Taliban ABD saldırısının bir adım önünde

Pakistan ve Afganistan’dan yüzlerce kabile liderinin katıldığı ve üç gündür devam eden barış konseyi, sınırın her iki yakasındaki Taliban ve el-Kaide saldırganlığını tanımlayıp kökünü kazımayı hedeflemektedir.

Bu, ABD ile birleşmiş Pakistan silahlı güçlerinin ya da ABD güçlerinin tek başına Pakistan’daki militan üslerine saldırılarından sonra gerçekleşti.

Sorun; ABD’nin titizlikle belirlediği üslerin artık olmamasıdır. Tecrübesiz, kaba fakat savaşın sertleştirdiği Taliban hala savaş istiyor fakat bu kavga Taliban’ın seçilmiş savaş alanlarında olacaktır.

Militanları eğitmek için kullanılan Afganistan sınırındaki Kuzey ve Güney Veziristan’daki 29 üs kolayca radar da tespit edildi.

ABD İslamabat’a olası ABD hedefleri hakkında ön bilgi olarak üslerin konumunu detaylandıran bir dosya sundu. Fakat Asia Times Online bu ayın başından beri ne Afganistan’daki NATO önderliğindeki koalisyonun ne de Pakistan istihbaratının kamplarda herhangi bir hareket saptayabildiğini öğrendi.

Her iki taraftaki istihbarat verileri aşırı İslamcı molla Abdul Halık tarafından yönetilen kampın dışında bütün kampların boşaltıldığını gösteriyor. Siraceddin Hakkani, Gül Bahadır, Beytullah Mesut ve Hacı Ömer’in aralarında olduğu diğer öncü Taliban komutanları ortadan kayboldular. Benzer şekilde Kuzey Veziristan’da saklanan Arap topluluğunun üst düzey yöneticileri de yerlerini terk ettiler.

Yeni savaş alanı

El-Kaide liderliği (şura) görünüşe göre şimdi Kuzey Batı Sınır Eyaleti’nin Banu bölgesinin Jani Hel köyüne yerleşmiş görünüyor. Bunların arasında Usame Bin Laden’in yardımcısı Eymen el-Zevahiri de var.

Taliban liderliği, çok görünür şekilde olan Hakkani, kavganın büyük bölümünün geçmesinin beklendiği Afgan illeri Ğost ve Gardez de toplanmış durumdadır.

Jani Khel’deki el-Kaide varlığının dağılması, muhtemelen Pakistan’daki Karak, Kohat, Tank, Laki Marvat ve Dera İsmail Han’a doğru olacak gibi görünüyor. Kuzey Batı Sınır Eyaleti’ndeki Kohat; Pakistan garnizon komutanının ofisinin burada olması ve bütün operasyonların buradan yönetilecek olmasından dolayı önümüzdeki savaşta merkez şehre dönüşecektir. Dahası Kohat, destek ve lojistik için kullanılan Khost’taki bir ABD havaalanı ile doğrudan bağlantılıdır.

İkinci bir savaş koridorunun Veziristan’da olması bekleniyor, burada Khyber semti, Kuram semti, Bajaur semti, Dir, Mohmand ve Chitral semti Pakistan tarafında Nanagarhar, Kunar ve Nuristan Afganistan tarafında bulunmaktadır.

Bununla birlikte en sert savaş bölgesi, 2006 Bahar saldırısı sırasında Helmand ve Kandahar’daki eski Taliban başarılarını uzak bir hatıra haline getirecek şekilde Khost ve Gardez’de gerçekleşecektir.

Taliban’ın evrimi


Afganistan’da bir koalisyon baskını sırasında molla Dadullah’ın ölümü Taliban’ın komuta kademesinde önemli bir değişikliği harekete geçirdi.

Başarının önemli bir sembolü olarak öldürüldüğünden efsanevi kumandanın ölümü güneybatı Afganistan’da Taliban için büyük bir darbeydi ve onun yerini doldurabilecek kimse de yoktu tıpkı daha önce Helmand’da öldürülen bir diğer üst düzey Taliban komutanı olan Molla Aktar Osmani gibi.

Moral bozukluğunun ortasında Taliban liderliği Helmand, Urzgan, Zabul ve Kandahar’ı terk etti ve Pakistan’ın Queta bölgesindeki uydu (Satellite) kasabasında birkaç hafta için boş boş oturdular.

Sonunda Haziran ayında Taliban lideri Molla Ömer aşağıdaki maddeleri içeren yeni ilkeler oluşurdu:

A)    Merkezi ordu komutasının hiçbir üyesi güneybatı Afganistan’da çalışmayacak.

B)     Özel bölgelerin kontrolü grup kumandanlarına verilecek ve kendi stratejilerini geliştirmelerine izin verilecek.

C)    Bu strateji sadece bölgenin Taliban tarafından atanan “vali” ye aktarılacak ve vali bunu Taliban’ın merkezi komuta konseyine nakledecek. Bu farklı girdilerden konsey özel bölgeler için daha geniş bir strateji üretecek.

D)    “Kahraman”ın ölümü takipçilerini demoralize ettiğinden Taliban, Dadullah tarzı kişisel kültleri men edecek.

E)     Taliban’ın medya-bilgi kanadını dağıtmak için dört tane sözcü atandı. Her sözcü sadece özel bir alana bakacak böylece tutuklanması durumunda sadece bu alanla ilgili bilgi sızmış olacak. Onlar aynı zamanda aynı adla bilinecek, şu an bu ad Kari Yusuf Ahmedi.

 

Bu “eğitimsiz” program; Taliban yaygın halk desteği üzerinden Helmand ve Urzgan’da yeni zemin kazandığından haftalar içinde sonuçlar üretti.

Pakistan nerede duruyor?

Pakistan’ın “teröre karşı savaş” boyunca duruşu bir problematiktir, özellikle de kendi istihbarat örgütünün uzun süre bakıp büyüttüğü Taliban düşünüldüğünde. Açıkçası İslamabat 2001’deki düşüşünden sonra kendini Taliban’dan uzaklaştırdı ve Pakistan’da periyodik olarak onlara baskı yaptı fakat ordunun, istihbarat örgütlerinin içindeki unsurlar ve genel olarak halk onlara sempati duyuyor.

Fakat artık barış konseyi bu hafta sonu sonuca varıyor, bir savaş olmalı: ABD açıkça sabrını tükettiğini gösteriyor.

Pakistan’ın kendini kendi topraklarında Taliban ve el-Kaide ye karşı böyle bir savaşa adaması söylendi. Buna rağmen ilginç bir şekilde el-Kaide hâkim koalisyondaki Amerikan karşıtı unsurunu aktifleştirdi.


İlk olarak egemen Pakistan Müslüman Birliği’nin genel sekreteri Mushahid Hussain Syed Pakistan’da herhangi bir ABD saldırısı durumunda sert cevap vermek için çağrıda bulundu. Sonra parlamentonun savunma komitesinin sekreteri emekli tuğgeneral Tanveer Hussain Syed ABD ile bağların kesilmesi ve Afganistan’da Taliban’ın desteklenmesi gerektiğini söyledi. Din işleri bakanı İcaz-ul Hak Pakistan- ABD ilişkilerinin ve ülkenin “teröre karşı savaş”a katılımının tekrar gözden geçirilmesi çağrısında bulunarak tartışmaya katıldı.

Birileri bunu dikkate değmez bir retorik olarak görebilir. Fakat aynı zamanda Washington Pakistan’ın çok zaman önce ırmağın ortasında at değiştirdiğini düşünebilir.

 

 

Bu makale Ali Karakuş tarafından Dünya Bülteni için tercüme edilmiştir.