İsrail'in Suriye'nin gizli nükleer reaktörüne saldırması ve İran casusu Mugniye'ye Şam'da suikast düzenlenmesi sonrası iki ülkenin müzakereye oturması bilmeceyle dolu. İsrail Suriye'yi İran'dan uzaklaştırmak istiyor ki, neticede Suriye gerçekten de kültürel anlamda Türkiye'ye yaklaşabilir
Suriye ve İsrail arasında neler oluyor? Geçen ay duyurulan Türkiye arabuluculuğundaki dolaylı barış görüşmeleri sahici mi? Tüm taraflardan kaynaklarla konuştum ve bana birçok kişinin (Bush yönetimi yetkilileri dahil) hayretle karşıladığı iyimser bir barış süreci panoraması sundular.
Her gizli diplomatik girişim gibi bu da gizem ve bilmecelerle çevrili. Bu yüzden Suriye-İsrail diyaloğunu bir bilmeceler dizisi olarak inceleyeceğim ve neler olup bittiğine dair en iyi tahminlerimi ortaya koyacağım:
Bu görüşmeler nasıl başladı?
Görüşme kanalı, 2006 sonbaharında, Lübnan'da yazın patlak veren ve hem Şam'ın hem Tel Aviv'in İran'ın Lübnan'daki vekili olan Hizbullah'ın istikrar bozucu rolü nedeniyle gerilmesine yol açan savaşın hemen ardından açıldı. Suriye dolaylı olarak 'yakın'
görüşmeler önerdi ve her iki ülkenin nadir ortak dostlarından Türkiye'nin arabulucu olmasında ısrar etti.
Baas rejimi kökten laik
İsrail Başbakanı Ehud Olmert aylar boyunca bu kanala güvenme konusunda kararsız kaldı. ABD sürecin işe yarayıp yaramayacağı konusunda şüpheciydi, ama durdurmaya da çalışmadı. Yaklaşık bir yıl önce, Olmert, Suriye'nin önerdiği yolu sınamaya karar verdi. Olmert, savunma çevrelerinin de (Savunma Bakanı Ehud Barak, Genelkurmay Başkanı General Gabi Aşkenazi ve İsrail askeri istihbaratının) güçlü teşviğine sahipti.
Görüşmeler konusunda iki tarafın aklında ne vardı?
İsrail ordusundaki üst düzey rütbeliler Suriye'yle görüşmeleri destekledi, zira bölgedeki statükonun sürdürülemez olduğunu düşündüler. Lübnan, İsrail ve İran arasında vekaleten yürütülen savaşın arenası haline gelmişti ve İsrailliler tartışmalı biçimde ilk raundu kaybetmişti. Bu arada Suriyeliler füze ve diğer silahlardan oluşan cephaneliklerini artırıyorlardı. Tel Aviv'deki kanaat, İsrail'in olayların olduğu gibi sürmesine izin vererek stratejik olarak kaybetmeye devam edeceği yönündeydi.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, ABD, Fransa ve Suudi Arabistan'ın ülkesini tecrit etme girişimlerine karşı İsrail'le görüşmelere başlanmasını destekledi. İsrail'in gayriresmi olarak 1990'larda Suriye-İsrail arasında doğrudan görüşmelerle varılan Golan Tepeleri'ne dair anlaşma konusunda iade koşullarını (ve su hakları gibi ilgili meseleleri) kabul etmeye hazır olduğunu çıtlatmasının ardından Suriye'nin Türk arabuluculuğuna itimadı arttı.
Suriye İran'dan ayrılabilir mi?
İsrail'in baş hedefi, Suriye'yi İran'la işbirliğinden uzaklaştırmak oldu. Şimdiye dek İsrailliler barış görüşmelerinin bu hedefe ulaşmayı sağladığına dair bir işaret görmedi. Suriye gözlemcileri, İran'la bağlılıktan bu tür bir radikal kopuşun olası olmadığına dikkat çekiyor. Ama neticede Suriye İran'dan (Türkiye'ye doğru) uzaklaşabilir, zira Şam'daki
Baas rejimi çekirdekten laik ve mollaların ateşli dindarlığına güvenmiyor. Yani olası bir kopuş, bir güvenlik politikası meselesinden ziyade kültürel ve siyasi olacaktır.
Şubatta Şam'da İmad Mugniye'ye kim suikast düzenledi?
İran'ın Hizbullah içindeki baş casusunu öldüren araba bombasının yankısı Ortadoğu'da hâlâ dalgalanıyor. Suikastın ardından şüpheler derhal İsrail üzerinde yoğunlaştı. Ama 27 Şubat'ta Londra merkezli gazete Kuds ül Arabi gazetesi, Şam'daki çok sağlam kaynaklara dayanarak, birkaç Arap ülkesinin Mugniye suikasti için Mossad'la gizlice anlaştığını iddia etti.
Bu spekülasyona ölümünden kısa süre önce Mugniye'nin Hizbullah içinde örgütün lideri Hasan Nasrallah ve eski lider Subhi Tufaili arasındaki çatlağı tamir etmeye giriştiği yönünde haberler de eklendi. Tufaili'nin yetki merkezi, Hizbullah içinde ve Lübnan'ın güneyindeki Şiiler arasında etkisini kaybetmiş olan Bekaa Vadisi. Bir Arap kaynağa göre, uzun süredir kullandığı 'Hacı İsmail' takma adıyla seyahat eden Mugniye, ölümünden kısa süre önce Tufaili'nin Balbek'in hemen güneyindeki Britel köyünü ziyaret etti.
Mugniye, kendisini koruyanın, eski dostlarının bile 'Hacı İsmail'i' tanıyamamasını sağlayan estetik ameliyatlar geçirmesi olduğuna inandığından genellikle korumasız seyahat ediyordu. Bu nedenle Suriyeliler yanılmadıklarında ısrar ettiler. Ama Tahran'ın ortak bir komisyonun suikastı soruşturacağı yönündeki açıklaması ve Suriye'nin tez elden bu açıklamayı reddetmesi, iki ülke arasındaki gerilimin işareti oldu.
Ya İsrail tarafından 6 Eylül 2007'de yok edilen Suriye'nin gizli nükleer reaktörü?
CIA uzmanlarının tanımladığı üzere 'Gizemli Bina'ya yönelik saldırı, garip bir şekilde barış görüşmelerine yardımcı olmuş olabilir. İsrailliler bu kararlı eylemin, caydırıcı politikalarının güvenilirliğinin yeniden inşasına yardım ettiğini hissetti. Suriyeliler, İsrail ve Amerikan sessizliğinin, bıraktıkları izleri örtmeleri için zaman tanımasından dolayı minnettar oldular. Nihayet, Esad'ın nükleer çabayı bir sır olarak sakladığı gerçeği ve saldırı sonrası
baskıları idare etme kabiliyeti, İsraillilere Esad'ın kendi evinin esas efendisi ve bu yüzden de makul bir müzakere ortağı olduğunu gösterdi.