Suçlu aranıyor!..


 
Petrol fiyatları niye bu kadar yüksek? Yükselişten kim birinci derecede sorumlu, kim suçlu? Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü OPEC mi ? Dev petrol şirketleri mi? Spekülatörler mi? Arz-talepteki dengesizlik, eksiklik mi? Bunlardan hangisi acaba?
Bu ve benzer sorular bugün pek çok ülkenin cevap aradığı sorular elbette. Yükselişten en çok etkilenen Amerika bu sorulara sadece medyada değil, Kongre'de de çoktandır cevap arıyor.

Nitekim bu yazıyı yazdığımız gün New York Demokrat Parti senatörü Charles E. Schumer'in başkanlığını yaptığı Ortak Ekonomik Komite toplantısında davetli uzmanların katılımıyla söz konusu sorulara cevaplar aranacaktı.

Esasen dünkü oturum Kongre'nin petrol fiyat yükselişi ve sebepleri konusunda bu yıl başından itibaren yaptığı 40.; bu ayın ise 9. oturumu oluyor. Bu da bize Kongre'nin bu konuya ne kadar önem verdiğini gösteriyor elbette. Bunun başlıca sebebi ise şüphesiz siyasi sayılır; zira bu oturumlarla Kongre, Amerikan halkının bugünkü en büyük problemi haline gelen petrol fiyatlarındaki yükselişe duyarsız kalmadığını, probleme çare aradığını göstermiş oluyor.

Kongre'nin önceki oturumlarında üyeler klasik suçlulara işaret etmişlerdi. Bunlar da şüphesiz dev petrol şirketleri ve OPEC'ti. Ancak bugünlerde suçlu arama odağı yön değiştirmiş, bu defa yatırımcı ya da spekülatör faktörüne yönelmiş bulunuyor. O kadar ki, Kongre'nin nüfuzlu üyelerinden Connecticut bağımsız senatörü Joseph Lieberman, spekülatörleri şu sözleriyle açıkça suçlamış bulunuyor: '... Spekülasyon emtia piyasalarına istikrar sağlayıcı noktayı çoktan geçmiş bulunuyor. Spekülasyon aşırı ve zarar verici hale gelmiş bulunuyor. İşte bu yüzden devlet, tüketicilerimizi ve ekonomiyi korumak için devreye girmelidir.'

Lieberman bu sözlerini Kongre'ye sunduğu, içinde büyük yatırımcılara emtia piyasalarını girme yasağı koyma ve vadeli işlem yapan (futures işlemleri) yatırımcı ya da spekülatörlerin sayısına sınırlama getirme gibi radikal tedbirler bulunan yasa teklifi ile de destekliyor. Başkaları da Lieberman gibi düşünüyor ve bunlar da benzer tedbirler öneriyorlar elbette. Son bilgilere göre en az 10 civarında benzer yasa teklifinin gündemde olduğu da bu arada belirtiliyor.

Ancak, fiyatların yükselişinde 'spekülatör faktörü'nün ne kadar belirleyici, ne kadar etkili olduğu konusunda genel bir mutabakatın olduğu da söylenemez elbette. Nitekim Bush yönetimi bu faktörün çok önemli olmadığını düşünüyor. Bu bağlamda mesela geçen hafta Cidde'de yapılan 'Global Enerji Zirvesi'nde konuşan Amerikan Enerji Bakanı Samuel W. Boldman 'Spekülatörlerin petrol fiyatlarını yükselttikleri yönünde bulabildiğimiz herhangi bir delil ortada yok. Yükselişin sebebi, üretimin artan talebe cevap vermemesi.' demişti.

Diğer yandan, aynı zirvede Suud Kralı Abdullah yükselişin 'spekülatörlerin egoistçe kendi çıkarlarını gözetmeleri' yüzünden meydana geldiğine işaret ederken Suud Petrol Bakanı Ali Naimi ise 'Global piyasada yeteri kadar petrol arzı var. Fiyatlar arz endişeleri değil, başka faktörler yüzünden yükseliyor.' şeklinde konuşmuştu. Libya Petrol Bakanı Şükrü Ganem de Suudlu yetkililer gibi düşünenlerden. 'Yükselişte spekülasyonun etkisi var.' diyor.

Bu durumda başkaları ne düşünüyor bilmiyoruz; ama yükseliş tartışmalarında iki cephenin ortaya çıktığını görüyoruz. Birinci cephe olan petrol ithalatçısı ülkelerin yetkilileri yükselişten spekülatör faktörünü değil, arz eksiğini; diğer yandan petrol ihracatçı ülke yetkilileri ise spekülatör faktörünü esas suçlu ya da sorumlu olarak görüyorlar.

Uzmanlar ise yine iki cephede yer alıyor; kimi arz eksiğini kimi de spekülatörleri suçlu olarak görüyorlar ve böylece suçlu arama tartışmaları devam edip gidiyor. Öyle anlaşılıyor ki bu arayış daha uzun süre gündemde de olacak.

 
Kaynak: Zaman