'Soykırım' ABD'ye pahalıya mal olur

1915’te yaklaşık 1.5 milyon Ermeni’nin Osmanlı Türklerince kitlesel katliama tabi tutulması, 20. asrın en karanlık sayfalarından biri. Konu neredeyse bir asır sonra hâlâ yankı buluyor. Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nin katliamları soykırım olarak kabul etmesiyse, ABD’nin Irak, Afganistan, Orta Asya, Kafkaslar, Balkanlar ve Ortadoğu’daki kritik önemde bir müttefiki olan Türkiye’yle ilişkileri zedeleyebilir.

Bağlayıcı olmayan tasarı Temsilciler Meclisi genel kurulunun önüne gelir ve kabul edilirse, ABD-Türkiye ilişkileri üzerinde çok önemli etkileri olacaktır. Bu durum  muhtemelen Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleştirmesini daha da yokuşa sürecek ve Türkiye’nin 1915’e dair kendi içinde yürüttüğü tartışmayı geriletecek.

Yaptırım desteği kaybedilecek
Dış İlişkiler Komitesi 2005 ve 2007’de Ermeni soykırımını tanıyan benzer kararlar aldı. Çok daha fazla oy farkıyla alınan bu kararlar durdurulmuş ve ABD-Türkiye ilişkilerine dair endişelerle geri alınmıştı. Ankara son karar üzerine büyükelçisini çağırmakta gecikmedi ve Temsilciler Meclisi üyeleri, Türkiye’nin ABD’nin İncirlik’i kullanmasını tekrar değerlendirmesini beklemeli. Ankara Afganistan’daki rolünü azaltma yoluna da gidebilir. Afganistan’daki askeri varlık Türkiye’de zaten destek bulmayan bir mesele.

Ayrıca Temsilciler Meclisi’nin bu adımı, BM Güvenlik Konseyi’nin geçici üyeliğini elinde tutan Türkleri İran’a yeni yaptırım uygulanması konusunda ikna etmeyi zorlaştıracak.

Önemli ekonomik meseleler, bilhassa da Türkiye’nin İran’dan doğalgaz ithal etmesi göz önüne alındığında, Ankara’yı cezalandırıcı adımları desteklemeye ikna etmek zaten güç olacaktı; tasarısı kabul edilirse bu neredeyse imkânsız hale gelir. Dış İlişkiler Komitesi’nin kararı ABD’nin Türkiye’deki imajını da iyice bozacaktır. Dünyadaki birçok ülkeden farklı olarak, Türkiye’de olumlu bir ‘Obama etkisi’ hasıl olmuş değil.

Türkiye ve Ermenistan geçen yaz ilişkilerinde bir dönüm noktasına geldi. Ancak her iki taraftaki milliyetçi politikalar ve Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’daki devam eden işgali, protokollerin iki ülkenin meclislerince onaylanmasını engelliyor. Temsilciler Meclisi tasarıyı gündemine alırsa Türkiye Ermenistan’la ilişkilerini büyük ihtimalle derin dondurucuya kaldırır. Bu sadece muhtemelen yeni gerilimlere yol açacağı için değil, son beş yılda güçlü büyüme oranları yakalayan Ermenistan’ı Türk ekonomisine ve yatırımına ulaşarak yaşayacağı patlamadan mahrum bırakacağı için de üzüntü verici.

İç tartışmaya da nokta koyar
Türk toplumu genellikle dar görüşlü ve milliyetçi olarak nitelense de, gerçek çok daha karmaşık ve nüanslı. Türkiye daha modern ve demokratik bir ülke haline geldikçe, kalıplara meydan okuyan önemli sesler ortaya çıkıyor.

Son yıllarda bir dizi gazeteci ve akademisyen, Ermeni meselesiyle yüzleşmek amacıyla 1915 olaylarına dair resmi söylemi sorgulamaya başladı. Bu insanlar, Ermeni soykırımının daimi bir ağrı olmasının Türkiye’nin ne dış ne de iç politikasına faydası dokunduğunu görüyor.

Bunun mütevazı ve siyasi şoklara dayanıksız bir açılım olduğunu da vurgulamak önemli. Zira Kongre Ermeni soykırımını tanırsa muhtemelen oluşacak milliyetçi tepki bu diyaloğu kesip atacak, Türkiye’nin 1915’le yüzleşme çabalarını belirsiz bir tarihe erteleyecek. (ABD’deki etkili düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi’nin üst düzey üyesi, 5 Mart 2010)

Kaynak: Radikal