Siyaset böyle bir şey işte


Başbakan Tayyip Erdoğan'ın partisinin tek başına iktidar olmaması durumunda siyasetten çekileceği açıklamasını neye yoracağız? Önemli bir açıklama bu ve her bakımdan yorumlanmayı hak ediyor…

Konunun biri ülkeyle ilgili diğeri de kişisel olmak üzere iki yönü var.

İlki şu: Tayyip Erdoğan'ın arkadaşlarıyla birlikte Ak Parti'yi oluştururken belirlenmiş programı ancak istikrarlı bir ortamda hayata geçirilebilir cinsten; istikrarda küçük bir kırılma yaşandığında, hem ekonomik dengelerde, hem de dış politikada hedef sapmaları oluyor.

Merkez Bankası başkanı ataması sırasında birilerinin durumdan vazife çıkarmasıyla yaşanan kısa süreli kriz dönemini hatırlayalım; o kısa süre içerisinde yaşananlar yüzünden faizdeki oynamanın etkileri bugün bile ekonomide hissediliyor. Daha sonra meydana gelen bazı olumsuz gelişmelerde benzer bir bozulma yaşanmamasını o olaydan alınan derse borçluyuz. Aynı türden yanlışlıklar yamalı bohça bir hükümet işbaşındayken meydana gelseydi, ekonomi tepetaklak olur, iki yakamızı bir araya getirmede zorlanırdık...

Bütün siyasetçiler gibi, Tayyip Erdoğan da, programını rahatlıkla uygulayabileceği bir iktidar arzu ediyor.

Meydan okumanın kişisel bir boyutu da var elbette; o da yürütülen kampanyalarla yakından ilgili. Gittiği her yerde olağanüstü ilgi görüyor Ak Parti lideri; daha önce ve başka partilerin mitinglerinde pek rastlanmayan büyüklükte kalabalıklar önünde konuşuyor. İyi hazırlanmış bir program çerçevesi sunuyor seçmene ve olumlu tepkiler alıyor. Kendisini, partisinin çabalarını, vatandaşın tepkilerini diğerleriyle karşılaştırdığında, tek başına iktidardan daha geride bir başarıyı kendisine yakıştıramıyor.

Meydan okumada biraz tariz seziliyorsa bu yüzden…

Bu tür çıkışların siyaseten riskli olduğuna hiç kuşku yok. Korktuğu olur ve partisi tek başına iktidardan daha az bir başarı gösterirse kamuoyu önünde yaptığı bu deklarasyon kendisine hatırlatılacaktır. Partisinin liderliğini iktidarken alıp Meclis dışında bırakana kadar koltuğunu elinde tutan liderlerin bulunduğu bir ülke burası; partisini batırdığı için kendi başını kurtarma çabası gösteren lider bile var. Buna rağmen, Tayyip Erdoğan'ın bu çıkışı, şartlar öyle gelişirse, siyaseten önünü kesecektir.

Son hafta içerisine girildiği için sayıları bayağı artan kamuoyu yoklamaları şartların farklı gelişeceğine işaret ediyor. Ak Parti'nin oyları yüzde 40 bandında seyrediyor ve artma eğiliminde; Meclis'e ikiden fazla parti girse dahi hükümeti tek partinin kurması ihtimali büyük. Sandalye sayısı azalsa bile oyunu artırmış bir parti daha güçlü bir iktidara adaydır. Tayyip Erdoğan'ın meydan okumasının riski, bu sebeple, hayli küçük…

Bu durumda, “Tek başıma iktidar olamazsam siyaseti bırakırım” çıkışını güçlü iktidar olma arzusuyla açıklamak en doğrusu. Bu cümleyle, büyük ihtimalle, “Bana daha fazla sandalye verin, yapmak istediklerimi zorlanmadan yapabileyim” demek istiyor Ak Parti lideri. Mitinglerde gördüğü kalabalıkları sandık başına gitmeye, mitinglerini kalabalık kılmak için çaba gösteren örgütünü istediği sonucu almak üzere daha fazla çalışmaya zorluyor.

Sözün kısası şu: Hükümeti tek başına kuracağından duyduğu kuşkuyu dile getirmiş olmuyor Tayyip Erdoğan bu açıklamayla, daha güçlü bir iktidar için hâlâ tereddütte olanları seçim gününe kadar bir kez daha düşünmeye sevk ediyor.

İlginç bir seçim olacağı baştan belliydi de, giderek daha da ilginçleşiyor bu seçim… Sandık sonuçları ilginçliği daha da artırabilir.

 

Kaynak: Yeni Şafak