Suriye'de Arap- Kürt uzlaşısı olur mu?

Özgür Suriye Ordusu güçleri veya daha farklı ismiyle silahlı milisler ile Haseki bölgesindeki Kürt örgütler arasındaki çatışmaların gittikçe kötü bir hal almaya başlaması uzak bir ihtimal değil. Haseke'de, Halep'te veya bu iki bölge arasındaki yerlerdeki bozulmalar örgütsel anlamda dar bir çerçevenin daha geniş sivil bir çerçeveye dönüşmesine yol açabilir.  Bu durumun gerçekleşmesiyle ise, ne mevcut devrimde ne de Suriye'nin geleceğinde Sünni- Alevi ilişkisi şimdikinden daha az kötü olmayacak. Hatta ülkenin kuzeyini kapsayan ve bölgede jeopolitik ve stratejik açıdan büyük önem taşıyan Arap-Kürt ilişkilerinin bile bozulacağını söylemek abartılı olmayacaktır.

Bu ve bunun gibi korkunç ihtimallerden kaçınmak için tüm diğer gruplar için farkındalık oluşturacak bir karar, hassasiyetleri kavrayacak bir dikkat ve tüm bunları içeren bir çözüm gerekiyor. Arap dünyasının aktivistleri Suriye'deki vatanseverlik ve kardeşlik duyguları arasında bu farklılıkları görmezden gelirlerse, farkında olmadan veya hiçbir art niyet taşımaksızın da olsa gerçekleri kuruturlarsa, bir süre sonra zorba zihniyetler gibi en küçük sivil yapıları bile dikkate almamaya başlarlar. Bu anlamda ve eski, basit vatanseverlik anlayışı içinde Kürt bölgesindeki Özgür Suriye Ordusu askerlerinin varlığıyla ilgili hassasiyetler zayıflamaya, tüm örgütlerden bağımsız bir şekilde devrime katılan Kürtlerin de varlığıyla ilgili somut bilgiler üzerinde şüpheler oluşmaya başlar. Arapların bağımsız pozisyonlar elde etmeleri ise, Suriye'nin geleceğinde çoğulcu, ademi merkeziyetçi yapıların ortaya çıkmasına neden olur ki bu fotoğraf Suriye'de daha önce çekilmişti. Suriye Arap Cumhuriyeti geri dönülmez bir şekilde bitirilmiş, onunla beraber Suriyeli Kürtlerin el etmek için ağır bedeller ödediği kardeşlik de bitmişti.

Diğer taraftan, özellikle de mevcut siyasi durum göz önünde bulundurulduğunda, Suriye Kürtleri ile Türkiye Kürtleri arasındaki sorunlar arasında tam bir ilişki kurulması gerekmektedir. Türkiye'deki Kürtler, rejimleriyle sonu gelmeyen tartışmalar ve karışık ifadeler eşliğinde kronik bir sorun yaşıyorlar. Ancak bu durum Suriyeli Kürtleri çok rahatsız ediyor gibi gözükmüyor. Onlar şu an Erdoğan'la veya Erdoğansız, Esad rejimini düşürme peşindeler. Bu gerçek önünde hiçbir işareti olmayan sezgisel bir düşünceden bile ortaya çıkıyor aslında. Suriyeli Kürtler şu an Suriye'de haklarını elde etmek için uğraşıyorlar ancak bunun yanında ülkelerine karşı olan görevlerini yerine getirmek için de çaba sarf etmeleri gerek. Bu görevlerden belki de en önemlisi terörden ve PKK'dan uzak durmaları. Hatta sınırlar dâhilinde beliren Kürt milliyetçiliğine izin vermemeleri gerekir.

Suriyeli Kürtlerden istenen daha kapasiteli ve merkezi bir devlet için kendi milliyetçi düşüncelerini kırmaları ve yeni Suriye devletinin öncelikli çıkarlarına hizmet etmeleri. İlk ve en önemli hizmet ise şu an rejimin düşmesi için çaba sarf etmek.

Ancak gerçek şu ki, iyi niyet taşımak, her zaman yanlış yere doğrultulmuş silahı engellemeyi garanti etmiyor. Bu yüzden maalesef zavallı bir tabloyu seyrediyoruz: Suriye'de Araplar Kürt ayrılıkçıları öldürüyor, Türkiye'de de Kürtler Araplara saldırıyor. Tüm bunlar olurken de Beşşar Esad mutlulukla ellerini ovuşturuyor!

Kaynak: El Hayat

Dünya Bülteni için çeviren: Tuba Yıldız