Sırbistan ne yapacak

Kosova'nın bağımsızlığını ilan etmesine birkaç gün kalmış görünüyor. Oluşan ortak tahmine göre, bağımsızlık 17 Şubat Pazar günü ilan edilecek. Ancak ilan 18 Şubat Pazartesi gününe de 19'una da kalabilir. Son haberlerde Fransa'nın ilanın pazartesi gününe kalmasını istediği söyleniyor.

Muhtemelen de böyle olacak; zira AB Kosova'ya göndermeyi kararlaştırdığı, kısa adı EULEX olan hukuk ve polis misyonu ile ilgili prosedürleri henüz tam anlamıyla sonuçlandırmış değil; bunu 18 Şubat günü yapılacak AB dışişleri bakanları toplantısında sonuçlandırmayı planlıyor. Ancak toplantı daha erkene alınırsa ilan pazartesi günü de olabilir.

Bu bakımdan en geç 5-6 gün içinde Kosova bağımsızlığını ilan etmiş olacak ve bundan sonra tanınma süreci başlayacak. Kosova Başbakanı Haşim Taci 100 kadar ülkeden tanınma teyidi aldıklarını söylüyor ve Sırbistan'dan ayrılmalarının artık olmuş-bitmiş, kapanmış bir konu olduğunun altını çiziyor.

Bağımsızlık ilanı artık kesin olduğuna göre, bugün sorulan soru şu: İlanın ardından Sırbistan ne yapacak? Sırbistan ne yapacağını açıkça söylemiyor; ama bir eylem planı hazırladığını, ilan ile birlikte bu planı hayata geçirmeyi planladığını duyurmuş bulunuyor.

Bu plan geçen salı günü yapılan Sırbistan Milli Güvenlik Konseyi toplantısının da ana konusuydu. Devlet Başkanı Tadiç, Başbakan Koştunitsa, komutanlar, polis ve istihbarat şeflerinin katıldıkları bu önemli toplantı sonrası herhangi bir açıklama yapılmadı; ama basına sızan bilgilerden plan üzerinde son rötuşların yapıldığı anlaşılıyor.

Ortaya çıkan haber ve bilgilerden söz konusu planın birtakım ambargolar ve kısıtlamaların yanı sıra diplomatik hamleler de ihtiva ettiği söyleniyor. Ambargo babında mesela ticari ambargo, nehir ve karayollarındaki trafiğin engellenmesi ya da yavaşlatılması yer alıyor. Kosova'ya Sırbistan'dan verilen yakıt ve elektriğin de kesilmesi öngörülüyor. Bunlara ilaveten Kosova pasaport ve kimlik belgelerinin tanınmaması da bir yaptırım olarak benimsenmiş bulunuyor. Diplomatik hamleler babında ise Kosova'nın bağımsızlığını tanıyan ülkelerle var olan diplomatik ilişkilerin gözden geçirilmesi var.

Eylem planı aşağı yukarı bu tedbir ve yaptırımları ihtiva ederken planın hayata geçirilip geçirilmeyeceği de tam belli değil; zira adının açıklanmasını istemeyen bir Sırp yetkili bu konuda şöyle konuşuyor: '...Biz istersek Kosovalıların hayatını çok zorlaştırabiliriz; ancak bu, eylem planının mutlaka hayata geçirileceği anlamına da elbette gelmiyor.' Sırp yetkiliyi böyle konuşmaya sevk eden husus şüphesiz bu planın hayata geçirilmesi halinde milletlerarası camiada doğacak tepki ve öfke. Sırp yetkililer işte bu tepkiyi bugünden tam tahmin edemiyorlar.

Bu konuda da özellikle plandaki ticari ambargo ve transit geçişlerin engellenmesi ya da yavaşlatılması hususu büyük rol oynuyor. Sırbistan'ın ne şekilde olursa olsun hem Tuna Nehri ve hem de üzerinden geçen ana kara yollarında bu tür bir tavır benimsemesinin yakın müttefikleri Bulgaristan ve Yunanistan'ı, hatta Türkiye'yi ciddi biçimde etkilemesi söz konusu olabilir ve buna da AB tepkisinin çok büyük olacağı da bugünden belli sayılır.

Askerî müdahale tercihine gelince; Sırbistan'ın bu konuda hiç şansının olmadığı aşikâr. Bu ülke Romanya, Bulgaristan, Macaristan gibi üç NATO ülkesiyle çevrili durumda. Arnavutluk, Hırvatistan ve Makedonya'nın da önümüzdeki nisan ayında yapılacak NATO Bükreş zirvesinde üyeliğe davet edileceği biliniyor. Zaten Devlet Başkanı ve Başkomutan olan Tadiç, askerî müdahalenin asla söz konusu olmayacağını açıklamış bulunuyor.

Bu bilgi ve haberlerin ışığında son tahlilde Sırbistan'ın fazla bir şey yapamayacağı, yaparsa da sonuçlarının en başta kendisine daha fazla zarar vereceği bugünden söylenebilir.

 
Kaynak: Zaman