Statüko geriledi, Türkiye kazandı...


 
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, şaşırtmadı, reform yasasını onayladı. 'Birkaç saat sonra Meclis'e iade edebilir.' diyen CHP lideri Deniz Baykal, fena halde yanıldı. CHP gibi düşünenlerin beklentisi boşa çıktı.
Cumhurbaşkanı için 'noter gibi davrandı' eleştirileri haksız ve insafsız. Gül, yasaya üstünkörü bakmadı, 10 gün boyunca derinliğine inceledi. Önce Anayasa'ya uygunluğunu denetledi. Tarafların görüşlerini aldı. Her türlü itirazı değerlendirdi. Bütün bunların ışığında kararını onay yönünde verdi.

Bu yasa, Cumhurbaşkanı Gül için en önemli sınavdı. Tavrını Süleyman Demirel gibi statükodan yana değil, Turgut Özal gibi reformdan yana koydu. Zirvelerde her zaman sert esen rüzgârlardan etkilenmedi. Kendisini Çankaya'ya taşıyan demokrasi damarına uygun davrandı.

Yeni düzenleme 'asker-sivil ilişkileri' parantezine sığmayacak kadar köklü değişimler öngörüyor. Statükonun direnişi boşuna değil. Kanunun asker-hükümet ilişkilerinin ötesinde anlamı var.

Bundan böyle darbe girişiminde bulunanlar, sivil mahkemelerde yargılanabilecek. Kimi asker kişilerin siyasete müdahalesi ortadan kalkacak. Demokratik sürecin işleyişi açısından sağlıklı bir gelişme.

Bu yasayla ülkenin çehresi değişecek. AB boyutu yadsınamaz. AB değil, Türkiye kazandı. Çağdaş dünyaya doğru bir adım daha attık. Kim ne derse desin yargı sistemini evrensel standartlara yaklaştırdı. Türkiye, barış zamanında sivillerin askerî mahkemelerde yargılandığı tek Avrupa ülkesi olmaktan çıktı. Türkiye, diğer Avrupa ülkelerine benzedi.

Çağın ihtiyaçlarına cevap veremeyen statüko, değişim ve reformların karşısında geriledi.

Gül, beklendiği üzere yasayı onaylarken hükümete de 'tereddütleri giderme' tavsiyesinde bulundu. Askerin uygulama sırasında disiplini bozacağı, kışlaya siyaset gireceği gibi ciddi itirazları vardı çünkü. Bu itirazlara ancak başka bir yasayla cevap verilebilir.

Hükümet yetkilileri daha tartışmalar sürerken Genelkurmay'dan gelecek önerilere açık olduklarını gösteren mesajlar verdi. Dün Başbakan Erdoğan, 'Konuyu değerlendireceğiz, gerekli adımları atacağız.' dedi.

AK Parti hükümeti Cumhurbaşkanı'nın çağrısı ve askerin istekleri doğrultusunda çalışma yapacak. Bu sözün anlamı bu... Ancak gerekli adımların atılabilmesi için Meclis'in kapılarını açması gerekiyor. TBMM, şu an yaz tatilinde. Ağustosun ilk haftası yeni başkanı seçmek için olağanüstü toplanacak.

Genel Kurul, sonbaharı beklemeden çalışma kararı alabilir. Almalı da. Çünkü iki haftadır ülkeyi fazlasıyla yoran bu konuyu daha fazla gündemde tutmak doğru değil. Hele yeni döneme bu tartışmayla girmenin enerji kaybından öte anlamı yok.

Ayrıca Meclis'in sonraki performansını da olumsuz yönde etkileyebilir. Başlamışken zamana yaymadan nihayetlendirmek siyasetin de, askerin de faydasına.

Burada dikkat edilmesi gereken, yasanın reform niteliğini zedeleyecek davranıştan kaçınılması. Statüko, yasanın getirdiklerini boşa çıkaracak yeni düzenleme talep edebilir çünkü. Statüko, bu tip manevralarda oldukça mahirdir.

Cumhurbaşkanı Gül, kendisine yakışanı yaptı, reform yasasını onayladı, Türkiye'nin demokratik yüzünü aydınlattı, bundan sonra asker kişilerin siyasete müdahalesi eskisi gibi kolay olmayacak. Yasanın uygulamasında doğacak sıkıntıları gidermek için Genelkurmay'dan gelecek reformu gölgelemeyen makul taleplere ise hükümet sıcak bakıyor.

İşin özü; statüko geriledi, Türkiye ilerledi. m.unal@zaman.com.tr

 

 

 

zaman