Son Firavunun ölümü

Haber gerçek mi, gerçekse ne zaman açıklanır bilmiyorum ama haber şu: Son Firavun öldü. Yani Mısır meliki Hüsnü Mübarek öldü...

Nasır'ı Mustafa Kemal'e benzetirseniz, Enver Sedat ve onun çizgisini sürdüren Hüsnü Mübarek, Mısır'ın İnönüsü gibi idi bir bakıma.. Daha doğrusu Nasır sonrası çizginin savunucusu olan Enver Sedat'ın çizgisini sürdürdü.. Aslında Enver Sedat Mısır'ın Enver Paşasıydı. İlk adı Muhammed olan Sedat'ın 2. adı olan Enver adı Enver Paşaya nisbet olarak verilmişti.. Şimdi Mısır'ın geleceğinde Menderes ya da Özal ya da AK Parti örneği var..

İslâm ülkeleri arasında mihver ülkelerin sayısı 3'tür. Türkiye, İran ve Mısır..

Bunun dışında AB (Balkanlar ve Avrupa) ve Hindistan (Pakistan Malezya- Endozenya grubu / Asya) var..

Mısır'daki diktatörlük rejiminin düşmesi ile Arap dünyası ve Afrika'da yeni bir dönemin başlayacağını söyleyebiliriz.

Eski Birleşik Arap devletlerinden Suriye daha demokratik bir çizgiye kaydı, Irak ise işgal altında ve direniş sürüyor.. Mısır bu birliğin lideri durumundaydı.. Mısır'ın yeniden tarihi köklerine dönmesi ile Ortadoğu'da dengelerin radikal bir şekilde değişeceğini söylemek büyük bir iddia olmaz.

 Mbarek sonrası diktatörlüğün aynı şekilde devamı çok mümkün gözükmüyor.. Mısır'daki baskı rejiminin ortadan kalkması ile İslâmi kimliği öne çıkacaktır. Bu durum bütün Kuzey Afrika'yı, Sudan'la ve hepsinden önemlisi İsrail'le ilişkileri radikal şekilde etkileyecektir..

Bu süreçte Suriye'nin eli kuvvetlenir.. Türkiye de bölgede daha aktif rol oynamak zorunda kalacaktır.. Aksi halde özellikle Arap dünyasındaki etkisi zayıflayabilir..

Yeni Mısır'ın İran'la ilişkileri de önemli.. Mısır'daki İhvanı Müslimin hareketinin İran rejimi ile temelde bir sorunu yok.. Mısır İran yakınlaşması da İsrail açısından son derece önemli.

Müslüman Mısır Ezheri yeniden canlandırarak, Sünni dünyada yeni bir heyecan dalgasının doğmasına sebeb olabilir..

Mısır'ın kendi ayakları üzerine doğrulması ile, İslâm coğrafyasında büyük etki gücüne sahip ABD, İngiltere ve Fransa açısından da yeni bir süreç başlayacaktır.. Arap Birliği ve Afrika Birliği'ndeki liderlik sorunu da çözülmüş olacaktır.. Yeni Mısır bu kez sol ve milliyetçi bir dalganın değil İslâmi bir uyanışın merkezi olarak Arap ve Arfika dünyasında siyasi anlamda bir tsunami etkisi yapacaktır..

Mısır'ın uyanışı bu kadar büyük önem taşıyınca batılıların bu ülkedeki operasyonları da o kadar önem arz etmektedir.. "Mısır, Mısırlılara bırakılamayacak kadar önemli bir ülkedir."(!)

Bana göre Mısır, Hüsnü Mübarek ölsün ya da ölmesin yakın gelecekte çok önemli gelişmelere gebe bir ülke..

Sovyet deneyiminin iflasından sonra soldaki çözülmenin ardından ve globalizm karşısındaki milliyetçiliğin çöküşünden sonra, ulus devletler çözülür ve diktatörlükler yıkılırken Mısır'daki rejimin daha fazla ayakta kalması düşünülemezdi.. Gerek Körfez'deki şeyhlikler, emirlikler, sultanlıklar, krallıklar ve gerekse Kuzey Afrika'daki rejimlerin önümüzdeki dönemde ciddi bir dalga ile karşı karşıya kalacaklarını düşünüyorum.. Mısır'ın milliyetçi-sol çizgisi için de yolun sonuna gelinmiş gözüküyor..

Hüsnü Mübarek öldü mü, öldürüldü mü, hasta mı bilmiyorum. Bu iddialar doğrulanmıyor ve yalanlanmıyor da tabii.. Ama bu söylenti dolaşıyor.. Ortadoğu'da bu işler hep böyle oluyor.. Adam ölür öldüğü günler sonra açıklanır. Öldürürler, öldü diye görkemli bir cenaze töreni düzenlerler..

Haydar Aliyev'i hatırlasanıza..

Önümde "Atatürk'ün Nöbet Defteri" var.. Türk İnkılab Tarihi Enstitüsü tarafından 1955'de yayınlanmış.. Mustafa Kemal'in son günlerine bakayım dedim her gün düzenli olarak tutulan Çankaya nöbet defterinin 16.10.1938'den 25.10.1938'e kadar ki kısmı boş.. 26.10 tutulmuş, 27-28 boş.. Bu günlerdeki notlar da şu kadar: Atatürk saat 8.00'de uyandılar, dairelerinde istirahat buyurdular. 23.00'de yattılar. Nöbeti Şükrü Özer'e devreylediğimi arz eylerim. İmza C. Togay.. M. Mengü nöbetçi olduğu günlerde bu raporu şöyle yazıyordu: "Geziği Bay C.Tolga'ya avanadığımı sunarım Bayım.." Öztürkçe böyle yazılıyormuş.

29'unda bu not var. 30-31 boş. 1.11.938'de yine aynı not, 2 gün tekrar boş. 4.11.938'de aynı not.. 6 gün daha boş ve hiçbir kayıt yok.. Ölüm de dahil.. Biri çıkmış 10 Kasım'da öldü demiş. 9'u 5 geçe saat durmuş ya..

İsmet Paşa neredeydi o arada, o belli değil. Sonra Maraşal Fevzi onu bulup getirdi.. Resmi kayıtlara göre en son 3 Ekim'de Celal Bayar ve Ruşen Eşref'le görüşmüş. Başka kayıt yok.. Daha önce de 10 Eylül'de Şükrü Kaya ve Behiç'le görüşmüş. 23 Ağustos'ta ise sadece Hariciye ve Maliye vekilleri ile görüşmüş.. Haziran'dan itibaren durum bu..

 Bakalım Mısır'ın Mübarek zatı (!), bu son Firavunun ölüm haberi doğru mu, doğru ise ne zaman açıklanacak. Göreceğiz.

 Selâm ve dua ile..