Suriye ve İsrail arasında Türkiye

Ankara, Suriye'nin Türkiye için Arap dünyasına giriş kapısı niteliği taşıdığının farkında; bu yüzden de Suriye'yle ilişkilerini iyi tutma çabasında.

Türkiye’nin Suriye’yi değerlendirme üslubu geriledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün danışmanı Erşad Hürmüzlü’nün ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun iki taraf arasındaki ilişkileri onarma amaçlı açıklamalarında geçtiği üzere, Suriye konularını ele alma biçiminde bir değişiklik var. Davutoğlu, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın Şam Üniversitesi’ndeki son konuşmasının olumlu yönleri olduğuna işaret etti. Oysa Suriye’ye yönelik Türk suçlamaları tırmanmıştı ve Suriye yönetimine nasihatlerde bulunuluyordu. Suriye Dışişleri Bakanı Velid El Muallim’in esnek diplomatik dille sarf ettiği sözler, Türkiye’yle olumlu ilişkiler yürütmekteki kararlılığı gösterdi, ancak aynı zamanda Ankara’dan tutumunu gözden geçirmesini isteyerek Suriye’deki Türk çıkarlarına da göz kırpıldı.

Bölgede birincilik rolü

Batı kapısında zorluklarla karşılaşmasından sonra yönünü Doğu’ya çeviren, hâlâ AB’ye girmeye çalışan ve Avrupa’yla Doğu’yu birbirine bağlayan konumunu güçlendirmeye çalışan Ankara, Arap dünyasına açılım politikasını siyasi, stratejik ve ekonomik çıkarların gerektirdiği bir zaruret olarak görüyor. Bu açılım politikası, Türkiye’yi bölgede birinci güce dönüştürecektir. Ankara, eksen bir İslam ülkesi olarak bölgedeki etkisini arttırabilecek bir rol oynayabileceğini düşünüyor. Bu yüzden de İsrail’le Suriye arasında arabuluculuk rolü oynamaya çalıştı. Taraflar arasında siyasi çözümün gerçekleşmesiyle birlikte, özellikle Arap bölgesindeki siyasi nüfuzu derinleşecek. Ankara, Suriye’nin Arap dünyasına bir geçiş kapısı olması dolayısıyla, ülkenin jeopolitik öneminin farkında. Bu nedenle askeri ve ticari alanlarda Suriye’yle ilişkilerini güçlendirmeye çalıştı.

Dünyada ve özellikle Arap ülkelerindeki İslami cemaatlerle güçlü ilişkileri olan AKP Türkiye’si, Suriye’deki karışıklıkları harekete geçiren temel güçlerin Müslüman Kardeşler ve Selefiler olduğunun farkında. Bu gruplar, Arap Baharı’nın meyvelerini toplama ve pazarlama fırsatı buldu. Müslüman Kardeşler, Washington destekli Türkiye arabuluculuğu ve Avrupa’nın da desteğiyle rahatlatıcı işaretler elde ettikten sonra, Suriye topraklarında hareket sahası buldu. Suriye’ye yönelik aşırı Türk ilgisi, bu durumu açıklıyor. AKP, Suriye İhvan’ına olan sempatisini gizlemiyor. Karışıklıkların bedelini ödememek için İhvan’ı desteklemeye hazır. Bu yüzden bazı Türk çevrelerin Şam’da Suriye İhvan’ını kapsayan ulusal diyalog başlatması ve hatta bu cemaati iki bakanlıkla ulusal uzlaşı hükümetine katması önerisi dahi geldi. >>>DEVAMI<<<