Kadınları pantolon giydiği için cezalandıran Sudan geçmişte yaşıyor. Hartum'un Türkiye'deki çağdaş İslamcılardan ders alması umulur
Bazı Arap ülkeleri sanki bizim zamanımızdan başka bir zamanda yaşıyor gibi hareket ediyor, yaptıklarının tuhaflığını anlamaya direnip mantıkla tamamen çelişen davranışlarda bulunuyorlar. Sudan hükümetinin bir kadın gazeteciyi pantolon giydiği için kırbaçla cezalandırma ihtimali bu bağlamdaki en belirgin örneklerden biri.
Sudan polisinin gazeteci Lubna Ahmed Hüseyin'in kıyafetini böyle bir cezayı hak eden 'skandal' olarak değerlendirirken hangi kriterleri göz önünde bulundurduğurnu bilmiyoruz. Zira yayımlanan bütün görüntüler, bu gazetecinin şeriat uygulanan birçok İslam ülkesindeki kadınlardan daha mütevazı giyindiğini gösteriyor.
Sudan hedef ülke. Parçalanmasını ve sosyal dokusunu bozacak iç savaşların patlatılmasını isteyen birçok komploya maruz kalıyor. Bu ülkenin kötülük isteyenlere gerekçe verebilecek davranışlardan uzak durmalı. Hartum birkaç ay önce, İslam'a ve Müslümanlara hakaret ettiği gerekçesiyle Britanyalı bir öğretmenin tutuklanması ve yargılanması emri vererek benzer bir soruna karışmıştı. Sonrasında Britanya gazetelerindeki kampanyalara boyun eğerek kararından vazgeçmişti.
Batı konunun üzerine atladı
Hartum bugün aynı tuhaf üslupla içinden nasıl çıkacağını bilmediğini yeni bir tuzağa düşüyor. Zira pantalon giyen kadın gazeteci Batı medyasında bir kahramana dönüştü. Gazeteciler onunla söyleşi yapmak için çabalıyor ve resimleri gazetelerin, televizyon ve radyo haber bültenlerinin ilk sırasında yer alıyor.
Buradaki ironiyse, Sudan Devlet Başkanı Ömer el Beşir'in iyi eğitimli, dünyadaki siyasi ve medya haritalarını iyi bilen yetkilerle kuşatılmış olması. Uzun yıllar Batı'da yaşamış bu kimselerin zararı azaltmak için yaşananları daha en başından durdurmak için müdahale etmesi uygun düşerdi. Bu ikincil sıradaki konunun Batı medyası tarafından İslam'ı karalamak için işleve konulmasını izlerken büyük üzüntü duyuyoruz. Sudan hükümetinin bu hatayı sürdürmekte ısrar etmesi bizleri üzerken, istenen hızda bir geri adım atma girişimi de ufukta görünmüyor.
Lübna'nın yanındayız
Irak ve Afganistan'daki Amerikan hegemonya savaşlarını reddeden ve Filistin'deki Arap direnişini destekleyen ulusal tutumları sebebiyle Sudan Devlet Başkanı Ömer Beşir'in tutuklanması için gerekçeler bulmak isteyen zalim Batı kampanyasına karşı Sudan hükümetinin yanındayız. Fakat aynı zamanda bazılarının 'skandal', bazılarınsa mütevazılığın doruğu olarak gördüğü kıyafeti seçtiği için bir kadının kırbaçlanmasını öngören yasaları reddettiği için Lübna'nın da yanındayız.
Arap İslamcıların Malezya ve Türkiye'deki arkadaşlarının zekasından ve ferasetinden, İslam'a getirdikleri çağdaş anlayışlarından ve uluslararası siyasi denklemleri anlamalarından ders çıkarmalarını temenni ediyoruz. Burada özellikle de Hartum'daki yöneticilere işaret ediyoruz. Lübna Sudan'ı ve İslam'ı korumak adına kırbaçlanmamalı. (Londra'da Arapça yayımlanan Kuds ül Arabi gazetesi, başyazı, 4 Ağustos 2009)
Kaynak: Radikal