Soykırım suçlusunun şimdi yakalanması tesadüf değil


Karaciç'in Sırbistan'da Batı yanlısı hükümetin kurulmasından günler sonra ve savaş suçlularını korudukları düşünülen güvenlik şeflerinin tasfiyesinin tam ortasında, üstelik de Belgrad'da yakalanması bir tesadüf değil

Bazı tarihsel olaylar tesadüfi değildir ve Radovan Karaciç'in yakalanmasının zamanlaması da bunlardan biri. Karaciç'in yakalanması, Belgrad'da Batı yanlısı bir hükümetin kurulmasından sadece günler sonra ve savaş suçlularını koruduklarından şüphelenilen Sırbistan güvenlik şeflerinin tasfiye edilişinin tam ortasında gerçekleşti. Yakalama, aynı zamanda dışişleri bakanlarının Brüksel'deki toplantısından ve AB'nin Karaciç ve onun askeri komutanı Ratko Mladiç'in yakalanmasını bir üyelik koşulu haline getirmesinden hemen önce vuku buldu. Yeni hükümet ve AB baskısı bu olayın neden şimdi gerçekleştiğini açıklıyor.
Nihayet, Srebrenitsa katliamının sorumlusu, bir zamanlar ABD ve Alman komandolarını taşıyan NATO helikopterlerinin onu sakladığından şüphe edilen köylere saldırdığı memleketi Karadağ ile Bosna sınırındaki ormanlıklarda, yani 'Karaciç ülkesinde' yakalanmadı. Karaciç, Belgrad'da bir otobüste yakalandı. Gerçekten de, alternatif tedavi uzmanı Dragan Dabiç olarak yeni kılığına ve kimliğine, şehirde serbestçe dolaşacak kadar çok güveniyordu. Şüphesiz bu Karaciç'in son 10 yılın çoğunda onun peşinde olduğu iddia edilen Sırp güvenlik güçlerince korunmuş olduğunu gösteriyor. İfşa edilmesi, görevinden ayrılan bir yetkilinin cezadan muaf tutulması karşılığı halefine sunduğu bir hediyeydi muhtemelen. Ancak Karaciç'in özgürlüğü üzerine örtülen siyasi örtü, önceki milliyetçi
Vojislav Koştunitsa hükümeti tarafından sağlanmıştı.
Avrupa'nın Belgrad üzerindeki sürekli baskısı ve üyelik teklifi, NATO'nun en uzun süreli ve en pahalı insan avının yapamadığını başarmaya yetti. Bazı Amerikalı uzmanlar bunu
pahalı bir iş olarak addetmekte aceleci davrandı, ama Karaciç'in yakalanması AB'nin
yumuşak güç politikası, yani zor yoluyla olduğu kadar teşviklerle bir ülkenin davranışını değiştirme çabası açısından başarılı bir vuruş. Yumuşak olabilir, ama Karaciç olayında bunun yeterince sert olabileceği de kanıtlandı. Karaciç'in kaçak olan sağ kolu Mladiç'e sıranın ne vakit geleceğiniyse zaman gösterecek.
Karaciç'in yakalanması, bir nafilelik bulutu içinde gezinip duran ve iki yıl içinde kapatılması düşünülen Lahey'deki uluslararası savaş suçları mahkemesi için de tam zamanında gerçekleşti. Yargılamayı aksatacak biçimde kendi savunmasını yapma ve mahkemeyle alay etme zemini bulan Karaciç'in akıl hocası Slodoban Miloşeviç, iki yıl önce tutukluyken ölmüştü. Karaciç'i yargılayacak savcı ve hâkimlerin aynı hatayı yapmayıp adaleti daha süratli bir biçimde sağlayacaklardır. Bu sürati, bir bakıma, Karaciç'e açılan davanın Miloşeviç'e açılandan basit olması sağlayacak. Zira Karaciç'in emrindeki güçlerin Temmuz 1995'te Srebrenitsa'da Müslümanlara karşı soykırım suçu işlediği değişmez bir hukuki gerçek. Karaciç ve Mladiç Bosna'nın yarısını Sırp olmayanlardan arındırma amaçlı etnik
temizlik ve terör kampanyasının iki idarecisiydi.
1992-1995 arasındaki Bosna savaşı o günden beri yaşanan güncel çatışmaların nefes kesen hikâyeleri arasında önemini kaybetti. Ama tamamen söndürülmeden önce bir 'Büyük Sırbistan' yaratma girişiminin yol açtığı yangının muazzam insani bedelini unutuyoruz. Büyük Sırbistan 100 bin insanın ölümüne ve 2 milyon insanın yerinden olmasına yol açtı. Pekçok kişi için bu, Avrupa'da bir savaş yüzyılının yüz kızartıcı sonuydu. Ama dün binlerce Bosnalı için yaralar hâlâ 10 yıl öncesindeki kadar taze. Adalet, Bosna ve Sırbistan'ın iyileşmesine yardım edecektir. Savaş ağası, şair, psikiyatrist ve kumarbaz Karaciç, uluslararası toplumun siyasi azmi yenilene ve mahkeme dağıtılana dek yeterince uzun süre saklanarak savaş suçları mahkemesini alt edebileceğini düşündü. Az kalsın başarıyordu da.

Kaynak: Radikal