Suriye için İstanbul zirvesi

Suriye de Baas rejimi katliamlarının dozajını arttırmaya devam ederken, Suriye halkı artık toplu guruplar halinde Ürdün Lübnan ve Türkiye sınırına doğru yığılmaya başladı.

BM, İnsan hakları ihlallerini soruşturmak için atadığı bağımsız uluslar arası soruşturma komisyonu başkanı Brezilyalı Profesör Paulo tarafından insan hakları konseyinin Suriye hükümetinin muhalefete yönelik aldığı sert tedbirleri şiddetle kınayan bir karar kabul edildi.

Kararda rejimin yargısız infazlar, işkence ile tutsaklar ve çocuklara yönelik cinsel taciz ve diğer istismara yönelik eylemleri içeren yaygın, sistematik ağır insan hakları ve temel özgürlükler ihlalleri yaptığı belirtildi. Suriye de gelinen manzara maalesef, Bosna yı hatırlatmaktadır.

Hafta sonu İstanbul da yapılan sosyalist enternasyonal in düzenlediği CHP'nin ev sahipliğini yaptığı Arap dünyası özel komite kapsamında gerçekleşen toplantıya, Avrupalı sosyalistler ve 15 Arap ülkesinin sol parti temsilcileri katıldı. B u toplantıda Arap devrimleri ve yaşanan süreç değerlendirildi. Arap devrimleri demokrasi, özgürlük, insan hakları, şeffaflık, insani değerlerin arayışları olarak ele alındı. Suriye de yaşanan olaylarda rejimin, özgürlükler ve hak ihlallerini baskı altına aldığı ve rejimin daha fazla ayakta kalamayacağı görüşü savunuldu. Lübnan'ın tecrübeli, sol siyasetçisi Velit Canbolat ise Suriye, de siyasi çözüm olamayacağını tek çarenin bu halka kendini koruyacak silah yardımı yapılması ve insani yardım için müdahale edilmesini gerektiğini söyledi.

1 Nisan da İstanbul da Suriye dostları ikinci kez bir araya gelecek, bu toplantı öncesinde Başbakan sayın Erdoğan yoğun bir diplomatik temas içersinde olduğunu biliyoruz. Özellikle İran a yapılacak seyahat çok önemli. BM Suriye temsilcisi Kofi Annan'ın tutumu Suriye muhalefetini pek memnun etmiş görünmüyor. Suriye rejimi son günlerde şehirleri havadan bombardıman etmeye başlaması durumun ne kadar zorlaştığını gösteriyor.

1 Nisan'da yapılacak zirve Suriye de akan kanı durdurmaya yönelik somut eylem planını içermelidir. B u toplantıda Arap birliği üye ülkeleri Suriye rejimine karşı akan kanı durdurmaya yönelik çok sert kararları uygulamaya koymalıdır. Aynı şekilde İslam İşbirliği Teşkilatı da Suriye rejimine karşı sert bir tutum içersine girmelidir.

Suriye de akan kanı durdurmaya yönelik çabalarda batının değil, İslam dünyasının aktif çözüm önerileri ile ortaya çıkmaları gerekiyor. Suriye de çözüm politikalarını öncelikli olarak ne Batı ne Rusya ve Çin tarafından değil, Arap İslam dünyası ortaya koymalıdır.

Suriye rejiminin akıttığı Müslüman kanını durdurmak için Rusya Çin ve İran ın ikna edilme çabaları İslam dünyasının içinde bulunduğu trajediyi bir kez daha gözler önüne sermektedir.

1Nisan da İstanbul zirvesinden akan kanı durduracak bir çabanın çıkması için Türkiye'nin elinden geleni yapması gerekiyor. Dün Bosna da Türkiye ne yaptı ise, bu günde Suriye için bunu yapabilecek gücü ve kudreti vardır. Arap Birliği üye Ülkeleri ile birlikte Suriye ye bir an önce müdahale edilmesi gerekiyor. Suriye'de akan kan Müslümanların kanıdır.