgede tam olarak tanınmasının önündeki başlıca engel işgaldir.
İsrail-Filistin ihtilafı çözülmüş ve İsrail Arap dünyasıyla normal ilişkiler kurmuş olsaydı, ABD İsrail'i bu kadar kuvvetli desteklediği için diplomatik bir bedel ödemez ve İsrail ortak tehlikeler başgösterdiğinde gücünü bizimle (ve diğer bölgesel güçlerle) birleştirebilirdi.
Obama artık eyleme geçmeli
İşgali sona erdirmek İsrail'in Türkiye gibi ülkelerle ilişkilerini de güvenceye alacaktır; şu anki durumda işgal bu ilişkilere zarar vermekten başka işe yaramıyor. Kısacası işgal, aleni insani bedellerine ilave olarak, İsrail ve
ABD için stratejik bir yük.
ABD Başkanı Barack Obama, "İki devletli çözüm İsrail'in, ABD'nin, Filistinlilerin ve dünyanın çıkarınadır" derken, bir gerçeği ifade ediyordu. Ne yazık ki ABD başkanının bugüne kadarki eylemleri bu hedefi yakına getirmiş değil. Bu arada ABD'nin iki devletli çözümü hayata getirmek için gücünü kullanması yönündeki her çabaya karşı çıkmayı sürdürenler, en fazla önemsedikleri iki ülkeye istemeden zarar veriyorlar. (14 Ekim 2009)
Kaynak: Radikal