Soğuk Savaş bitiyor mu başlıyor mu? (II)

ABD'nin Rusya'yı karşı cephe haline getirme projesinin aksayan yönlerinden biri de Rusya'nın ABD karşısına dikilecek kadar "güç"lü olmamasıydı. Bush yönetimi, Doğu Avrupa'ya füzeler yerleştirilmesi halinde Putin Rusyası'nın buna karşı harekete geçeceğini, Doğu Avrupa'yı füzelerle donatmak için çalışacağını, İran başta olmak üzere başka yerlere de stratejik "destek" vereceğini böylece eski gücüne kavuşmak için bir zemin bulacağını ummuştu.

Bu çabalar, küresel sistemde hem iki oyuncunun hem de diğerlerinin kıpırdamasına izin vermeyecek bir daralma yarattı. Üstelik birbirlerini füzelerle tehdit ede dursunlar, küresel tehditler başka yerlerde başka biçimlerde gelişti. Sonuçta Obama yönetimi Füze kalkanı projesini, Rusya da kendi kalkanını rafa kaldırarak artık birbirlerini "düşman" sayacak siyasete son verdiklerini ilan ettiler. Bu arada Rusya'nın enerjideki, ABD'nin de küresel güvenlikteki rollerinin paylaşılır olmasına da karar verildiği anlaşılıyor. Kısacası, ABD ile Rusya artık küresel tehditlerin bertarafı konusunda birlikte çalışma zorunluluğunu yaşama geçirmeye çalışıyorlar.

İlk sınavını NATO-Rusya ilişkileri çerçevesinde Afganistan'da ve Dünya Ticaret Örgütü'nde verecek yeni bir siyaset söz konusu. Eğer her iki oyuncu, "ne" ile mücadele edecekleri konusunda hem fikir olurlarsa, "kiminle" mücadele edecekleri konusunda da uzlaşma bulabilirler. Bu durumda "kim" sorusunun Taliban, Kuzey Kore, İran, Bin Ladin ya da Chavez gibi somut isimler alması gerekir. Bir yandan kurulacak işbirliği sistemi gevşetmeye, ABD'nin maliyetini azaltmaya hizmet edecek, öte yandan Rusya'nın ABD eliyle dünyanın daha fazla yerine açılmasına izin verip güçlenmesine katkı sağlayacak. Dolayısıyla riskli bir işbirliği, zira "kime karşı" ve "ne için" soruları çerçevesinde kurulacak işbirliği, bir süre sonra bizzat yeni anlaşmazlık ve rekabetlerin de konusu olabilir. Hele, bundan sonra Dünya dengeleri bakımından ağırlığın Uzak doğuya, sorunların Afrika'ya kayacağı düşünülürse, bugünkü anlaşma alanlarının ilerideki rekabet alanlarına adım atma platformları olma ihtimali artar.

Obama yönetim anlayışı ABD'de hüküm sürdüğü ve küresel politikalarına taraftar bulmaya devam ettiği sürece, Rusya'nın gerginlik yaratacak işlere kalkışması pek beklenemez, zira sertlik politikası meşruiyet alanı bulamaz. Gürcistan, Ukrayna, Irak, hatta İran ve Afganistan ile füze sisteminde geri adım atan bir ABD karşısında Rusya'nın da jestler yapması kaçınılmaz gözüküyor.

Yeni işbirliği dönemi, çatışma bölgelerinde halkların kendi kaderlerini belirlemelerine uygun zeminlerin yaratılmasına dayanıyor. Kısacası, buralara silah satışlarının, kara para aklamalarının, uyuşturucu, silah, insan kaçakçılığının engellenmesi gerekiyor. Bu, bazı devletlerin ve kesimlerin para kaybedeceği anlamına geliyor ve aynı zamanda hem bu iki ülkenin hem de diğer birçok ülkenin iç yapısında çalkantılar olacağına işaret ediyor. Şeffaflaşma gerektiren bu koşullar, devletleri besleyen bazı kadroların tasfiyesi anlamına da geliyor.

Rusya-ABD yakınlaşmasının her iki ülkede yaşanacak yapısal dönüşümlere ve bunu izleyen diğer devletlere ihtiyacı var. Dolayısıyla, başta Rusya birçok devlet demokratikleşme-şeffaflaşma ile işbirliğinde kimlik bulabilir, mücadele de bunları yapmaya direnenlere karşı verilebilir. Direnen oyuncular, her ikisi için de ortak "düşman" olduğu sürece bu işbirliği soğuk savaşı fiili anlamda bitirebilir. Öte yandan işbirliği yeni bir rekabetin kapısını zorlarsa, ikinci soğuk savaş yeni Bush ve eski Putin'lerle yeniden yaşanabilir.

Kaynak: Star