İsrail’in kuzey sınırındaki gerilimler bir kez daha tırmanıyor ve yeniden savaş üzerine konuşmalar yapılıyor. İsrail Suriye’yi, Hizbullah’a ‘geliştirilmiş’ silahlar göndermemesi konusunda uyardı ve savaş çıkarsa Suriye rejimini devirme tehdidinde bulundu.
Suriye İsrail kentlerine saldırma tehdidi savurdu ve İran da İsrail’i Suriye ve Lübnan’a saldırı planlamakla suçladı. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad kısa süre önce Suriye, Hizbullah ve Hamas liderleriyle Şam’da biraraya geldi ve ‘Siyonistlerin olmadığı bir Ortadoğu’ kehanetinde bulundu.
Amerikan yönetimi bir süredir durumu yatıştırmaya çalışıyor. ABD İsrail’e, ‘yanlış hesaplamalar’dan kaynaklanabilecek sorunların çıkması ihtimali konusunda tekrar tekrar uyarı mesajları gönderdi. Amerikalılar ayrıca Suriye büyükelçisini çağırdı ve Şam’ın Hizbullah’a silah göndermekten vazgeçmesini talep etti.
İlk seçenek savaş olamaz
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak Washington’da üst düzey Amerikalı yetkililerle kuzeydeki artan tehlike üzerine görüşmeler yaptı ve bundan kısa süre sonra da İsrail Genelkurmay Başkanı Gabi Aşkenazi Washington’ın yolunu tuttu. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden gelecek hafta İsrail’i ziyaret edecek ve onun da İsrail’i itidal gösterip askeri bir adım atmaktan kaçınmaya çağırması bekleniyor.
İsrail haklı olarak, hava kuvvetleri üslerinin yanı sıra ülkenin merkezindeki büyük kentleri vurabilecek türden gelişmiş savaş başlıkları taşıyan uzun menzilli roketlerle çevrili olmaktan korkuyor. Şu an Suriye, Lübnan ve Gazze’de bu tür roketler bulunuyor. Fakat İsrail kuzeyde askeri bir operasyona girişmeden ve hatta ihtilafı tırmandırmadan bile önce, her türlü diplomatik alternatifi sonuna kadar zorlamalı.
Ortadoğu kökten değişir
İsrail’in savaş tehdidinde bulunmak yerine, barış anlaşması imzalama amacıyla Suriye’yle diplomatik müzakereleri yeniden başlatmak için çaba göstermesi gerekiyor.
İsrail’in kuzeyinde stratejik bir değişim yaratmak ve İran liderliğindeki düşmanca koalisyonu dağıtmak adına, başka hiçbir şey diplomatik anlaşma kadar ilerleme kaydedemeyecektir. İsrail’in uygun güvenlik düzenlemeleri ve Suriye’yle normalleşme karşılığında Golan’dan çekilmesi Ortadoğu’da yeni bir gerçeklik yaratacak, ülkenin barış içinde olan sınırlarını genişletecek, Lübnan’da istikrarı artıracak ve Suriye’ye Ahmedinecad’la ittifakına karşı bir alternatif sunacaktır.
Barak Suriye’yle yeni müzakereleri desteklemekte haklı, fakat bir uzman veya yorumcu gibi davranmakla yetinmemeli. Bunun yerine müzakerelerin yeniden başlaması için bastırmalı. Ve eğer Başbakan Binyamin Netanyahu ‘önşart’lara karşı olduğu için görüşmeyi kabul etmemekte ısrarcı olur veya İsrail’in Golan’dan çıkmaması gerektiğine dair bakış açısına tutunursa, o zaman Şam’dan gelen savaş uyarılarının gerçeğe dönüşmesi karşısında kimse şaşırmasın.
(İsrail gazetesi, başyazı, 1 Mart 2010)
Kaynak: Radikal